7 Ekim'in birinci yılı: Gazze'deki yıkım uydu görüntülerine yansıdı
İsrail saldırılarının sürdüğü Gazze'de, hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 42 bine dayandı. Gazze'deki yıkım, uydu görüntülerine yansıdı...
Gazze'nin tozlu sokakları üzerine çöken bombaların gürültüsü, insan çığlıkları ve enkazdan yükselen dumanlar, korkunç bir tablo çiziyordu. İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlattığı saldırı, Gazze Şeridi'nin üzerine ölümcül bir gölge düşürmüştü.
İzzeddin el Kassam Tugayları'nın düzenlediği kapsamlı saldırı, İsrail'i şaşkına çevirmiş, ülke genelinde panik ve kaos yaşanmasına neden olmuştu. İsrail hükümeti, saldırılarda 1200 İsraillinin hayatını kaybettiğini, 5132 kişinin de yaralandığını açıkladı. Saldırılar, İsrail'in uzun yıllardır sürdürdüğü Gazze ablukasının bir sonucu olarak ortaya çıkan derin bir öfkenin ve umutsuzluğun ürünüydü.
İsrail ise saldırılara karşılık olarak Gazze Şeridi'ne şiddetli bir bombardıman başlattı. Bombalar, yoğun nüfuslu bölgeleri, hastaneleri, okulları ve sivil altyapıyı hedef aldı. 7 Ekim'den bu yana devam eden saldırılarda 41 bin 870 kişi hayatını kaybetti, 97 bin 166 kişi yaralandı. Kurbanların arasında 17 bin çocuk ve 11 bin 378 kadın vardı.
Enkaz altında binlerce insanın cesedi kaldığı bildirilirken, dünya kamuoyunun gözleri Gazze'nin üzerindeydi. Uluslararası örgütler ve insan hakları savunucuları, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını kınadı, sivillerin korunması çağrısında bulundu. Ancak İsrail, "terörizmle mücadele" adı altında saldırılarına devam ediyordu.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 728 askerinin hayatını kaybettiğini duyurdu. 347 asker ise karadan işgal sürecinde hayatını kaybetmişti. Gazze'nin daracık sokakları, İsrail ordusuyla Hamas militanları arasında ölümcül bir savaş alanına dönüşmüştü.
Savaşın insanları üzerinde derin bir travma bıraktığı açıktı. Çocuklar, bombaların gürültüsünden korkuyla ürperiyordu, anneler çocuklarını korumak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu. Gazze halkı, yıllardır süren abluka ve şimdiki saldırılar nedeniyle umutsuzluğa kapılmıştı.
Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu insanlık dramı, İsrail-Filistin çatışmasının çözümünün ne kadar acil olduğunu bir kez daha ortaya koyuyordu. Savaşın tek kazananı olmayacağını herkes biliyordu. Anlaşmazlıklar, ancak şiddetin sona ermesi ve her iki tarafın da barışçıl bir çözüm için adım atmasıyla çözülebilirdi. Gazze'nin tozlu sokakları, bu gerçekliğin çarpıcı bir göstergesiydi.
İzzeddin el Kassam Tugayları'nın düzenlediği kapsamlı saldırı, İsrail'i şaşkına çevirmiş, ülke genelinde panik ve kaos yaşanmasına neden olmuştu. İsrail hükümeti, saldırılarda 1200 İsraillinin hayatını kaybettiğini, 5132 kişinin de yaralandığını açıkladı. Saldırılar, İsrail'in uzun yıllardır sürdürdüğü Gazze ablukasının bir sonucu olarak ortaya çıkan derin bir öfkenin ve umutsuzluğun ürünüydü.
İsrail ise saldırılara karşılık olarak Gazze Şeridi'ne şiddetli bir bombardıman başlattı. Bombalar, yoğun nüfuslu bölgeleri, hastaneleri, okulları ve sivil altyapıyı hedef aldı. 7 Ekim'den bu yana devam eden saldırılarda 41 bin 870 kişi hayatını kaybetti, 97 bin 166 kişi yaralandı. Kurbanların arasında 17 bin çocuk ve 11 bin 378 kadın vardı.
Enkaz altında binlerce insanın cesedi kaldığı bildirilirken, dünya kamuoyunun gözleri Gazze'nin üzerindeydi. Uluslararası örgütler ve insan hakları savunucuları, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını kınadı, sivillerin korunması çağrısında bulundu. Ancak İsrail, "terörizmle mücadele" adı altında saldırılarına devam ediyordu.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 728 askerinin hayatını kaybettiğini duyurdu. 347 asker ise karadan işgal sürecinde hayatını kaybetmişti. Gazze'nin daracık sokakları, İsrail ordusuyla Hamas militanları arasında ölümcül bir savaş alanına dönüşmüştü.
Savaşın insanları üzerinde derin bir travma bıraktığı açıktı. Çocuklar, bombaların gürültüsünden korkuyla ürperiyordu, anneler çocuklarını korumak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu. Gazze halkı, yıllardır süren abluka ve şimdiki saldırılar nedeniyle umutsuzluğa kapılmıştı.
Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu insanlık dramı, İsrail-Filistin çatışmasının çözümünün ne kadar acil olduğunu bir kez daha ortaya koyuyordu. Savaşın tek kazananı olmayacağını herkes biliyordu. Anlaşmazlıklar, ancak şiddetin sona ermesi ve her iki tarafın da barışçıl bir çözüm için adım atmasıyla çözülebilirdi. Gazze'nin tozlu sokakları, bu gerçekliğin çarpıcı bir göstergesiydi.