Düşürme ne demek? Sözlük anlamı nedir?
Düşürme kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Düşürme hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Düşürme
Anlamlar:
1. Düşürmek işi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Arkadaşının münasebetsiz bir fiyat söyleyerek piyasayı düşürmesinden korkmuştu."
İçinde Düşürme geçen birleşik ve kökteş kelimeler: değer düşürme
Düşürme hakkında eş anlamlı kelimeler
Düşürme eş anlamlısı
düşürme kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Iskat
Düşürme hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Düşürme zıt anlamlısı
Düşürme kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Düşürme
İngilizce: Lower
Spanish: Inferior
German: Fallenlassen
French: Inférieur
Italian: Inferiore
Düşürme ile ilgili atasözleri
Aşağıda Düşürme hakkında ve içinde Düşürme kelimesi geçen, Düşürme ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Düşürme ile ilgili deyimler
Aşağıda Düşürme hakkında ve içinde Düşürme kelimesi geçen, Düşürme ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: açmaza getirmek (düşürmek)
Anlamı: düzen, hile yapmak, bir kimseyi oyuna getirmek, zor duruma sokmak.
Deyim: ağına düşürmek
Anlamı: tuzağına düşürmek.
Deyim: ağzından düşmemek (düşürmemek)
Anlamı: her zaman sözünü etmek, söylemek: 'Bu ne cehennemdir lafı ağzından düşmüyordu.' -N. Cumalı.
Deyim: (bir şeye) gölge düşürmek
Anlamı: bir şeyin değerini veya ününü azaltacak işler yapmak: 'Bu iki yazarın usta hikâyeci vasıflarına gölge düşürmüştür.' -A. Ş. Hisar.
Deyim: (bir şeyin) izini düşürmek
Anlamı: iz düşümünü çıkarmak.
Deyim: çocuk (çocuğunu) düşürmek
Anlamı: gebe kadın çocuğunu vaktinden önce ve ölü olarak doğurmak, düşük yapmak: 'Beklenmedik acı olaydan ötürü Ayşe de çocuğunu düşürdü, ağır hastalandı.' -Halikarnas Balıkçısı.
Deyim: dehşete düşürmek
Anlamı: çok korkutmak, dehşete kapılmasına sebep olmak: 'Korkunç jestlerle yaptığı kara bulut tasvirleri bizi yeniden dehşete düşürdü.' -R. N. Güntekin.
Deyim: dilden düşürmemek
Anlamı: sürekli tekrar etmek.
Deyim: dilinden düşürmemek
Anlamı: sürekli olarak aynı kişiden veya şeyden söz etmek, sık sık anmak: 'Dilinden hiç düşürmediği cümleleri hep birer bilmece gibi şeylerdi.' -A. Ş. Hisar.
Deyim: elden bırakmamak (düşürmemek)
Anlamı: bir şeyle sürekli ilgilenmek, elden düşürmemek.
Deyim: elinden (bir şeyi) düşürmemek
Anlamı: sürekli onunla ilgilenmek: 'Kendileri sanata çok meraklılar, ellerinden hiç kitap düşürmezler.' -M. İzgü.
Deyim: fırsatını düşürmek
Anlamı: kolayını bulmak.
Deyim: gönlünü düşürmek
Anlamı: âşık olmak, sevdalanmak: 'Biraz aklı olsa bizim Rabia'ya gönül düşürür mü?' -H. R. Gürpınar.
Deyim: heyecana düşürmek
Anlamı: heyecanlandırmak: 'Adına ve şimdi gördüğüm şahsiyetine zaten hayran olduğum büyük askerin bu alakası beni heyecana düşürmüştü.' -İ. A. Gövsa.
Deyim: kapana düşürmek (kıstırmak)
Anlamı: hile ile yakalamak: 'İçindekiler kendilerini ayaklarıyla bir kapana kıstırmışlardır.' -R. N. Güntekin.
Deyim: küçük düşürmek
Anlamı: değerini veya şerefini sarsmak: 'Handan'ı küçük düşürdüğünü, asıl suçun da bu olduğunu kabul etmişti.' -T. Buğra.
Deyim: maskesini düşürmek (kaldırmak)
Anlamı: gizli amaçlarını, gerçek kişiliğini ortaya çıkarmak.
Deyim: söz düşürmek
Anlamı: konuşmayı belli bir konuya getirmek.
Deyim: tansiyonu düşürmek
Anlamı: gerilimi azaltmak: 'Hiç değilse önde gelen fırkacıların tansiyonunu düşürmeyi de ümit etmişti.' -T. Buğra.
Deyim: tarih düşürmek
Anlamı: önemli sayılan bir olayın, çoğunlukla nazım biçiminde söylenen sözlerle, ebcet hesabına göre tarihini belirtmek.