Dağıtma sözlük anlamı nedir? Dağıtma ne demek?
Dağıtma kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Dağıtma hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Dağıtma
Anlamlar:
1. Dağıtmak işi, tevzi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Çok geceler gözlerimi ovalaya ovalaya uykumu dağıtmaya çalışır, kendimi güç tutarak verilen işleri yapmaya uğraşırdım."
Dağıtma hakkında eş anlamlı kelimeler
Dağıtma eş anlamlısı
dağıtma kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Üleştirme
Dağıtma hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Dağıtma zıt anlamlısı
Dağıtma kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Dağıtma
İngilizce: Distributing
Spanish: Distribuir
German: Verteilung
French: Distribution
Italian: Distribuzione
Dağıtma ile ilgili atasözleri
Aşağıda Dağıtma hakkında ve içinde Dağıtma kelimesi geçen, Dağıtma ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Dağıtma ile ilgili deyimler
Aşağıda Dağıtma hakkında ve içinde Dağıtma kelimesi geçen, Dağıtma ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: adalet dağıtmak
Anlamı: kanunların saydığı hakları sahiplerine vermek.
Deyim: ağzını burnunu dağıtmak (kırmak, parçalamak)
Anlamı: aşırı bir biçimde döverek perişan duruma getirmek.
Deyim: beynini dağıtmak
Anlamı: öldürmek.
Deyim: çenesini dağıtmak
Anlamı: iyice dövmek.
Deyim: efkâr dağıtmak
Anlamı: sıkıntıyı gidermek, üzüntüden uzaklaşmak.
Deyim: kendini dağıtmak
Anlamı: 1) farklı işlerle aynı anda uğraşmaktan kötü durumda olmak: 'Kendini böyle sağa sola dağıttıkça tadına varılmaz bir mutluluk, esenlik duyuyordu' -Halikarnas Balıkçısı. 2) ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek: 'Onlar benim dostlarım, kendimi onların yanında dağıtmış olmam çok vahim değil.' -A. Kulin.
Deyim: mavi boncuk dağıtmak
Anlamı: birçok kişiye birden sevgi göstermek ve söz konusu kişileri, bu sevginin yalnız kendisine verildiğine inandırmak.
Deyim: sözü dağıtmak
Anlamı: konuşurken birçok konuya değinerek anlatmak isteği konudan uzaklaşmak: 'Konuştuğu konu üstünde, sözü dağıtmadan dikkatini, bilgisini onun kadar toplayan insan görmedim.' -Y. Z. Ortaç.
Deyim: suratını dağıtmak
Anlamı: yüzüne zarar verecek biçimde dövmek.
Deyim: ulufe vermek (dağıtmak)
Anlamı: 1) tar. Osmanlılarda askerî ve sivil kuruluşlardaki görevlilere üç ayda bir verilen ücreti dağıtmak; 2) mec. yerli yersiz bol keseden para harcamak.
Deyim: uyku dağıtmak
Anlamı: uyumasına engel olmak: Uykumu dağıtmak için birkaç fincan kahve içtim.
Deyim: yuvasını dağıtmak
Anlamı: kurulu ev düzenini bozmak.
Deyim: zihnini dağıtmak
Anlamı: gerektiği gibi düşünmemek.