Deve ne demek? Anlamı nedir?
Deve kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Deve hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Deve
Anlamlar:
1. Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus)
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Hayvan bilimi
İçinde Deve geçen birleşik ve kökteş kelimeler: deveboynu, deve dikeni, deve dişi, deve döşlü, deveelması, devegözü, deve hamuru, deve kini, deve kolu, deve kuşu, devetabanı, deve tımarı, devetüyü, deve tüyü, deve yükü, deve yürekli, hacı devesi, peygamberdevesi
Deve hakkında eş anlamlı kelimeler
Deve eş anlamlısı
deve kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Deve hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Deve zıt anlamlısı
Deve kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Deve
İngilizce: Camel
Spanish: Camello
German: Kamel
French: Chameau
Italian: Cammello
Deve ile ilgili atasözleri
Aşağıda Deve hakkında ve içinde Deve kelimesi geçen, Deve ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: bir tutam ot deveye hendek atlatır
Anlamı: ufak bir para veya iyilik insana güç işler yaptırır.
Atasözü: cahile söz (laf) anlatmak deveye hendek atlatmaktan güçtür (zordur)
Anlamı: ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın deve hendekten atlatılamaz, cahile söz anlatmak bundan da zor bir şeydir.
Atasözü: çıngıraklı deve kaybolmaz
Anlamı: nerede olsa varlığını gösteren kimse unutulmaz.
Atasözü: çuvaldız yurdusu (gözü) kadar yerden deve denli soğuk girer
Anlamı: 1) soğuk küçücük bir delikten bile girebilir ve rahatsızlık verebilir; 2) bazı küçük olaylar büyük olaylara yol açabilir.
Atasözü: deve bir akçeye, deve bin akçeye
Anlamı: çok ucuza alınmayan bir şey gerekli olduğunda çok pahalıya alınabilir.
Atasözü: deve boynuz ararken kulaktan olmuş
Anlamı: elindekiyle yetinmeyip daha çoğunu arayan, elindekinden de olur.
Atasözü: deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder
Anlamı: insan görünüşte büyük olmakla akıl büyük olmaz, bir akıllı birçok az akıllıyı arkasından sürükler.
Atasözü: deve deve yerine çöker
Anlamı: yitirilen değerli kimsenin, elden çıkan değerli şeyin yeri boş kalmaz.
Atasözü: deve Kâbe'ye gitmekle hacı olmaz
Anlamı: gerekli niteliklerden yoksun olan kişi, biçimsel işler yapmakla kişiliğine değer kazandıramaz.
Atasözü: deve yerine deve çöker
Anlamı: değerli bir kimseden boşalacak yeri ancak o değerde olan başka bir kimse doldurabilir.
Atasözü: deveci ile görüşen kapısını yüksek açmalı
Anlamı: yüksek makam sahibi kimselerle ilgisi olanlar durumlarının gerektirdiği özveriyi göze almalıdırlar.
Atasözü: deveci ile konuşan kapısını büyük açar
Anlamı: yüksek makam sahibi kimselerle ilgisi olanlar durumlarının gerektirdiği özveriyi göze almalıdırlar.
Atasözü: deveden büyük fil var
Anlamı: herhangi bir konuda söz sahibi olanlardan daha büyük, daha yetkili biri mutlaka vardır.
Atasözü: devenin derisi eşeğe yük olur
Anlamı: zengin ne kadar fakir düşse de yoksula göre yine varlıklıdır.
Atasözü: deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez
Anlamı: herkesin gözü önündeki bir olayı şöyle böyle yorumlarla gizlemeye çalışmak boşunadır.
Atasözü: deveye burç gerek olursa boynunu uzatır
Anlamı: kişi kendisine gerek olan şeyi elde etmek için yorgunluğa katlanmalıdır.
Atasözü: deveye 'inişi mi seversin, yokuşu mu?' demişler; 'düz yere mi (düze kıran mı) girdi?' demiş
Anlamı: bir işin kolay yapılabilmesi için bir yol varken zor yolu seçmek doğru olmaz.
Atasözü: deveyi yardan uçuran bir tutam ottur
Anlamı: gözü doymayan hırslı insanlar küçük bir çıkar için bütün varlığını tehlikeye atar.
Atasözü: esrik devenin çulu eğri gerek
Anlamı: kişi, durumuna uygun davranmalıdır.
Atasözü: onmadık (talihsiz) hacıyı deve üstünde (Arafat'ta) yılan sokar
Anlamı: amacını gerçekleştirmesi mümkün olmayan kişinin karşısına, hatır ve hayale gelmeyen ve yenilemeyen engeller çıkar.
Deve ile ilgili deyimler
Aşağıda Deve hakkında ve içinde Deve kelimesi geçen, Deve ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (bir şeyi) deve yapmak (etmek)
Anlamı: başkasının malını kendine mal etmek: 'Onu soyup soğana çevirecek, babasından kalan evleri, dükkânları birtakım maceralar yüzünden deve yapacaktı.' -O. C. Kaygılı. 'Allem ettiler kallem ettiler sonunda bizim eşeği deve ettiler.' -Halikarnas Balıkçısı.
Deyim: deve dişi gibi
Anlamı: 1) iri görünüşlü; 2) sıradan olmayan, tanınmış, güçlü.
Deyim: deve gibi
Anlamı: 1) uzun boylu; 2) hantal.
Deyim: deve kuşu gibi başını kuma sokmak (gömmek)
Anlamı: 1) bir tehlike, bir olay karşısında yararlı olmayacağı apaçık ortada olan kaçamak bir yola sapmak; 2) başkalarını aldattığını sanarak kendisini aldatmak.
Deyim: deve kuşu gibi (yüke gelince kuş, uçmaya gelince deve)
Anlamı: uygun şartlarda terslik çıkaran.
Deyim: deve kuşuluk etmek
Anlamı: deve kuşu gibi başını kuma sokup gerçeklerden uzak duracağını sanmak: 'Bu harekete sadece şımarık gözü ile bakmak deve kuşuluk etmek olur.' -H. Taner.
Deyim: deve nalbanda bakar gibi
Anlamı: alay hiç görmediği, bilmediği bir şeye bakar gibi.
Deyim: deve olmak
Anlamı: para veya yiyecek kaybolmak.
Deyim: devede kulak (kulak gibi) kalmak
Anlamı: 1) çok az önemi olmak, söz etmeye değer bulmamak: 'Kitaptan öğrendikleri, hayattan gözlediklerinin yanında devede kulak kalır.' -S. Birsel. 2) yetersiz, çok küçük veya az olmak: 'Tekaüt aylıkları günün ihtiyaçları karşısında devede kulak gibi kalıyordu.' -R. N. Güntekin.
Deyim: deveye hendek atlatmak
Anlamı: birine yapılması çok zor, hemen hemen imkânsız olan işleri yaptırabilmek: 'Görülüyor ki insanlara bir şeyi anlatmak deveye hendek atlatmaktan güçtür.' -S. Birsel.
Deyim: deveyi düze çıkarmak
Anlamı: güçlükleri giderip işleri yoluna koymak.
Deyim: deveyi havuduyla yutmak
Anlamı: eline geçen ve hakkı olmayan şeyleri kendi menfaati için kullanmak, hiç çekinmeden büyük suistimal yapmak.
Deyim: pireyi deve yapmak
Anlamı: önemsiz bir olayı büyütmek: 'Kafaları bu işe yatmazsa müşavir beylerle müdür beylerinizin, devlet kapısında pireyi deve yaparlar.' -N. Hikmet.
Deyim: yok devenin başı (pabucu veya nalı)
Anlamı: tkz. çok abartılı bir söz karşısında kullanılan bir söz: İki saatte ağaç yetiştireceklermiş. -Yok, devenin başı!