çekmek anlamı nedir? TDK karşılığı ne demek?
çekmek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, çekmek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: çekmek
Anlamlar:
1. Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek
Özelliği / Tipi / Türü: -e - -i
Örnek: "Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı."
2. Taşıtı bir yere bırakmak, koymak
3. Germek
Örnek: "İpi çekmek."
4. İçine almak, emmek
5. Bir yerden başka bir yere taşımak
Örnek: "Ekini tarladan çekmek."
6. Bir amaçla ortadan kaldırmak
Örnek: "Piyasadaki parayı çekmek."
7. Üzerinde bulunan bir silahla saldırmak için davranmak
Örnek: "Elindeki tabancayı tetiğine basmak için yeni çekivermiş gibiydi."
8. Atmak, vurmak
Örnek: "Dayak çekmek. Şut çekmek."
9. Bir kimseyi veya bir şeyi geri almak
10. Güç durumlara dayanmak, katlanmak
Örnek: "Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı. Sekiz yaşından beri çekiyordum."
11. Tartıda ağırlığı olmak
Örnek: "Tartsaydınız kırk, kırk beş kilodan fazla çekmezdi."
12. Döşemek
Örnek: "Kablo çekmek."
13. Herhangi bir engel kurmak
Örnek: "Derenin kış yaz kurumayan suları böğürtlen fidanlarını yükseltmiş, iki tarafa yemiş dolu bir koyu çit çekmiş."
14. Şans denemek amacıyla hazırlanmış kâğıtlardan birini almak
Örnek: "Birisi niyet çeksin de biz de bir lokma bir şey yiyelim diye bekleşiyorlar."
15. İmbik yardımı ile elde etmek
Örnek: "İspirto çekmek. Gül yağı çekmek."
16. Çizgi durumunda uzatmak
17. Aynısını yazmak veya çizmek
Örnek: "Yazıyı temize çekmek. Kopya çekmek."
18. Tedavi amacıyla şişe, vantuz, sülük vb.ni uygulamak
Örnek: "Bardak çekmek."
19. Bir yerden bir şeyi yukarı doğru almak
20. Görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerine kaydetmek
Örnek: "Fotoğraf çekmek. Film çekmek."
21. Taşıma gücü olmak
Örnek: "Bu araba 500 kilodan çok yük çekmez."
22. Öğütmek
Örnek: "Kahve çekmek."
23. Protesto, poliçe, çek vb. düzenleyip yürürlüğe koymak
24. Hoşa gitmek, sarmak
25. Kaçan ilmeği örmek
Örnek: "Çorap çekmek."
26. Masrafını karşılamak, ikramda bulunmak
Örnek: "Beni Konya Lezzet Lokantasına götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti."
27. Bir duyguyu içinde yaşatmak
Örnek: "Ona yanıyorum, onun hasretini çekiyorum."
28. Yürütmek, sürmek
Örnek: "Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın."
29. Bir kimse ailesinden birine herhangi bir bakımdan benzemek
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur."
30. Bir şeyin içyüzünü anlamak amacıyla bir kimseyi sıkıştırmak
Örnek: "Sorguya çekmek."
31. Herhangi bir anlama almak
Özelliği / Tipi / Türü: -e - -i
Örnek: "Bak, sözümü nereye çekti!"
32. Örtmek, giymek
Özelliği / Tipi / Türü: -e - -i
Örnek: "Yorganınızı başınıza çeker ve uykunuza devam edersiniz."
33. Dişi hayvanı çiftleşmek için erkeğin yanına götürmek
Özelliği / Tipi / Türü: -e - -i
34. Yol, ay sürmek
Örnek: "Sevmediğim ayların çoğu otuz bir çeker, uzundur."
35. Daralıp kısalmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Kumaşı yıkayınca çekti."
36. Asmak
Örnek: "Açıkta durduk. Demir attık. Kayığa tehlike bayrakları çektik."
37. Boya, badana vb. sürmek
38. Yollamak
Örnek: "Çektikleri telgrafı babasıyla annesi, bakalım, alabilecekler mi?"
39. Bir şeyi emip dışarıya çıkarmak
Örnek: "Tulumba, suyu iyi çekiyor. Baca iyi çekiyor."
40. Hamur vb. iyice pişmiş duruma gelmek
41. Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisine yaklaşmaya zorlamak, itmek karşıtı
Özelliği / Tipi / Türü: Fizik
42. Vericiden gelen dalgaları algılayarak televizyon, radyo, telefon vb. aygıtlarla bağlantı kurmak
Özelliği / Tipi / Türü: Teknik
43. İçki içmek
Özelliği / Tipi / Türü: Argo
Örnek: "Çok kimse rakısını bağında çekiyordu."
İçinde çekmek geçen birleşik ve kökteş kelimeler: çekçek, çek valf, çekyat, tutçek, dörtçeker, nemçeker, topçeker, yükçeker
çekmek hakkında eş anlamlı kelimeler
çekmek eş anlamlısı
çekmek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : öğütmek , döşemek , katlanmak , emmek , germek , koymak , vurmak , atmak , sarmak , yollamak , asmak , söylemek , giymek , örtmek , sürmek , yürütmek , içki içmek
çekmek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
çekmek zıt anlamlısı
çekmek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : itmek
çekmek ile ilgili 45 örnek cümle
"çekmek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "çekmek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Koca arabayı çekmek kolay değildi
2. Ekini harmana çektik
3. Araya bir ip çektik
4. Şekeri karaborsa için çekmişler
5. Tabanca taşırsan onu çekmek zorunda kalabilirsin
6. Kanayan burnuna su çekti
7. İki kova su çekip çiçekleri suladık
8. Toprak suyu çekti
9. Arabayı bir kenara çeken sürücü, trafik polisine yol sordu
10. Bu karpuz beş kilo çeker
11. Yaramaza bir dayak çekmek gerekiyordu
12. Satıcının uzattığı biletlerden birini çektim
13. Hastaya şişe çekmek gerekmişti
14. Bankadaki bütün parasını çekti
15. Çok sıkıntı çekti
16. İşin masrafını çekmek de ona düşmüştü
17. İç odaya telefon çekmek gerekiyor
18. Araya bir duvar çekmek iyi olurdu
19. Ağı çekmek zor olmadı
20. Üzümden rakı çekerler
21. Sırtına yabanlıklarını çekip sokağa çıktı
22. Yorganı başına çekip uyudu
23. Yazıyı temize çekmek için makine bulmalıyım
24. Kadın gözlerine sürme çekmişti
25. Bu köprü çok ağırlık çeker
26. Yönetmen film çekmek istemiyor
27. Biraz kahve çekip konuklara kahve yaptık
28. Giysisi herkesin ilgisini çekmişti
29. Bu iş beni çekiyor
30. Ona noterden protesto çekmek gerekirdi
31. Motor suyu iyi çekiyor. Baca güzel çekiyor
32. Oğlan sevda çekiyor
33. Cimriliği dayısına çekmiş
34. Yol iki gün çekmişti. Bu yıl şubat 29 çekiyor
35. Bu kumaş boydan çeker
36. Her söyleneni kötüye çekmek huyunu bırak
37. Gemi bayrak çekmişti
38. Adamı sorguya çekmek uzun sürdü
39. Bakan, valiyi çekmek istiyor
40. Ah çekmekle bir şey düzelmez
41. Bize iyi bir nutuk çekti
42. Burada gazel çekmek yasaktır
43. Bir akşam seninle karşılıklı çekmek isterim
44. Bizim takım size bu maçta beş çekecektir
45. Benim telefonum dağda bile çekiyor
Diğer dillerde çekmek
İngilizce: Shoot
Spanish: Disparar
German: Ziehen
French: Tir
Italian: Sparare
çekmek ile ilgili atasözleri
Aşağıda çekmek hakkında ve içinde çekmek kelimesi geçen, çekmek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
çekmek ile ilgili deyimler
Aşağıda çekmek hakkında ve içinde çekmek kelimesi geçen, çekmek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: acemilik çekmek
Anlamı: alışamadığı bir işte zorluk çekmek.
Deyim: acı çekmek (duymak)
Anlamı: 1) ağrı, sızı duymak: Ameliyattan sonra çok acı çekti. 2) mec. üzülmek, üzüntü içinde kalmak: 'Bu faciaya bizzat karışmışım gibi bir acı duyuyordum.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: acısını çekmek
Anlamı: yapılan yanlış bir işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntü içinde bulunmak.
Deyim: açlık çekmek
Anlamı: yoksulluk içinde bulunmak.
Deyim: afyon çekmek
Anlamı: keyif için afyon yutmak.
Deyim: ağır çekmek
Anlamı: tartıda ağır gelmek.
Deyim: ağzından lakırtı (laf) almak (çekmek)
Anlamı: karşısındakini konuşturarak birtakım şeyleri öğrenmek: 'Ağzımdan lakırtı almak istiyorsun ama demeyeceğim.' -B. Felek.
Deyim: ah çekmek
Anlamı: derin bir keder veya özlemle içten gelerek ah demek.
Deyim: akıntıya (akıntıya karşı) kürek çekmek
Anlamı: olmayacak bir iş uğrunda boşuna çabalamak: 'Böyle akıntıya kürek çektiğine çok acıdım doğrusu.' -N. Hikmet.
Deyim: alaka (alakasını) çekmek (toplamak, uyandırmak)
Anlamı: ilgi çekmek: 'Bu sahneyi mangalın başında Havva Hanım bize kaç defa tekrar etti, hatırlayamam. Ama her defasında bizde büyük bir alaka uyandırıyordu.' -H. E. Adıvar. 'Yahu, biz bu hanımın sadece elini öpebilmek için ne yapacağımızı bilemez ve alakasını çekemezdik.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: angarya (angaryasını) çekmek
Anlamı: bir işi isteksizce, hatır için yapmak zorunluluğunda olmak: 'Benim bu angaryalarımı da başka türlü kimsecikler çekmez.' -O. C. Kaygılı.
Deyim: arık çekmek
Anlamı: tıkanan, bozulan arkları temizleyip açmak: 'Beş gün belinin, kollarının ağrısını duymadan Binnaz'ın önü sıra arık çekti.' -N. Cumalı.
Deyim: aşağı çekmek
Anlamı: değerini düşürmek.
Deyim: ayak çekmek
Anlamı: kandırmaya çalışmak, avutmak.
Deyim: ayrı baş çekmek
Anlamı: topluluktan ayrılıp kendi başına iş yapmak.
Deyim: azap çekmek
Anlamı: 1) eziyet çekmek, üzüntü içinde olmak; 2) ceza görmek.
Deyim: baş (başı) çekmek
Anlamı: herhangi bir konuda önde gitmek, önayak olmak: 'Hacı Reşit'in dükkânında post kuran orta yolcular arasında Muallim Naci başı çeker.' -S. Birsel.
Deyim: besiye çekmek
Anlamı: hayvanı semirtmek için beslemek.
Deyim: besmele çekmek
Anlamı: bir işe başlarken 'bismillahirrahmanirrahim' sözünü söylemek: 'Üç dört kişi birden besmele çekmişlerdi ve hepsi birden okumaya başlamışlardı.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: beyaza çekmek
Anlamı: yazıyı temize çekmek: 'Dört satırlık bir beyaza çekmek için de kan terlere batar.' -H. R. Gürpınar.