Ask kelimesinin sözlük anlamı ne demek?
Ask kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Ask hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Ask
Kökeni: "Fransızca asque" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Asklı mantarlara özgü üreme organı
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Bitki bilimi
Ask hakkında eş anlamlı kelimeler
Ask eş anlamlısı
ask kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : amor, sevi
Ask hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Ask zıt anlamlısı
ask kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : nefret
Ask ile ilgili 3 örnek cümle
"Ask" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Ask" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Ondaki yurt aşkı, sonsuzdu
2. Ona olan aşkını dile getiremiyordu
3. Sen arkadaşımın aşkısın
Diğer dillerde Ask
İngilizce: Ascus
Spanish: Ascus
German: Fragen
French: Asque
Italian: Ascus
Ask ile ilgili atasözleri
Aşağıda Ask hakkında ve içinde Ask kelimesi geçen, Ask ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: baskıdaki altından askıdaki salkım yeğdir
Anlamı: kullanılan, işe yarayan değersiz şey, saklanan ve kullanılmayan çok değerli şeyden daha iyidir.
Atasözü: baskın basanındır
Anlamı: düşmanı gafil avlayıp saldıran taraf savaşı kazanır.
Atasözü: baskısız tahtayı yel alır, yel almazsa sel alır
Anlamı: kontrol altında bulundurulmayan veya gereği gibi korunmayan gençler kötü yollara sürüklenebilirler.
Atasözü: baskısız yongayı yel alır; sahipsiz tarlayı sel alır
Anlamı: kontrol altında bulundurulmayan veya gereği gibi korunmayan gençler kötü yollara sürüklenebilirler.
Atasözü: bekârlık maskaralık
Anlamı: bekâr kimse bakımsızdır, derbeder bir yaşayışı vardır ve herkesin eğlencesi olur.
Atasözü: kurt kocayınca köpeğin maskarası olur
Anlamı: güç ve yeteneğini yitiren insan, basit ve kendini bilmezlerce aşağılanır.
Ask ile ilgili deyimler
Aşağıda Ask hakkında ve içinde Ask kelimesi geçen, Ask ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: asker gibi
Anlamı: disiplinli, düzgün.
Deyim: askıda bırakmak
Anlamı: sonuca vardırmamak.
Deyim: askıda kalmak
Anlamı: bir iş bir engel dolayısıyla sonuca varamamak.
Deyim: askıya almak
Anlamı: 1) altı boşalıp desteği kalmayan yapıyı dikmelerle boşlukta tutarak yıkılmaktan kurtarmak; 2) oturmuş veya batmış bir gemiyi yüzdürmek için başka teknelere asarak kaldırmak; 3) mec. bir işi zamanında yapmayıp belirsiz bir zamana bırakmak, savsaklamak.
Deyim: askıya çıkarmak
Anlamı: evlenecek kimselerin durumunu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan etmek.
Deyim: askıya çıkmak
Anlamı: 1) ipek böceği koza sarmak üzere dallara çıkmak; 2) evlenecek kimselerin durumu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan edilmek.
Deyim: baskı yapmak
Anlamı: 1) bir kimseyi bir işi yapmaya zorlamak, zor kullanmak; 2) sp. oyuncunun rahat hareket etmesini engellemek.
Deyim: baskıda kalmak
Anlamı: yağmur yağdıktan sonra toprağın üst kısmı sertleşerek tohumlar fidelenip toprak üstüne çıkamamak.
Deyim: baskın çıkmak (gelmek)
Anlamı: karşılaştırma konusu olan kimseyi geçmek, ona karşı üstünlüğünü göstermek.
Deyim: baskın vermek
Anlamı: ani ve habersiz girmek, saldırıda bulunmak: 'İbiş'in odasına cennet kuşları baskın vermişti.' -T. Buğra.
Deyim: baskın yapmak
Anlamı: 1) suç işlendiği veya suçluların bulunduğu sanılan bir yere ansızın girmek; 2) düşmana ansızın saldırmak; 3) mec. ansızın konuk gelmek: 'Behçet'e bu evin merdiven altındaki bakla gibi odasında baskın yaparlar.' -S. Birsel.
Deyim: baskına uğramak
Anlamı: 1) düşmanın beklenmedik bir saldırısıyla karşılaşmak; 2) bir yerde suçüstü yakalanmak; 3) beklenmedik bir zamanda konuklar gelmek: 'Ne çeşit, ne türlüsü olursa olsun baskına uğramayı isteyen olmaz.' -N. Hikmet.
Deyim: (birini) maskaraya almak
Anlamı: biriyle eğlenmek, alay etmek.
Deyim: (birini) maskaraya çevirmek
Anlamı: gülünç bir duruma sokmak.
Deyim: (birinin) maskarası olmak
Anlamı: birinin eğlencesi olmak: 'Süslü kafeslere, hazır yemeğe tamah edip insanların maskarası olmanın âlemi var mı?' -H. Taner.
Deyim: (birinin) maskarasını çıkarmak
Anlamı: birini rezil etmek, küçük düşürerek gülünç duruma sokmak.
Deyim: fiyasko vermek
Anlamı: bir girişim başarısızlıkla sonuçlanmak.
Deyim: kaskatı kesilmek
Anlamı: aşırı coşku, soğuk, korku, üzüntü vb. etkisiyle hareket edemeyecek, bir şey söylemeyecek duruma gelmek, donup kalmak: 'Kaskatı kesilmiş vücudu, suyun hafif akıntısına uyarak yavaş yavaş uzaklaştı.' -R. N. Güntekin.
Deyim: maskara etmek
Anlamı: 1) bir kimseyi veya şeyi gülünç ve şerefsiz duruma düşürmek: 'Şu kendini bütün memlekete maskara eden münevver züppenin eksik tarafı millî şuurdan başka nedir?' -O. S. Orhon. 2) bir şeyi bozmak, berbat etmek.
Deyim: maskara olmak
Anlamı: gülünç bir duruma düşmek.