Düzmek ne demek? TDK Türkçe sözlük anlamı nedir?
Düzmek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Düzmek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Düzmek
Anlamlar:
1. Bir gereksinimi karşılamak amacıyla birçok şeyi birbirini tamamlayacak biçimde bir araya getirmek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Oğlum Sıtkı için son zamanlarda epeyce temiz ev eşyası düzdü diyorlar."
2. Düzene sokmak, düzene koymak, sıralamak, elverişli, uygun bir duruma getirmek
3. Şiir, destan, şarkı vb. yaratmak, oluşturmak, meydana getirmek
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "Yeşil caminin avlusundaki sette oturmuş, Nilüfer ovasına şiir düzerken..."
4. Uydurmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Bir sürü yalan düzmüş."
5. Erkek, cinsel ilişkide bulunmak
Özelliği / Tipi / Türü: Kaba konuşmada
Düzmek hakkında eş anlamlı kelimeler
Düzmek eş anlamlısı
düzmek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Uydurmak , Meydana Getirmek
Düzmek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Düzmek zıt anlamlısı
Düzmek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Düzmek ile ilgili 4 örnek cümle
"Düzmek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Düzmek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Kızlar küçükken çeyiz düzmek gerekir
2. İskambilde kâğıt düzmek kavgaya yol açar
3. Padişah yeni bir ordu düzüp sefere çıktı
4. Böyle yalanlar düzerek ortalığı karıştırmayın
Diğer dillerde Düzmek
İngilizce: Screw
Spanish: Tornillo
German: Ficken
French: Vis
Italian: Vite
Düzmek ile ilgili atasözleri
Aşağıda Düzmek hakkında ve içinde Düzmek kelimesi geçen, Düzmek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Düzmek ile ilgili deyimler
Aşağıda Düzmek hakkında ve içinde Düzmek kelimesi geçen, Düzmek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: çeyiz düzmek
Anlamı: çeyiz hazırlamak: 'Kazandığını bir yana atar, kendine çeyiz düzer.' -M. Yesari.
Deyim: çulu düzmek (düzeltmek)
Anlamı: 1) giyimi kuşamı yenilemek: 'Muharrem, çulu epey düzmüş vaziyetteydi.' -S. F. Abasıyanık. 2) maddi durumu iyileşmek: 'Aranızdan ayrılalı bir ay var mı? Belki yok bile. Çulu derhâl düzelttim.' -R. N. Güntekin.
Deyim: destan düzmek
Anlamı: kahramanlık hikâyesi veya herhangi bir olayı anlatan şiir yazmak.
Deyim: kılık kıyafeti düzmek
Anlamı: giysilerini yenilemek.
Deyim: mâni düzmek (yakmak)
Anlamı: 1) mâni okumak; 2) müzik eşliğinde mâni söylemek.
Deyim: methiye düzmek
Anlamı: övmek, övgü şiiri yazmak.
Deyim: nevaleyi düzmek
Anlamı: 1) gerekli yiyecek ve içeceği sağlamak: 'Elinde yiyecek paketleriyle evin nevalesini düzmüş, geri dönüyor.' -R. H. Karay. 2) sofrayı hazırlamak.
Deyim: sandık düzmek
Anlamı: çeyiz hazırlamak: 'İleride yine ona gönderilmek üzere bir de sandık düzmesine ne mâni vardı.' -R. N. Güntekin.
Deyim: şiir düzmek
Anlamı: şiir yazmak veya söylemek: 'Onun bir parçası olan insan da tazelenir bu mevsimde, ozanların şiir düzmeleri bu yüzdendir işte.' -M. C. Anday.
Deyim: tüy düzmek
Anlamı: 1) hayvanın tüyü düzelmek; 2) tkz. iyi bir yaşayışa kavuştuğunu belirtecek biçimde güzel giyinmek: 'Akıllı kız Güner, ortaya çıkalı ne kadar oldu, daha dün bir bugün iki, baksana iyice tüyü düzmüş.' -A. İlhan.