çözülmek Türkçe sözlük anlamı ne demek?
çözülmek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, çözülmek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: çözülmek
Anlamlar:
1. Çözme işine konu olmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri / Atlarımız çözüldü girdik handan içeri"
2. Gevşeyip yumuşamak, erimeye başlamak
3. Birliğini, beraberliğini yitirmek, dağılmak, parçalanmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
4. Gevşemek, güçsüz kalmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Acı haberi duyunca eli ayağı çözülmüş."
5. Dağılmak, çökmek
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Yunan cephesinin çözülüp Anadolu'dan çekilmesiyle yine sulh elde edilmez."
çözülmek hakkında eş anlamlı kelimeler
çözülmek eş anlamlısı
çözülmek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : parçalanmak, dağılmak, birliğini, çökmek
çözülmek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
çözülmek zıt anlamlısı
çözülmek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
çözülmek ile ilgili 5 örnek cümle
"çözülmek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "çözülmek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Ayakkabımın bağı çözülmüş
2. Sulardaki kırağı çözülmek bilmiyordu
3. Çözülen ulus çöker
4. Haberi duyunca dizleri çözülüverdi, oraya oturdu
5. Olaydaki giz çözülmüştü
Diğer dillerde çözülmek
İngilizce: Unravel
Spanish: Desentrañar
German: Auflösen
French: Démêler
Italian: Svelare
çözülmek ile ilgili atasözleri
Aşağıda çözülmek hakkında ve içinde çözülmek kelimesi geçen, çözülmek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
çözülmek ile ilgili deyimler
Aşağıda çözülmek hakkında ve içinde çözülmek kelimesi geçen, çözülmek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: buzlar çözülmek
Anlamı: 1) buzlar erimeye ve kırılmaya başlamak; 2) mec. aradaki soğukluk, dargınlık, gerginlik ortadan kalkmak.
Deyim: çenesinin bağı çözülmek
Anlamı: gevezelik etmek, yerli yersiz, sürekli konuşmak: 'Çenesinin bağı çözülmüştü, cıvıldıyor, annesinden, babasından söz açıyordu.' -O. Kemal.
Deyim: dili çözülmek
Anlamı: konuşamayan veya susan kişi konuşmaya başlamak: 'Aslında ben çok az konuşan biriyim. Dilimin böyle birdenbire çözülmesi çok garip.' -İ. Aral.
Deyim: dizlerinin bağı çözülmek
Anlamı: korkudan ayakta duramayacak duruma gelmek: 'Mengene gibi bir el, cerrahın yakasına yapışınca zavallının dizlerinin bağı çözülecek gibi oldu.' -İ. O. Anar.
Deyim: don çözülmek
Anlamı: hava ısınarak buzlar erimeye başlamak.