çözülme kelime anlamı ne demek? çözülme nedir?
çözülme kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, çözülme hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: çözülme
Anlamlar:
1. Çözülmek işi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Savaşta, gerideki savunma hattına çekilmek isteyen birliğin düşmandan sıyrılması
Özelliği / Tipi / Türü: Askerlik
3. Bir sesin boğumlanmasından sonra organların eski duruma geçmesi
Özelliği / Tipi / Türü: Dil bilgisi
4. Kişilik, karakter vb. bir bütünde birliğin bozulması durumu
Özelliği / Tipi / Türü: Ruh bilimi
Örnek: "Bütün bu değişmelerin başıboş bırakılması, bir anarşi, bir çözülme hâline gelmesi güzel değildir."
İçinde çözülme geçen birleşik ve kökteş kelimeler: toplumsal çözülme
çözülme hakkında eş anlamlı kelimeler
çözülme eş anlamlısı
çözülme kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
çözülme hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
çözülme zıt anlamlısı
çözülme kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
çözülme ile ilgili 1 örnek cümle
"çözülme" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "çözülme" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Cephede çözülme başlamıştı
Diğer dillerde çözülme
İngilizce: Disengagement
Spanish: Separación
German: Tauwetter
French: Désengagement
Italian: Disimpegno
çözülme ile ilgili atasözleri
Aşağıda çözülme hakkında ve içinde çözülme kelimesi geçen, çözülme ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: dille düğümlenen, dişle çözülmez
Anlamı: verdiği sözü yerine getirmeyen kişi, sebebi sorulduğu zaman kendini savunmakta zorlanır.
çözülme ile ilgili deyimler
Aşağıda çözülme hakkında ve içinde çözülme kelimesi geçen, çözülme ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: buzlar çözülmek
Anlamı: 1) buzlar erimeye ve kırılmaya başlamak; 2) mec. aradaki soğukluk, dargınlık, gerginlik ortadan kalkmak.
Deyim: çenesinin bağı çözülmek
Anlamı: gevezelik etmek, yerli yersiz, sürekli konuşmak: 'Çenesinin bağı çözülmüştü, cıvıldıyor, annesinden, babasından söz açıyordu.' -O. Kemal.
Deyim: dili çözülmek
Anlamı: konuşamayan veya susan kişi konuşmaya başlamak: 'Aslında ben çok az konuşan biriyim. Dilimin böyle birdenbire çözülmesi çok garip.' -İ. Aral.
Deyim: dizlerinin bağı çözülmek
Anlamı: korkudan ayakta duramayacak duruma gelmek: 'Mengene gibi bir el, cerrahın yakasına yapışınca zavallının dizlerinin bağı çözülecek gibi oldu.' -İ. O. Anar.
Deyim: don çözülmek
Anlamı: hava ısınarak buzlar erimeye başlamak.