Binmek ne demek? Sözlük anlamı nedir?
Binmek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Binmek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Binmek
Anlamlar:
1. Yüksek bir şeyin veya bir hayvanın üstüne çıkıp ayaklarını sallandırarak oturmak
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "Belki de atlara binerek dolaşırız."
2. Bir yere gitmek için tren, vapur, uçak, otomobil vb. bir taşıtta yer almak
Örnek: "Vapurlara, trenlere ihtiyarları itip çocukları ezip biniyoruz."
3. Bisiklet, motosiklet, binek hayvanı kullanmak
4. Bir şey sıkışarak yanındakinin üstüne çıkmak
Örnek: "Damar damara binmiş."
5. Fiyat artmak
Özelliği / Tipi / Türü: -e - Nesnesiz
Örnek: "Pamuklulara yüzde on bindi."
6. Eklenmek, katılmak
Örnek: "Annemin dul maaşından ayrılmış bütçeme bir de posta masrafı binmişti her hafta."
İçinde Binmek geçen birleşik ve kökteş kelimeler: indibindi
Binmek hakkında eş anlamlı kelimeler
Binmek eş anlamlısı
binmek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : katılmak , eklenmek
Binmek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Binmek zıt anlamlısı
binmek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : inmek
Binmek ile ilgili 6 örnek cümle
"Binmek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Binmek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Ata binmek için binektaşına çıktı
2. Biz binince otobüs kalktı
3. Bisiklete binmek kolayca öğrenilebilir
4. Doktor, Damar damara binmiş dedi
5. Benzine yine yüzde beş bindi
6. Bu fiyata öteki giderler de binecek
Diğer dillerde Binmek
İngilizce: Ride
Spanish: Paseo
German: Fahrt
French: Promenade
Italian: Cavalcata
Binmek ile ilgili atasözleri
Aşağıda Binmek hakkında ve içinde Binmek kelimesi geçen, Binmek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Binmek ile ilgili deyimler
Aşağıda Binmek hakkında ve içinde Binmek kelimesi geçen, Binmek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: attan inip eşeğe binmek
Anlamı: bulunduğu önemli görevden daha aşağı bir göreve alınmak.
Deyim: (birinin) omzuna binmek
Anlamı: yük olmak, ağırlık vermek.
Deyim: (birinin) tepesine binmek (çıkmak)
Anlamı: genellikle kendinden daha güçsüz kimseleri ezmek, kötü davranmak: 'Böyle kız gibi nazik bir zabiti askerler sayarlar mı? Askerlerimiz tepenize çıkıyordur, nedir?' -R. N. Güntekin.
Deyim: cinleri (cin) tepesine çıkmak (binmek)
Anlamı: çok kızmak: 'Gidip oyunu seyretmiş. Seyretmiş ama, bütün cinleri de tepesine çıkmış, ağızlarının payını vermiş.' -N. Meriç. 'Biraz fazlaca gülsen, bir parça kısa giysen cin tepesine biniyor.' -O. Kemal.
Deyim: dalına binmek
Anlamı: bir kimseye bir iş yaptırmak için asılmak, musallat olmak, sıkıştırmak: 'Orada başefendinin de dalına şöyle bir biniliyordu.' -O. Kemal.
Deyim: dolmuşa gelmek (binmek)
Anlamı: dolduruşa gelmek.
Deyim: ensesine binmek
Anlamı: birine bir işi yaptırmak için sürekli baskı altında bulundurmak.
Deyim: imamkayığına binmek
Anlamı: ölü tabut içinde veya sal üzerinde mezarlığa götürülmek.
Deyim: iş inada binmek
Anlamı: 1) bir işi yapmakta direnmek; 2) zıt görüş ve davranışta ısrar edilmek.
Deyim: kıymete binmek
Anlamı: çok değerli duruma gelmek: 'Düşündüm ki başka bir yerde çalışmaya başlarsam belki kıymete binerim.' -A. Kulin.
Deyim: küplere binmek
Anlamı: çok öfkelenmek: 'Ertesi günü babam horozun ölüsünü bulunca küplere bindi.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: zora binmek
Anlamı: 1) iş ancak zor kullanılmakla sonuçlanacak bir hâl almak; 2) zorlaşmak.