Aşağı kelimesinin sözlük anlamı ne demek?
Aşağı kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Aşağı hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Aşağı
Anlamlar:
1. Bir şeyin alt bölümü, zir, yukarı karşıtı
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Eğimli bir yerin daha alçak olan yeri
3. Bir yere göre daha alçak yerde bulunan
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Aşağı katı, sakin ve daha sıcak olduğu için seçtik."
4. Bayağı, adi
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
5. Niteliği düşük, kötü
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat - Mecaz Anlam
Örnek: "Aşağı mal."
6. Daha küçük, daha az
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat - Mecaz Anlam
Örnek: "On sekiz yaşından aşağı olanlar giremez."
7. Değeri daha az
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat - Mecaz Anlam
8. Aşağıya, yere doğru
Özelliği / Tipi / Türü: Zarf
Örnek: "Bir gün içinde yukarıdan aşağı inmiştik."
İçinde Aşağı geçen birleşik ve kökteş kelimeler: aşağı bitkiler, aşağı mahalle, aşağı yukarı, baş aşağı, baştan aşağı, bayır aşağı, en aşağı, iniş aşağı, pabuçtan aşağı, tepe aşağı, yokuş aşağı
Aşağı hakkında eş anlamlı kelimeler
Aşağı eş anlamlısı
aşağı kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : kötü, adi, bayağı
Aşağı hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Aşağı zıt anlamlısı
aşağı kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : yukarı
Aşağı ile ilgili 14 örnek cümle
"Aşağı" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Aşağı" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Aşağı bakınca başım döndü
2. Sokağın biraz aşağısında bir kitapçı vardı
3. Sözün aşağısını dinlemeden kaçtı
4. Onlar aşağı kattalar
5. Aşağı sınıflar bugün erken bırakıldı
6. Elinde yüzlükten aşağı para görmedim
7. Kahvelere yaşı on sekizden aşağılar giremez. Bize en aşağı beş bin gerekli
8. Otobüsten aşağı indi
9. Kediyi aşağı almak için ağaca çıktı
10. Güreşçi hasmını aşağı aldı, bastırdı
11. Fiyatlar çok aşağı düştü
12. Ucuz vereceğim bu malı, sana yüz bine olur, ama daha aşağı kurtarmaz
13. Beyimiz Hilton’da yatacak, aşağı kurtarmaz
14. Aşağı mahallenin yaramazları sokağı doldurdu
Diğer dillerde Aşağı
İngilizce: Following
Spanish: Siguiente
German: Nach unten
French: Suivant
Italian: Seguente
Aşağı ile ilgili atasözleri
Aşağıda Aşağı hakkında ve içinde Aşağı kelimesi geçen, Aşağı ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ağacın meyvesi olunca, başını aşağı salar
Anlamı: yararlı eserler veren, bilgi ve erdemle donanmış kimse alçak gönüllü olur.
Atasözü: al kaşağıyı gir ahıra, yarası (yağırı) olan gocunur (gocunsun)
Anlamı: bir yolsuzluğun suçluları aranırken o işte kusuru olan kişi telaşlanır.
Atasözü: boş başağın başı dik olur
Anlamı: bilgisiz olan üstün görünmek için kasılır.
Atasözü: eceli gelen fare kedi taşağı kaşır
Anlamı: herkesin üzerine titrediği, kutsal saydığı şeyi kötüleyen, bozan kimse mutlaka kötü bir sonuçla karşılaşır.
Aşağı ile ilgili deyimler
Aşağıda Aşağı hakkında ve içinde Aşağı kelimesi geçen, Aşağı ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: al aşağı vur yukarı
Anlamı: çekişe çekişe pazarlık yapılırken söylenen bir söz.
Deyim: alaşağı etmek
Anlamı: 1) yetkilerini elinden alıp birini yerinden uzaklaştırmak, atmak, kovmak; 2) kapıp yere vurmak; 3) mec. kötülemek, değersiz göstermek: 'Her on yılda bir, geçmişten bu yana süregelen edebiyatı alaşağı ediyoruz.' -T. Uyar.
Deyim: aşağı almak
Anlamı: devirmek, yıkmak.
Deyim: aşağı (aşağısı) kurtarmaz
Anlamı: 1) 'bundan daha ucuza olmaz' anlamında kullanılan bir söz; 2) alay 'daha aşağı bir durumu kendine layık görmez' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: aşağı çekmek
Anlamı: değerini düşürmek.
Deyim: aşağı düşmek
Anlamı: düzeyi, miktarı, niteliği azalmak: 'Bunlar arasında birkaç gazete ve dergi alanları hesaba katacak olursanız gazete ve dergi okuyucularının nispeti daha da aşağı düşer.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: aşağı görmek
Anlamı: küçük görmek, beğenmemek, hor görmek: 'Bu kadar fütursuz bir kitleyi ne diye aşağı görüyoruz?' -Y. K. Beyatlı.
Deyim: aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık
Anlamı: iki karşıt ve aynı derecede sakıncalı durum karşısında karar verme zorluğunu anlatan bir söz.
Deyim: (...) aşağı (...) yukarı
Anlamı: 1) bir kimsenin adının dilden düşürülmediğini, onun pek gözde olduğunu anlatan bir söz: 'Adı erken yaşta şaire çıkmıştı. Şair aşağı, şair yukarı.' -H. Taner. 2) bir hizmette çok kullanılan kişice, yakınma olarak kullanılan bir söz.
Deyim: aşağıdan almak
Anlamı: alttan almak.
Deyim: baş aşağı düşmek
Anlamı: kişiliğinden kaybederek toplum içindeki durumu sarsılmak: 'Onun için hayatın bütün kanunu, bütün manası bu baş aşağı düşüşteydi.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: baş aşağı etmek
Anlamı: tersine çevirmek.
Deyim: baş aşağı gelmek
Anlamı: tepesi üstü düşmek.
Deyim: baş aşağı gitmek
Anlamı: işleri ters gitmek, sürekli zarar etmek.
Deyim: başından aşağı kaynar sular dökülmek
Anlamı: üzüntülü veya kötü bir olay karşısında birdenbire büyük bir sıkıntı duymak.
Deyim: belden aşağı vurmak
Anlamı: iş hayatında, insan ilişkilerinde, siyasette kural dışı saldırmak.
Deyim: beş aşağı beş yukarı
Anlamı: üç aşağı, beş yukarı.
Deyim: bir aşağı bir yukarı
Anlamı: amaçsız olarak gidip gelmeyi anlatan bir söz: 'Karabibik tenha sokakta bir aşağı bir yukarı gezinmekteydi.' -N. Nâzım.
Deyim: bir gömlek aşağı
Anlamı: birinden bir derece daha düşük.
Deyim: (birinden, bir şeyden) aşağı kalır yeri (yanı) yok
Anlamı: nitelikleri bakımından başkalarıyla karşılaştırıldığında eksiği olmayan, denk olan.