Bağlamak kelimesinin sözlük anlamı ne demek?
Bağlamak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Bağlamak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Bağlamak
Anlamlar:
1. Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak
Özelliği / Tipi / Türü: -e - -i
Örnek: "Gemiyi iskeleye bağlamak."
2. Düğümlemek
Örnek: "İpi ipe bağlamak."
3. Yaraya ilaç koyup bezle sarmak
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Yarayı bağlamak."
4. Denk yapmak, paket yapmak
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak."
5. Anlaşma yapmak
Örnek: "İşleri bugün sözleşmeye bağladı."
6. Uyulması zorunlu olmak
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır."
7. Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek
Özelliği / Tipi / Türü: -e - -i
8. Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak
Örnek: "Bu iş beni bağladı."
9. Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak
Özelliği / Tipi / Türü: -i
10. Geçişi engellemek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Bütün yolları bağlamışlar."
11. Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
12. Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
13. Gönlünü kazanmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Bu davranışınız beni size bağladı."
14. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
15. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Kızım, ne yapsak da seni bu eve bağlayabilsek acaba?"
İçinde Bağlamak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: biçerbağlar
Bağlamak hakkında eş anlamlı kelimeler
Bağlamak eş anlamlısı
bağlamak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : angaje etmek, taahhüt etmek, yok etmek, tamamlamak, bitirmek, tahsis etmek, düğümlemek
Bağlamak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Bağlamak zıt anlamlısı
bağlamak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : çözmek
Bağlamak ile ilgili 14 örnek cümle
"Bağlamak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Bağlamak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Atı ahıra bağlamak gerekiyordu
2. Çocuğun ayakkabısını bağlamak isterken bağcık koptu
3. Hemşire yarayı bağlamak için bez aradı
4. Süt kaymak bağlamıştı
5. Ovada buğdaylar tane bağlamak üzereydi
6. Yatağını bağlayıp sırtına vuran İstanbul’a koşuyor
7. Bu karar herkesi bağlamaktadır
8. Bu sözlük beni çok bağladı
9. Âşık, hikâyeyi bağlamak için, elimden gelen budura geçti
10. Taşıma işini sözleşmeye bağlamak gerekirdi
11. Trafik yolları bağlamıştı, kuş uçurmuyordu
12. Gençleri derse bağlamak için elinden geleni yapardı
13. Güzel sözleriyle onu kendisine bağlamakta güçlük çekmemişti
14. Onlar savaşlarla ülkeleri kendilerine bağlamıştı
Diğer dillerde Bağlamak
İngilizce: Connect
Spanish: Conectar
German: Verbinden
French: Connecter
Italian: Collegare
Bağlamak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Bağlamak hakkında ve içinde Bağlamak kelimesi geçen, Bağlamak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Bağlamak ile ilgili deyimler
Aşağıda Bağlamak hakkında ve içinde Bağlamak kelimesi geçen, Bağlamak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ağrısız başına kaşbastı bağlamak
Anlamı: 'kendine gereksiz yere iş çıkarmak' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: altmışaltıya bağlamak
Anlamı: geçici bir çözümle durumu kurtarmış görünmek.
Deyim: atını sağlam kazığa bağlamak
Anlamı: eşeğini sağlam kazığa bağlamak.
Deyim: ayağını bağlamak
Anlamı: engel olmak.
Deyim: aylık bağlamak
Anlamı: emekli olan veya başka sebeplerle çalışmayanlara her ay için belirli bir parayı ödemeyi üstlenmek, maaş bağlamak.
Deyim: baş bağlamak
Anlamı: 1) başına bir örtü örtmek; 2) başak vermek; 3) birine veya bir şeye bağlanmak, intisap etmek; 4) hlk. nişanlanmak.
Deyim: başak bağlamak (tutmak)
Anlamı: arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerde başak oluşmak.
Deyim: başına karalar bağlamak
Anlamı: çok kederlenmek.
Deyim: başını bağlamak
Anlamı: 1) başına örtü vb. bağlamak; 2) birini nişanlamak veya evlendirmek.
Deyim: başını bir yere bağlamak
Anlamı: birini bir işe yerleştirmek, işsizlikten, başıboşluktan kurtarmak.
Deyim: bel bağlamak
Anlamı: birisinin kendisine yardımcı olacağına inanmak, güvenmek: 'Ne var ki böyle araçlara biz pek bel bağlayamayız.' -T. Halman.
Deyim: bez bağlamak
Anlamı: 1) bebeklere altlarını kirletmesinler diye bez koymak; 2) dileğin yerine gelmesi ümidiyle yatıra bir parça çaput veya eski kumaş parçası bağlamak.
Deyim: (bir işi) pamuk ipliğiyle bağlamak
Anlamı: etkisi az sürecek bir çare ile geçiştirmek.
Deyim: (bir işi) tatlıya bağlamak
Anlamı: kavgalı bir işi gönül hoşluğuyla bitirmek: 'Hayır kardeşim, istemez diye tatlıya bağladım.' -O. V. Kanık.
Deyim: (bir şeyi) sağlam kazığa bağlamak
Anlamı: işin sonuçlanmasına engel olacak şeyleri ortadan kaldırmak, işin aksamadan yürümesini sağlayacak önlemleri almak.
Deyim: (bir şeyi) sağlama bağlamak
Anlamı: sağlam kazığa bağlamak.
Deyim: (bir yer) örümcek bağlamak
Anlamı: 1) üzerinde örümcek ağı olmak; 2) mec. bir şey uzun süre kullanılmadan kendi hâline bırakılmış olmak.
Deyim: (birini, bir yeri) haraca bağlamak
Anlamı: bir kimseyi belli zamanlarda kendisine belli miktarda para vermeye zorlamak.
Deyim: (birinin) ağzını bağlamak
Anlamı: bir kimseyi herhangi bir sebeple söz söyleyemez duruma getirmek, susmak zorunda bırakmak: 'Ortağım burada kocama basmış büyüyü, basmış büyüyü. Dilini, ağzını bağlamış adamcağızın.' -R. N. Güntekin.
Deyim: (birinin) ağzını dilini bağlamak
Anlamı: birini konuşamaz duruma getirmek: 'O şıllık basmış büyüyü, adamcağızın ağzını dilini bağlamıştı.' -R. N. Güntekin.