Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’in Tahıl Koridoru için 2 şartını açıkladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, günübirlik Soçi ziyareti sonrasında uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Putin’le yaptığı görüşmede, Rus liderin Tahıl Koridoru Anlaşması’nın yeniden hayata geçmesi için iki özel isteği olduğunu aktaran Erdoğan…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Soçi'ye yaptığı bir günlük ziyaretin ardından uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Putin ile yaptığı görüşmede Erdoğan, Rus liderin Tahıl Koridoru Anlaşması'nın yeniden canlandırılması için iki özel talebi olduğunu, bunlardan birinin Rus Ziraat Bankası'nın SWIFT sistemine bağlanması, diğerinin ise tahıl taşımacılığında kullanılan gemilerin sigortası olduğunu söyledi.
Erdoğan, Birleşmiş Milletler'in konuyla ilgili SWIFT ve sigortacılığa benzer bir mekanizma üzerinde çalıştığı bilgisini verdi.
Erdoğan, Putin'in şimdilik 6 ülkeye 1 milyon ton tahıl göndermeyi kabul ettiğini de söyledi.
Cumhurbaşkanı uçakta yaptığı açıklamalarda iç siyasete ilişkin de mesajlar verdi.
Cumhuriyet İttifakı'nın yerel seçimler öncesinde 81 şehri ayrı ayrı masaya koyacağını söyleyen Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e atıfta bulunarak, \Anladığım kadarıyla bir istişare zemini bile yok.\Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ziyaretinden dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan'ın açıklamaları, Soçi zirvesini NTV adına takip eden Seda Öğret tarafından aktarıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçakta yaptığı açıklamada, Putin ile yaptığı görüşmede ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel gelişmeleri ele aldıklarını söyledi.
BEKLENTİLERİ KARŞILAYACAK İYİ BİR SONUCA ULAŞACAĞIMIZA İNANIYORUM
Karadeniz Açılımı'nın yeniden canlanmasının tüm dünya için öncelikli bir konu olduğunu belirten Erdoğan, \Birleşmiş Milletler, katkılarımız sonucunda inisiyatifin yeniden canlanmasının önünü açacak yeni bir paket hazırladı.
Bu yeni öneri paketinin teknik boyutu, Dışişleri Bakanım tarafından Moskova ziyareti sırasında Rus mevkidaşı Lavrov ile görüşüldü.
Bugün Sayın Putin ile konuyu detaylı bir şekilde görüştüm.
Umarım kısa sürede beklentileri karşılayacak iyi bir sonuca ulaşırız.\ Rusya'nın Tahıl Koridoru ile ilgili iki özel talebi olduğunu anlatan Erdoğan, bunlardan birinin Rus Ziraat Bankası'nın SWIFT sistemine bağlanması, diğerinin ise tahıl taşımacılığında kullanılan gemilerin sigortalanması olduğunu söyledi.
Rusya'nın ambargo nedeniyle SWIFT sisteminden çıkarıldığını hatırlatan Erdoğan, \Satışın devamı için iki şeyin hayata geçirilmesi gerekiyor.
Birincisi satış sonucunda paranın alınması, ikincisi ise taşımacılıkta kullanılan gemilerin sigortalı olması gerekmektedir.
Malları Avrupa veya diğer limanlara taşımak için gemiler sigortalanmalıdır.
Yaptırımlar nedeniyle İngiltere merkezli sigorta şirketi gemileri sigortalamıyor\ dedi.
BIRLEŞMIŞ MILLETLER NE ÖNERDI?
Erdoğan, 28 Ağustos'ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in SWIFT işlemlerinden kaynaklanacak bir aracı mekanizma öneren bir mektup gönderdiğini ve sigorta konusunda çalıştığını söyledi.
PUTİN 6 ÜLKEYE TAHIL GÖNDERMEYİ PLANLIYOR
Putin'in Avrupa'sı zaten bana düşman.
Avrupa verdiği sözleri yerine getirene kadar bu konuda adım atmayacağım\ diyen Erdoğan, şöyle devam etti: \Ama şimdilik 6 ülkeye 1 milyon ton tahıl göndermeyi düşündüğünü söyledi. \Bunu Katar ile görüşelim.\
\\ESAD TRIBÜNLERDEN IZLIYOR\\
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarında Suriye ile normalleşme sürecine de değindi. \Esad, normalleşmemiz konusunda Türkiye-Rusya-İran-Suriye formatında atılan adımları maalesef uzaktan, tribünlerden izliyor\ diyen Erdoğan, Suriye yönetiminden olumlu bir tavır göremediklerini de sözlerine ekledi.
Terörle mücadele, siyasi süreç, mültecilerin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönüşü, dışişleri bakanlarının dörtlü toplantısında kapsamlı bir şekilde tartışılmaktadır.
Bu konularda ilerleme kaydedilmesi halinde Suriye rejimiyle ilişkilerin normalleşmesi mümkündür.
KERKÜK UYARISI
Erdoğan, Kerkük'teki son gelişmelerin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve istihbarat birimleri tarafından yakından takip edildiğini söyledi.
Barzani ailesiyle görüşmeler yapıldı, Sudani ile görüşmeler yapıldı.
Dışişleri Bakanım Hakan Fidan'ın dün İran'da yaptığı açıklamalar sonucunda atmosferin bugün itibariyle sakin göründüğünü belirten Erdoğan, Ankara'nın konuyu yakından takip ettiğini de sözlerine ekledi.
Erdoğan, bölgenin barış ve huzuru için Kerkük'ün yapısını bozacak faaliyetlerden kaçınılması gerektiği uyarısında da bulundu.
İÇ SİYASETLE İLGİLİ MESAJLAR
Cumhurbaşkanı iç siyasetle ilgili de mesajlar verdi. 2024 yerel seçimleri öncesinde Cumhuriyet İttifakı olarak istişarelerle ilerlediklerini, '81 şehri nerede masaya koyacağız ve nerede, nasıl ve kimlerle kazanacağız' diye konuşacaklarını söyleyen Erdoğan, \Anladığım kadarıyla bir istişare zemini bile yok.
Biri işbirliğinden, diğeri ayrılıktan bahsediyor\ dedi.
Erdoğan uçakta şunları söyledi: \Değerli basın mensupları, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.
Soçi ziyaretimizi değerli dostum Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin'in davetlisi olarak tamamladık.
Görüşmelerimizde Rusya ile ikili ilişkilerimizi, bölgesel ve küresel gelişmeleri detaylı bir şekilde ele aldık ve önümüzdeki döneme ilişkin görüş alışverişinde bulunduk. Şu anda 69 milyar dolar olan ticaret hacmimizde büyümeyi sürdürmek istiyoruz.
Ortak çabalarımızla hedefimiz 100 milyar dolara ulaşmak.
Görüşmemizde hem heyetler arası görüşmemizde hem de ikili olarak gerçekleştirdiğimiz akşam yemeği toplantısında ekonomik ilişkilerimizin bu doğrultuda tüm yönlerini ele aldık.
Karşılıklı saygı temelinde kurduğumuz kurumlar arası diyaloğun faydalarını hem ikili ilişkilerimizde hem de bölgesel ve küresel düzeyde gördük.
Bildiğiniz gibi bunun en güzel örneği, küresel gıda kriziyle mücadeleye önemli katkı sağlayan Karadeniz Girişimi'dir.
Girişimin yeniden canlanması tüm dünya için bir önceliktir.
Bu konuda Birleşmiş Milletler ile yakın temas halindeyiz.
Bildiğiniz gibi bu ay Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'muz var.
Orada Guterres ile tekrar görüşmeler yapacağız ve bu konuları görüşeceğiz.
Genel Sekreter Sayın Guterres'in çabalarını takdir ettiğimizi ve desteklediğimizi de tekrarlamak isterim.
Katkılarımız sonucunda Birleşmiş Milletler, Girişimin yeniden canlanmasının önünü açacak yeni bir paket hazırlamıştır.
Bu yeni öneri paketinin teknik boyutu, Dışişleri Bakanım tarafından Moskova ziyareti sırasında Rus mevkidaşı Lavrov ile görüşüldü.
Bugün Sayın Putin ile konuyu detaylı bir şekilde görüştüm. İnşallah kısa sürede beklentileri karşılayacak iyi bir sonuca ulaşırız.
Değerli dostlar, Ukrayna'da devam eden savaş konusunda Türkiye'nin tavrı nettir. İlk günden beri barışı, diyaloğu ve diplomasiyi hep savunduk.
Daha fazla kan dökülmesini önlemek için çok çalıştık.
Sorunu büyütmek ve yangına körükle gitmek yerine her iki tarafı da ortak paydada buluşturmaya çalıştık. 1,5 yıldır devam eden savaş maalesef halen devam ediyor.
Ufukta umut verici bir barış ihtimali de yok.
Türkiye olarak geçmişte olduğu gibi bugün de savaşın galibinin, kaybedenin olmayacağını, taraftarlar istediğinde üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha yineledik.
Esir değişimleri ve Zaporijya Nükleer Santrali'nde yaptığımız gibi kolaylaştırıcı rolümüzü de sürdüreceğiz.
Temennimiz, iki komşumuza ve bölgemize zarar veren bu savaşın uluslararası hukuk temelinde adil ve kalıcı bir barışla sonuçlanmasıdır.
Soçi'deki görüşmelerimizde Suriye, Güney Kafkasya, Libya ve Afrika'daki son gelişmeler hakkında da görüş alışverişinde bulunduk.
Bugünkü temaslarımızın başta Türkiye ve Rusya olmak üzere bölgemizin iyiliğine vesile olmasını diliyorum.
Teşekkürler.
Suriye'nin Deyrizor kentinde Arap aşiretleri ile PKK'lı YPG'li teröristler arasındaki çatışma bir süredir devam ediyor.
Bu konu özellikle Putin'le görüşmenizde gündeme geldi mi?
Olanlar hakkındaki görüşünüz nedir?
Aslında Sayın Putin konuyu gündeme getirmedi.
Kısa bir özeti şöyle açtım ve Suriye'deki bu gelişmelerde Arap aşiretlerinin PKK ve YPG'ye karşı bir bütün haline geldiğini, hatta artık katılımın artmasıyla Arap aşiretlerinin güçlendiğini görüyoruz.
Putin, Arap aşiretlerinin bölgenin sahipleri olarak bir araya gelerek terör örgütüyle mücadele etmesinin önemli olduğunu söyledi. Şu anda olan şey, Arap kabilelerinin birlik ve beraberlik içinde topraklarını koruma hamlesidir.
Bu açıdan yaşananları önemli buluyorum.
Arap kabileleri bu yerlerin gerçek sahipleridir.
Buraların gerçek sahipleri bu terör örgütleri değildir.
Ne PKK ne de YPG buraların sahibi, onlar sadece terörist.
PKK ve YPG'ye karşı bir araya gelen aşiretlerin tavrı onurlu bir namus mücadelesidir.
Hem milli hem de yerli.
Terör örgütünün bölge halkı için ne kadar büyük bir tehlike olduğu bir kez daha görülmüştür.
Umarım bir terör örgütünü başka bir terör örgütüyle yok etmek mümkün olmamıştır.
Terör örgütü PKK\/YPG'yi destekleyen ülkeler, terör faaliyetleriyle bölge halklarının yaşam hakkını tanımadıklarını görmelidir.
PKK\/YPG'nin terör faaliyetleri ve ülkemizi tehdit eden faaliyetler hakkında ABD ve Rusya'yı sürekli bilgilendiriyoruz.
Bu terör örgütünün Deyrizor'daki petrolün kontrolü için yapmayacağı hiçbir katliam veya terör faaliyeti yoktur.
Bu konuda muhatap ülkelere gerekli uyarıları yaptık, yapıyoruz.
ABD'nin bu terör örgütüne yaptığı mühimmat ve silah yardımı bölge barışına hizmet edecektir.