Anma kelime anlamı ne demek? Anma nedir?
Anma kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Anma hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Anma
Anlamlar:
1. Anmak işi, yâd
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Ölmüş bir insanı hatırlamak için yapılan tören, ihtifal
İçinde Anma geçen birleşik ve kökteş kelimeler: anma gerilim, anma töreni
Anma hakkında eş anlamlı kelimeler
Anma eş anlamlısı
anma kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : ihtifal
Anma hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Anma zıt anlamlısı
Anma kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Anma
İngilizce: Mentioning
Spanish: Mencionar
German: Erinnerung
French: Mentionner
Italian: Menzionare
Anma ile ilgili atasözleri
Aşağıda Anma hakkında ve içinde Anma kelimesi geçen, Anma ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz
Anlamı: bir kimse sevdiği işi sürekli olarak yapmaktan bıkmaz.
Atasözü: acıkan doymam sanır, susayan kanmam sanır
Anlamı: bir şeyi uzun süre elde edemeyen kimse, daha sonra o şeyden ne kadar çok edinirse edinsin yine kendisine yetmeyeceği kanısında bulunur.
Atasözü: aç yanında sarpın kurcalanmaz
Anlamı: bir kimsenin yanında, onun çok duyarlı olduğu konuya değinmemek gerekir.
Atasözü: açın kursağına çörek dayanmaz
Anlamı: yoksulluk içinde bulunan kimsenin bir eksiği giderilse başka bir eksiği kendini gösterir.
Atasözü: ağaca dayanma kurur, adama (insana) dayanma ölür
Anlamı: insan yapacağı işte başkalarına değil, kendine güvenmelidir.
Atasözü: ağız yemese, yüz utanmaz
Anlamı: armağan alan, armağanı verenin isteğini yerine getirmemeye çekinir ve mutlaka yapmaya çalışır.
Atasözü: akarsuya inanma, eloğluna dayanma
Anlamı: akışı ne kadar yavaş olursa olsun akarsuya girmek tehlikelidir, eloğluna güvenmek de doğru değildir, insanı zarara sokabilir.
Atasözü: Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz
Anlamı: kişi işlediği suçtan dolayı önce Tanrı'ya karşı sorumludur ve bu suçu da Tanrı bilir, bu nedenle onu kuldan saklamak gerekmez.
Atasözü: altın yerde paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz
Anlamı: değerli kişi veya nesneler, ne türlü uygunsuz koşullar içinde bulunurlarsa bulunsunlar değerlerini ve niteliklerini yitirmezler.
Atasözü: araba ile tavşan avlanmaz
Anlamı: her işte başarıya ulaşabilmek için kullanılması gereken özel yöntemler vardır.
Atasözü: ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek
Anlamı: babadan kalan mal kalıcı değildir, çabuk biter; kişinin gerçek malı, kendi çalışmasıyla elde ettiği maldır.
Atasözü: ateş demekle ağız yanmaz
Anlamı: kişi, zararlı bir eylemin sözünü etmekle kendisini zarara sokmuş olmaz.
Atasözü: bal bal demekle ağız tatlanmaz
Anlamı: sözde kalan dilek ve tasarıların iş bitirmede hiçbir etkisi olmaz.
Atasözü: bir ev (gemi) donanır, bir kız (çıplak) donanmaz
Anlamı: bir kızı donatmak, bir ev düzmekten daha güç, daha masraflıdır.
Atasözü: deli arlanmaz, soyu arlanır
Anlamı: densizce, delice iş yapanlar yaptıklarından utanacak durumda değillerdir ama ailesi, yakınları onların davranışlarından üzüntü duyarlar, utanırlar.
Atasözü: demir ıslanmaz, deli uslanmaz
Anlamı: her nesnenin, her kişinin değiştirilemeyen bir özelliği vardır.
Atasözü: dişi yalanmazsa erkek dolanmaz
Anlamı: kadın istek göstermezse, yüz vermezse erkek onun peşine düşmez.
Atasözü: dokuz at bir kazığa bağlanmaz
Anlamı: bir işin başına, tanınmış kişiliği bulunan birçok kimse birden getirilmemelidir, bunlar anlaşamaz ve birbirlerine düşerler.
Atasözü: düğün aşıyla dost ağırlanmaz
Anlamı: ağırlamanın değeri, özel olarak hazırlanmasında, bir fedakârlık yapılmasındadır.
Atasözü: el için yanma nâra, yak çubuğunu bak keyfine
Anlamı: başkalarının derdini kendine sorun yapıp da kendi rahatını ve düzenini bozma.
Anma ile ilgili deyimler
Aşağıda Anma hakkında ve içinde Anma kelimesi geçen, Anma ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: açıklık kazanmak
Anlamı: bir konu aydınlanmak, anlaşılır duruma gelmek.
Deyim: adam kullanmak
Anlamı: 1) birini çalıştırmasını bilmek; 2) birini kendi çıkarına alet etmek.
Deyim: ağız kullanmak
Anlamı: duruma, ortama göre söz söylemek: Ben nasıl ağız kullanıyorsam sen de o yolda konuş.
Deyim: ağzı dili bağlanmak
Anlamı: herhangi bir sebeple konuşamaz olmak.
Deyim: ağzı sulanmak
Anlamı: 1) imrenmek; 2) yeme, içme isteği artmak.
Deyim: ağzında bakla ıslanmamak
Anlamı: sır saklamamak.
Deyim: aklını kullanmak
Anlamı: iyice düşünüp taşınarak hareket etmek: 'Hayatta güçlü olacaksın, parasız kalmayacaksın, aklını kullanacaksın.' -Ü. Dökmen.
Deyim: al kanlara boyanmak
Anlamı: 1) yaralanmak; 2) vurularak ölmek; 3) şehit olmak.
Deyim: ateş gibi yanmak
Anlamı: ateşi yükselmek: 'Alnı, yanakları ateş gibi yandığı hâlde vücudu tir tir titriyor, dişleri birbirine çarpıyordu.' -H. Taner.
Deyim: ateşler içinde yanmak
Anlamı: 1) hasta çok ateşli bir durumda olmak; 2) mec. bir şeye fazlasıyla tutulmak.
Deyim: ay harmanlanmak
Anlamı: ayın çevresinde ayla oluşmak.
Deyim: ayağına (ayaklarına) kapanmak
Anlamı: 1) alçalırcasına yalvarmak: 'Sandılar ki ihtiyar bahçıvan, paçaları sıvayacak, yeğenine Rabia'yı almak için paşanın ayaklarına kapanacak.' -H. E. Adıvar. 2) bağışlanmak için yalvarmak.
Deyim: ayağına dolanmak (dolaşmak)
Anlamı: 1) başkasına yapmayı tasarladığı kötülük kendi başına gelmek; 2) iş yapmakta olan birine engel olmak, yürümesine engel olmak.
Deyim: aynı ağzı kullanmak
Anlamı: aynı şeyi söylemek, aynı düşünceyi ileri sürmek.
Deyim: bağışıklık kazanmak
Anlamı: 1) bazı mikroplara karşı aşı veya doğal yolla dirençli duruma gelmek; 2) mec. korunaklı olmak: 'Bu tehditlere karşı bağışıklık kazanmak hususunda şaşılası bir yetiye de sahiptiler.' -E. Şafak.
Deyim: bağrı yanmak
Anlamı: 1) üzüntü çekmek, çok acı duymak: 'En büyüğünü kaybeden halk sanatkârının birkaç mısrası ile türkü bize bağrı yanan Anadolu'nun feryadını getirecek.' -B. R. Eyuboğlu. 2) çok susamış olmak.
Deyim: bahsi kazanmak
Anlamı: ileri sürülen, savunulan görüşün doğru olduğu belli olmak.
Deyim: bahtı kapanmak
Anlamı: 1) talihsizliğe uğramak, istenen sonuca ulaşmamak; 2) evlenememek.
Deyim: basireti bağlanmak
Anlamı: iyi düşünemez, gerçeği göremez bir duruma düşmek: 'Bazen en mahir canilerin bile böyle mühim nisyanlarda bulunacak kadar basiretleri bağlanır.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: başarı göstermek (kazanmak)
Anlamı: başarmak: 'Arandığı, fikri sorulduğu, başarı kazandığı da oluyordu.' -R. H. Karay.