Ağrı kelime anlamı nedir? Ağrı ne demek?
Ağrı kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Ağrı hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Ağrı
Anlamlar:
1. Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Anlaşılan kollarındaki ağrı biraz daha sürecek."
İçinde Ağrı geçen birleşik ve kökteş kelimeler: ağrı kesici, ağrı kesimi, ağrı sızı, ağrı yitimi, ince ağrı, başağrısı, baş ağrısı, bel ağrısı, diş ağrısı, eski göz ağrısı, ilk göz ağrısı, kalp ağrısı, karın ağrısı, yarım baş ağrısı, yürek ağrısı
Ağrı hakkında eş anlamlı kelimeler
Ağrı eş anlamlısı
ağrı kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Istırap , Acı
Ağrı hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Ağrı zıt anlamlısı
Ağrı kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Ağrı ile ilgili 5 örnek cümle
"Ağrı" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Ağrı" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Bu ağrı dayanılmazlaştı
2. Şu içimdeki ağrıyı bir dile getirebilsem, dağlar ağlar
3. Gelinin ağrısı tuttu, ebe çağırın
4. Yine dişimin ağrısı tuttu
5. Köyden ağrı koyu bir duman yükseldi. O babamdan ağrı akrabamdır
Diğer dillerde Ağrı
İngilizce: Pain
Spanish: Dolor
German: Schmerzen
French: Douleur
Italian: Dolore
Ağrı ile ilgili atasözleri
Aşağıda Ağrı hakkında ve içinde Ağrı kelimesi geçen, Ağrı ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ağrılardan göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı
Anlamı: herkesi en çok ilgilendiren kendi derdidir.
Atasözü: ağrısız baş mezarda gerek
Anlamı: herkesin bir sıkıntısı vardır, bu sıkıntılar ancak ölümle biter.
Atasözü: azıcık aşım, ağrısız (kaygısız) başım
Anlamı: derdim olmasın da başka bir şey istemem.
Atasözü: çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme
Anlamı: kişi, çağrıldığı yere gitmeli, çağrılmadığı yere gitmemelidir.
Atasözü: çağrılan yere git, ar eyleme; çağrılmadığın yere gidip yerini dar eyleme
Anlamı: kişi, çağrıldığı yere gitmeli, çağrılmadığı yere gitmemelidir.
Atasözü: çağrılmayan yere çörekçiyle börekçi gider
Anlamı: çağrılmadığın yere sakın gitme.
Atasözü: çiğ yemedim ki karnım ağrısın
Anlamı: suç işlemedim ki korkayım.
Atasözü: ecel geldi cihana, baş ağrısı bahane
Anlamı: herkesin ölümü için bir sebep vardır.
Atasözü: ekşi yemedim ki karnım ağrısın
Anlamı: suç işlemedim ki korkayım.
Atasözü: gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş
Anlamı: istenmeyerek yapılan işlerden kötü sonuçlar ortaya çıkar.
Atasözü: iç güveyisi iç ağrısı
Anlamı: iç güveyisi misafir gibidir, evdekiler sürekli olarak onu ağırlamaya çalışır ve bu durumdan da rahatsız olurlar.
Atasözü: istenmeyen aş, ya karın ağrıtır ya baş
Anlamı: istenmeyerek yapılan işlerden kötü sonuçlar ortaya çıkar.
Atasözü: yemin etsem başım ağrımaz
Anlamı: gerçek olduğuna korkmadan yemin ederim.
Ağrı ile ilgili deyimler
Aşağıda Ağrı hakkında ve içinde Ağrı kelimesi geçen, Ağrı ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: acısını bağrına (içine) basmak (gömmek)
Anlamı: bir üzüntüye, sıkıntıya yakınmadan katlanmak.
Deyim: ağrısız başına kaşbastı bağlamak
Anlamı: 'kendine gereksiz yere iş çıkarmak' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: bağrı yanmak
Anlamı: 1) üzüntü çekmek, çok acı duymak: 'En büyüğünü kaybeden halk sanatkârının birkaç mısrası ile türkü bize bağrı yanan Anadolu'nun feryadını getirecek.' -B. R. Eyuboğlu. 2) çok susamış olmak.
Deyim: bağrına basmak
Anlamı: 1) kucaklamak: 'İzmir'den kalkıp Mısır'a kadar beni görmeye, beni okşamaya, beni bağrına basıp sevmeye gelirdi.' -Y. K. Karaosmanoğlu. 2) biriyle ilgilenerek onu koruyup kayırmak, yetiştirmek: 'Sen onu bambaşka duygularla, heyecanlarla bağrına basmak isteyeceksin.' -E. Bener.
Deyim: bağrına taş basmak
Anlamı: sesini çıkarmaksızın her türlü acıya katlanmak: 'Acı çekerdim ama makul bir çocuktum. Bağrıma taş bastım.' -A. Kutlu.
Deyim: bağrını delmek
Anlamı: çok dokunmak, içine işlemek.
Deyim: bağrını ezmek
Anlamı: üzülmek, dertlenmek: 'Kışlanın uğrunda bir ufak mezar / Anama söylemen bağrını ezer' -Halk türküsü.
Deyim: baş ağrıtmak
Anlamı: tedirgin etmek, bıkkınlık vermek, can sıkmak.
Deyim: başağrısı olmak
Anlamı: sıkıntı vermek, uğraştırmak: 'Efendim nemize lazım, sonra size başağrısı olur.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: başı ağrımak
Anlamı: sorunu olmak, sıkıntı içinde bulunmak.
Deyim: başını ağrıtmak
Anlamı: 1) gereksiz sözlerle birini bunaltmak; 2) bir iş için birini tedirgin etmek, uğraştırmak: 'İkide bir ah Çingeneler vah Çingeneler diye gelip böyle başımı ağrıtma.' -O. C. Kaygılı.