ABD, İsrail'e 20 milyar dolarlık yeni silah satışını onayladı
ABD yönetimi, Gazze'ye saldırıları devam eden İsrail'e toplam değeri 20 milyar doları aşan silah ve mühimmat satışına onay verdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail'e milyarlarca dolarlık yeni silah satışını onayladı. Pentagon'a bağlı Savunma Güvenlik ve İşbirliği Ajansı'nın açıklamasına göre, satış 5 ayrı pakette gerçekleşti ve savaş uçakları, havadan havaya füzeler, tank ve top mühimmatları ile taktik araçlar içeriyor.
En büyük paket, toplam değeri 18,9 milyar doları bulan 50 adet F-15IA ve 25 adet F-15I savaş uçağı ile bunların ilgili mühimmatlarını içeriyor. Bu anlaşma, İsrail'in hava gücünü önemli ölçüde güçlendirmeyi amaçlıyor.
Diğer paketlerde ise 30 adet orta menzilli havadan havaya füze sistemi (AMRAAM) ile 32 binden fazla tank mermisi ve diğer ilgili ekipmanlar yer alıyor. Ayrıca, 50 binden fazla top mermisi ile ilgili ekipmanların satışına da ayrı bir paket olarak onay verildi.
Toplam satış değeri 20,3 milyar doları bulan bu paket, Gazze'de ateşkes sürecinin belirsizliğini koruduğu ve bölgede gerginliğin yükseldiği bir dönemde onaylandı. Bu durum, İsrail'in bölgedeki askeri gücünü daha da artırması için yeni silahlara olan ihtiyacını vurgulayabilir.
Silah satışının engellenmesi için ABD Kongresi'nden bir adım gelmesi beklenmiyor. Kongre'nin, İsrail'e silah satışını genel olarak desteklediği ve bu satışın da onaylanması için engel teşkil etmesinin muhtemel olmadığı düşünülüyor.
Bu anlaşmanın, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmanın geleceği üzerinde önemli etkiler yaratması bekleniyor. İsrail'in askeri gücünü artırması, bölgedeki gerilimi daha da artırabilir ve çatışmanın şiddetlenmesine yol açabilir.
Bu satışın, ABD'nin Orta Doğu politikasında bir değişiklik mi yoksa daha önceki stratejilerinin devamı mı olduğu tartışılıyor. Bazı gözlemciler, bu satışın, ABD'nin bölgedeki askeri gücünü korumanın bir yolu olduğunu savunuyor. Diğerleri ise, bu satışın, ABD'nin bölgedeki askeri müdahalelerine daha fazla ağırlık verme ve İsrail'i daha fazla destekleme stratejisinin bir parçası olduğunu düşünüyor.
Bu satışın uzun vadeli sonuçlarının ne olacağını zaman gösterecek. Ancak, İsrail'in askeri gücünü önemli ölçüde artırması, bölgedeki güvenlik ortamını ve politik dengeleri etkileyerek yeni gerginliklere ve çatışmalara yol açma potansiyeline sahip.
En büyük paket, toplam değeri 18,9 milyar doları bulan 50 adet F-15IA ve 25 adet F-15I savaş uçağı ile bunların ilgili mühimmatlarını içeriyor. Bu anlaşma, İsrail'in hava gücünü önemli ölçüde güçlendirmeyi amaçlıyor.
Diğer paketlerde ise 30 adet orta menzilli havadan havaya füze sistemi (AMRAAM) ile 32 binden fazla tank mermisi ve diğer ilgili ekipmanlar yer alıyor. Ayrıca, 50 binden fazla top mermisi ile ilgili ekipmanların satışına da ayrı bir paket olarak onay verildi.
Toplam satış değeri 20,3 milyar doları bulan bu paket, Gazze'de ateşkes sürecinin belirsizliğini koruduğu ve bölgede gerginliğin yükseldiği bir dönemde onaylandı. Bu durum, İsrail'in bölgedeki askeri gücünü daha da artırması için yeni silahlara olan ihtiyacını vurgulayabilir.
Silah satışının engellenmesi için ABD Kongresi'nden bir adım gelmesi beklenmiyor. Kongre'nin, İsrail'e silah satışını genel olarak desteklediği ve bu satışın da onaylanması için engel teşkil etmesinin muhtemel olmadığı düşünülüyor.
Bu anlaşmanın, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmanın geleceği üzerinde önemli etkiler yaratması bekleniyor. İsrail'in askeri gücünü artırması, bölgedeki gerilimi daha da artırabilir ve çatışmanın şiddetlenmesine yol açabilir.
Bu satışın, ABD'nin Orta Doğu politikasında bir değişiklik mi yoksa daha önceki stratejilerinin devamı mı olduğu tartışılıyor. Bazı gözlemciler, bu satışın, ABD'nin bölgedeki askeri gücünü korumanın bir yolu olduğunu savunuyor. Diğerleri ise, bu satışın, ABD'nin bölgedeki askeri müdahalelerine daha fazla ağırlık verme ve İsrail'i daha fazla destekleme stratejisinin bir parçası olduğunu düşünüyor.
Bu satışın uzun vadeli sonuçlarının ne olacağını zaman gösterecek. Ancak, İsrail'in askeri gücünü önemli ölçüde artırması, bölgedeki güvenlik ortamını ve politik dengeleri etkileyerek yeni gerginliklere ve çatışmalara yol açma potansiyeline sahip.