çil sözlük anlamı nedir? çil ne demek?
çil kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, çil hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: çil
Anlamlar:
1. Orman tavuğugillerden, eti için avlanan, ormanlarda yaşayan bir kuş, dağ tavuğu (Tetrastes bonasia)
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Hayvan bilimi
2. Çoğunlukla yüzde oluşan kahverengi küçük benekler
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
3. Aynada oluşan leke
4. Bitki köklerindeki kıla benzer ince uzantılar
5. Tüyünde küçük benekler bulunan (hayvan)
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Çil horoz."
3. Yeni ve parlak (para veya altın)
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Anneme elli çil altın bıraktılar."
İçinde çil geçen birleşik ve kökteş kelimeler: çil çil
çil hakkında eş anlamlı kelimeler
çil eş anlamlısı
çil kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Leke
çil hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
çil zıt anlamlısı
çil kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
çil ile ilgili 3 örnek cümle
"çil" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "çil" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Yüzü çillerle kaplıydı
2. Çil tavuk da yumurtlamış
3. Çocuklardan biri çildi
Diğer dillerde çil
İngilizce: Freckle
Spanish: Pecas
German: Sommersprossen
French: Rousseur
Italian: Freckle
çil ile ilgili atasözleri
Aşağıda çil hakkında ve içinde çil kelimesi geçen, çil ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: doğmadık çocuğa don biçilmez
Anlamı: ele geçeceği, ortaya çıkacağı daha belli olmayan şey için önceden hazırlık yapmak doğru değildir.
Atasözü: ekmeden biçilmez
Anlamı: emek vermeden beklenen bir sonuca erişilmez.
Atasözü: ne yârden geçilir ne serden
Anlamı: insan ne kendinden ne de sevdiklerinden kolay kolay vazgeçemez.
Atasözü: tay yetişmedikçe ata paha biçilmez
Anlamı: iş gören bir şeyin yerine yenisi alınmadığı sürece eskisinin değeri ölçülemez.
çil ile ilgili deyimler
Aşağıda çil hakkında ve içinde çil kelimesi geçen, çil ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (bir şeyden) geçilmemek
Anlamı: bol, çok, aşırı olmak: Çarşıda meyveden geçilmiyor.
Deyim: (birini) çileden çıkarmak
Anlamı: çok kızdırmak: 'Karşı taraftan konuşanın kolağası Mustafa Kemal oluşu hepsini çileden çıkarır.' -F. R. Atay.
Deyim: (birinin) çalımından geçilmemek
Anlamı: çok kurumlu olmak, çok çalımlı olmak.
Deyim: cafcafından geçilmemek
Anlamı: her zaman ve her yerde gösteriş yapmak: Cafcafından geçilmiyor.
Deyim: cakasından geçilmemek
Anlamı: her zaman ve her yerde gösteriş yapmak: 'Dünyaları yakarım diyen, o cakasından geçilmeyen genç adamdan geriye bir enkaz kalmıştı.' -A. Ümit.
Deyim: çil yavrusu gibi dağılmak
Anlamı: toplu olarak bulunan insanların her biri bir yana dağılmak: 'Çocuklar çil yavrusu gibi dağıldılar, biz de baştaki boş çadıra gittik.' -O. C. Kaygılı.
Deyim: çile çekmek
Anlamı: büyük sıkıntı ve üzüntü içinde yaşamak: 'Âşıkın olmaz mı çile çekmesi / Çilenin olmaz mı boyun bükmesi' -Seyrani.
Deyim: çile çıkarmak (doldurmak)
Anlamı: sıkıntılı bir işin veya bir durumun sona ermesini beklemek: 'Yirmi beş senedir Beykoz'daki o tekke gibi evde çile dolduruyorum.' -R. N. Güntekin.
Deyim: çileden çıkmak
Anlamı: 1) olup bitenler karşısında sabrı ve dayanıklılığı kalmayıp taşkınlık göstermek: 'Ben ötede beride tanıdığım yaşlı başlı Fransızlarla böyle konuştukça kardeşim çileden çıkıyordu.' -B. R. Eyuboğlu. 2) çile süresini bitirmek.
Deyim: çilesi dolmak
Anlamı: 1) esk. derviş ve tarikat ehli, sadece dua ve ibadetle geçirmeleri gereken süreyi tamamlayarak çileden çıkmak; 2) üzücü ve sıkıntılı bir durumdan kurtulmak.
Deyim: çileye girmek
Anlamı: dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zorlu ve perhizli döneme girmek.
Deyim: ıska geçilmek
Anlamı: gözden kaçırılmak, atlanmak, değeri ve önemi anlaşılmamak: 'Bu kadar güzel, bu kadar büyük bir şehir nasıl ıska geçilir diye içerliyordum.' -B. R. Eyuboğlu.
Deyim: keçileri kaçırmak
Anlamı: delirmek veya bunalım içinde bulunmak.
Deyim: keçilik etmek
Anlamı: inat etmek.
Deyim: paha biçilmez
Anlamı: değeri ölçülemeyecek kadar yüksek: 'Başında ağır ve paha biçilmez emsalsiz ve füsunlu bir taç gibi duruyordu.' -Ö. Seyfettin.
Deyim: sıçan deliğine paha biçilmez olmak
Anlamı: 'güç bir durumda sığınacak bir yer bulmakta güçlük çekmek' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: yenene içilene bakılmamak
Anlamı: bir şey gidere önem verilmeden bol bol harcanmak: 'Bütün bu hayatın mahrumiyetleri pahasına elde edilmiş para ortaya dökülür, yenene içilene bakılmaz.' -H. E. Adıvar.
Deyim: yüzü seçilmemek
Anlamı: açıkça tanınmamak, belli belirsiz görünmek: 'Işık arkadan geldiği için yüzü seçilmiyor.' -R. N. Güntekin.
Deyim: zambırından geçilmemek
Anlamı: çok çalım yapmak: 'Oğlum subay oldu diye zambırından geçilmiyordu.' -O. Kemal.