Ayakkabı seçiminizi kolaylaştıracak 7 altın kural...

'Abartıldığı gibi 3000 değil sadece 1600 çift ayakkabım var' sözleriyle tarihe geçen İmelda Marcus ve birçok kadının ortak tutkusu...

Hangi konudan bahsediyoruz, elbette ayakkabılardan!

İster her alışverişinde birkaç çiftle eve dönen ayakkabı tutkunlarından olun ister ayağım rahat olsun gerisi önemli değil diyenlerden olun, ayakkabı seçimi çok önemli. 

Ayakkabılar, kişisel zevkleriniz ve stiliniz hakkında pek çok şey anlatır. Hatta ayakkabı seçimlerinden yola çıkarak artık karakter analizi bile yapılır oldu.

İş hayatınız ve özel hayatınızda kişisel imajınızın parçası ayakkabılarınızı siz nasıl seçiyorsunuz?

İşte doğru ayakkabı seçimi için 7 altın kural...

1-) Hepimiz aynı şeyi istiyoruz; daha ince ve daha uzun görünmek.

Bunun için düz bir çizgi etkisi yaratmamız gerekiyor. Sadece giysilerle değil, ayakkabılarla da...

Ayakkabılarınızla pantolonlarınızı ve çoraplarınızı aynı tonlarda seçerek yukarıdan aşağı bir bütünlük sağlayabilirsiniz.

Aynı kuralı eteklerinizle de uygulamayı unutmayın.

Bilekten bağlı ayakkabıların en çok ince bileklilere yakıştığını da söylemeden geçmeyelim.

2-) Topuklu mu, düz mü? Profesyonel yaşamda 8 cm'den fazla yüksek topuklu ayakkabılar kullanmamalısınız.

İş giyimi konusunda geleneksel sektörler olan banka, hukuk, kamu sektörlerinde klasik topuklardan vazgeçmemelisiniz.

Modası asla geçmeyen dolgu topuklu ayakkabılarınızı özel hayatınıza saklamalısınız.

4-5 cm'lik topuklar aslında her ayakta şıklığını sergiliyor.

Bacaklarınızın kalın olduğundan şikayetçiyseniz bacaklarınızı daha ince ve uzun göstermek için en azından 2-3 cm'lik topuklu ayakkabılar seçmelisiniz, düz babet ve kolej ayakkabılarından uzak durmalısınız.

3-) İş yerinde giyeceğiniz ayakkabılara karar vermekte zorlanıyorsanız, burnu açık ayakkabılar, sandaletler, dans ayakkabıları ve terlikler iş yeri için uygun olmayacaktır.

Burnu kapalı ya da yaz ayları için daha uygun olan bantlı ayakkabılar iş yerinde giymek için daha uygun seçimlerdir.

Kış mevsimiyle beraber vitrinlerde boy göstermeye başlayacak olan çizme ve botlar söz konusu olunca ponponlar, kauçuk tabanlar, püsküller de sizinle beraber işe gelmemeli!

4-) Ayakkabınızın ayaklarınızla hatta bacaklarınızla orantılı olmasına dikkat etmelisiniz.

Yani ince, narin ayaklarınız ve bacaklarınız varsa daha ince topuklu zarif ayakkabıları; ayaklarınız taraklıysa daha geniş yüzlü ayakkabıları , bacaklarınızla orantılı kalınlıkta topukları seçmeye özen göstermelisiniz. 

Bu arada sivri burunlu ayakkabılar ayakları daha uzun, yuvarlak burunlularsa ayakları daha küçük gösteriyor, bu da aklınızda bulunsun.

5-) Ayakkabı alırken alabileceğiniz en kaliteli ayakkabıyı alın. Başta biraz pahalı gelse de kaliteli bir çift ayakkabı çok daha uzun süre taşıyacaktır sizi. Hem unutmamak gerekiyor, dost da düşman da ilk önce ayağa bakıyor!

6-) Ayakkabı alışverişinizi öğleden sonra saatlerine bırakın.

Ayakta durmaktan, yürümekten, yorgunluktan ayaklarınızın en şiş olacağı an bu zamanlardır. Ayakkabı alışverişinizi bu saatlerde yapın ki ayağınızın en rahat olacağı ayakkabıyı seçmeniz garanti olsun.

7-) Artık ayakkabı ve çantalar aynı renkte olmak zorunda değil. Ama stil olarak birbirlerini tamamlıyor

olmalı hala önemli. Spor ayakkabılarla spor kesimli çantaları, daha zarif ayakkabılarla aynı zarafette çantaları kombinlemeye özen göstermelisiniz.