Dokunmak ne demek? Dokunmak Türkçe anlamı nedir?
Dokunmak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Dokunmak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Dokunmak
Anlamlar:
1. Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak, değmek, el sürmek, temas etmek
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "Bir elektrik zilinin düğmesine dokunduk."
2. Karıştırmak
Örnek: "Bu kâğıtlara kimse dokunmasın."
3. Almak, kullanmak, el sürmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Buğdaydan, bulgurdan ne varsa kimse dokunmuyor, daha zor günlere saklıyordu."
4. Sağlığını bozmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Bu yemek bana dokunur. Bu hava dokundu."
5. İnsanın içine işlemek, duygulandırmak, etkilemek, koymak, batmak
Örnek: "Hiçbir gözyaşının bana onunkiler kadar dokunduğunu hatırlamıyorum."
6. İlişkin, ilgili olmak, değinmek
Örnek: "Eğitim konusuna dokunan bir yazı."
7. Hafifçe değmek
Örnek: "Rüzgâr estikçe dal antene dokunuyor."
8. Onur, anlayış vb. ile uyuşmaz bir durum ortaya çıkmak
9. Tedirgin etmek, sataşmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Bu karıncaya dokunmayan çocuk o kocaman adamın oracıkta pestilini çıkaracaktı."
2. Dokuma işi yapılmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Halılar dokundu."
Dokunmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Dokunmak eş anlamlısı
dokunmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : sataşmak, tedirgin etmek, batmak, koymak, etkilemek, duygulandırmak, karıştırmak, temas etmek, değmek, sertlik, soğukluk, değinmek, ilgili olmak, ilişkin, el sürmek, sağlığını bozmak
Dokunmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Dokunmak zıt anlamlısı
Dokunmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Dokunmak ile ilgili 12 örnek cümle
"Dokunmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Dokunmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Kitaplarıma dokunmuşlar
2. Kendi parasına dokunmak istemiyor
3. Kahve bana dokunuyor
4. Ona dokunmak isteyen karşısında beni bulur
5. Bu türkü bana dokunur
6. Bu iş ona dokunur
7. Sana onun çok iyiliği dokunabilir
8. Görüşmede bu konuya dokunmak istemedim
9. Saçları yüzüme dokunuyordu
10. Bu sözler gururuna dokundu
11. Hırsız kasadaki paraya dokunmamış
12. Kumaş dokunuyor
Diğer dillerde Dokunmak
İngilizce: Touch
Spanish: Toque
German: Berühren
French: Toucher
Italian: Touch
Dokunmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Dokunmak hakkında ve içinde Dokunmak kelimesi geçen, Dokunmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Dokunmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Dokunmak hakkında ve içinde Dokunmak kelimesi geçen, Dokunmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: arına dokunmak
Anlamı: utanç duymak: 'Hele meydanı hasımlarına bırakmak arıma dokunuyor.' -R. H. Karay.
Deyim: asabına dokunmak
Anlamı: sinirine dokunmak: 'Bombardımanlar asabıma dokunuyordu, sakin bir yere kaçmak istiyordum.' -R. H. Karay.
Deyim: (bir durum birinin) sinirine dokunmak
Anlamı: hoşuna gitmemek, sinirlendirmek: 'Bu söz sarhoş olmayan zevcesinin fena hâlde sinirine dokunmuş.' -R. N. Güntekin.
Deyim: (birinin) bam teline basmak (dokunmak)
Anlamı: en çok kızacağı şeyi yapmak veya sözü söylemek: 'Firuzan bam teline basıyor, aksi sesler çıkarıyor.' -H. E. Adıvar.
Deyim: dişe dokunmak
Anlamı: işe yarar olmak, önemli olmak, yerinde ve anlamlı olmak: 'Şöyle iki dişe dokunan, ciğere işleyen söz işitsem, şöyle tatlı, basit bir nağme duysam yok mu...' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: faydası dokunmak
Anlamı: yararı dokunmak: 'Şimdiye kadar bana iki paralık faydan dokundu mu ki her gün alacaklı gibi gırtlağıma sarılıyorsun!' -R. N. Güntekin.
Deyim: gayretine dokunmak
Anlamı: bir işi yapamayacağını ileri sürenlere kızarak veya kendisinin yapması beklenen işi başkasının yapmasından utanç duyarak başarmaya çalışmak.
Deyim: gönlüne dokunmak
Anlamı: üzülmek, rahatsızlık duymak: 'Onun kenar mahallelerde sürüklenen çıplak ayakları benim gönlüme dokunuyor.' -O. S. Orhon.
Deyim: gururuna dokunmak
Anlamı: kişiliği zedelenmek, onuru kırılmak.
Deyim: hayrı dokunmak
Anlamı: yararlı olmak.
Deyim: haysiyetine dokunmak
Anlamı: onuru incinmek: Bu söz haysiyetine dokundu.
Deyim: hizmeti dokunmak
Anlamı: görevde bulunmak, iş yapmak: 'Kendisine büyük hizmeti dokunmuş insanları unutmak bir toplumun yozlaştığını belgeler.' -H. Taner.
Deyim: içine dokunmak
Anlamı: dertlendirmek, üzmek.
Deyim: işin ucu birine dokunmak
Anlamı: bir işten dolaylı olarak zarar görmek.
Deyim: iyiliği dokunmak
Anlamı: yararlı olmak, yararını görmek.
Deyim: izzetinefsine dokunmak
Anlamı: 1) onuruna dokunmak; 2) gücüne gitmek: 'Terk edilmiş hâli izzetinefsime dokunuyor fakat onu hiç yadırgamıyorum.' -A. Ş. Hisar.
Deyim: kalbe dokunmak
Anlamı: acı veya üzüntü vermek.
Deyim: kanına dokunmak
Anlamı: çok sinirlenmek: 'Bırak Allah'ını seversen müdür bey! Bazen kanıma dokunuyor vallaha. Sen onun oruçlu olduğuna inanıyor musun?' -H. Taner.
Deyim: kibrine dokunmak
Anlamı: gururu zedelenmek: 'Ayan azası olduğu için, bekleme salonunda birkaç dakika kalmak bile kibrine dokunmuştu.' -F. R. Atay.
Deyim: kurşun dokunmak
Anlamı: mermi isabet etmek: 'Suriye'de bel kemiğine bir kurşun dokunmuştu.' -Ö. Seyfettin.