Acı ne demek? Eş ve zıt anlamlısı nedir? Acı ile ilgili atasözleri, deyimler, örnek cümleler ve anlamları...
Acı kelimesi hakkında en çok araştırılan konulardan biri acı ile ilgili eş ve zıt anlamlı kelimelerin yanı sıra atasözleri, deyimler ve anlamları ile içinde acı geçen örnek cümlelerdir.
Acı ne demek?
Kelime: Acı
Anlamlar:
1. Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Tadı bu nitelikte olan
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
3. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap
4. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
5. Çarpıcı, göz alıcı (renk)
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
6. Keskin, şiddetli
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat - Mecaz Anlam
7. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat - Mecaz Anlam
İçinde Acı geçen birleşik ve kökteş kelimeler: acı acı, acı ağaç, acı badem, acı bakla, acı bal, acı balık, acı ceviz, acı çiğdem, acı elma, acı fren, acı gerçek, acı haber, acı hıyar, acıkara, acı karpuz, acı kavak, acı kavun, acı kök, acı kuvvet, acı marul, acı meyan, acı ot, acı pelin, acı sakız, acı söz, acı su, acı tatlı, acı yavşan, acı yeşil, acı yonca, can acısı, ciğer acısı, evlat acısı, iç acısı, içler acısı, kalp acısı, kuyruk acısı, yürek acısı, yürekler acısı
Acı hakkında eş anlamlı kelimeler
Acı kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : üzüntü, ıstırap, dokunaklı, keskin, tiz, kederli.
Acı hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Acı kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : tatlı, sevinç, neşe, haz.
Acı ile ilgili 14 örnek cümle
"Acı" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "acı" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Kimileri acıyı sever
2. Salataya acı biber doğramışlar
3. Ressam acı yeşili çok kullanmış
4. Dışarda acı soğuk kol geziyordu
5. Yenilmek acı, ama oldu işte
6. Bu acı sözler gerekmezdi
7. Depremin acısı dinmeden kış bastırdı
8. Kadın acı acı bakmıştı
9. Bir köpek acı acı havlıyordu
10. Kadın doğradığı soğanı tuzla ovup acısını almaya çalıştı
11. Bir iki sözle adamın acısını almak ona düşerdi
12. Öyle olsun, acısını çıkarırız
13. Koluma bir acı saplandı
14. Bu iş, benim açımdan olanaksız
Diğer dillerde Acı
İngilizce: Biting
Spanish: Morder
German: Schmerz
French: Mordre
Italian: Mordace
Acı ile ilgili atasözleri
Aşağıda acı hakkında ve içinde acı kelimesi geçen, acı ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: acı acıyı keser, su sancıyı
Anlamı: bir güçlüğü yenmek için başka bir güç yola başvurulmalıdır.
Atasözü: acı (kötü) söz insanı (adamı) dinden çıkarır, tatlı söz yılanı inden çıkarır
Anlamı: gönül alıcı, okşayıcı sözlerle karşımızdakinin inadı yenilebilir.
Atasözü: acı patlıcanı kırağı çalmaz
Anlamı: herhangi bir duruma alışkın olan kimseyi benzer kötü durumlar etkilemez.
Atasözü: acıkan ne olsa yer, acıyan ne olsa söyler
Anlamı: geçim sıkıntısı içinde bulunan kişi geçinebilmek için her yolu dener, her işi yapar, canı yanan kişi de sonunu düşünmeden ağzına geleni söyler.
Atasözü: acıkan ne yemez, acıyan ne demez
Anlamı: geçim sıkıntısı içinde bulunan kişi geçinebilmek için her yolu dener, her işi yapar, canı yanan kişi de sonunu düşünmeden ağzına geleni söyler.
Atasözü: acıklı başta akıl olmaz
Anlamı: büyük sıkıntılar içinde bulunanlar mantık dışı işler yapabilirler.
Atasözü: acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur
Anlamı: koruduğunuz kimsenin sürekli acınmasına izin verirseniz arsız olur, emeğinin karşılığını tam olarak vermediğiniz kişi de hırsız olur.
Atasözü: acıyan uyumuş, acıkan uyumamış
Anlamı: insan sıkıntıya katlanır da açlığa katlanamaz.
Atasözü: aç yeri başka, acı yeri başka
Anlamı: insanın yüreği ne denli acıyla dolu olsa da yemek yemeyi ister.
Acı ile ilgili deyimler
Aşağıda acı hakkında ve içinde acı kelimesi geçen, acı ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: acı (acılar) görmek
Anlamı: kötü günler yaşamak.
Deyim: acı çekmek (duymak)
Anlamı: 1) ağrı, sızı duymak: Ameliyattan sonra çok acı çekti. 2) mec. üzülmek, üzüntü içinde kalmak: 'Bu faciaya bizzat karışmışım gibi bir acı duyuyordum.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: acı gelmek
Anlamı: dokunmak, kırmak, üzmek: 'Bu durumun gerçeklerle uyumsuzluğu ona acı geliyor.' -A. Kutlu.
Deyim: acı söylemek
Anlamı: olumsuz bir davranış karşısında gerçeği olduğu gibi söylemek.
Deyim: acından ölmek
Anlamı: 1) çok acıkmak; 2) aşırı derecede yoksul olmak.
Deyim: acısı içine (yüreğine) çökmek (işlemek)
Anlamı: 1) bir şeyin acısını derinden duymak; 2) kötü bir şey olacağını düşünerek önceden üzülmek.
Deyim: acısı ortaya çıkmak
Anlamı: olumsuz sonucu yavaş yavaş ortaya çıkmak: 'Dur bakalım daha hele, o içtiklerinin acısı bir bir çıkacak ortaya.' -M. İzgü.
Deyim: acısını almak
Anlamı: 1) acılığını gidermek; 2) sızıyı dindirmek.
Deyim: acısını bağrına (içine) basmak (gömmek)
Anlamı: bir üzüntüye, sıkıntıya yakınmadan katlanmak.
Deyim: acısını çekmek
Anlamı: yapılan yanlış bir işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntü içinde bulunmak.
Deyim: acısını çıkarmak
Anlamı: 1) acılığını yok etmek: Bir şeyin acı tarafını çıkarmak. 2) mec. uğradığı maddi veya manevi zararı karşılayacak bir iş yapmak. 3) mec. öç almak.
Deyim: acısını görmek
Anlamı: bir yakınının ölümünü görmek.
Deyim: (bir şeyin) acısı çıkmak
Anlamı: bir şeyin olumsuz, kötü sonucu bir süre sonra ortaya çıkmak: Dünkü yorgunluğun acısı bugün çıktı.
Deyim: (birine) acı vermek
Anlamı: üzülmesine sebep olmak, incitmek: 'Başkalarına elinden geldiğince acı vermeye çalışmak başlıca eğlencesiydi.' -R. Erduran.