Eğmek kelimesinin sözlük anlamı ne demek?
Eğmek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Eğmek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Eğmek
Anlamlar:
1. Düz olan bir şeyi eğik duruma getirmek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Ağır ağır başını eğip yere baktı ve boynunu büktü."
2. Sert bir cismi bükmek
Eğmek hakkında eş anlamlı kelimeler
Eğmek eş anlamlısı
eğmek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Eğmek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Eğmek zıt anlamlısı
Eğmek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Eğmek
İngilizce: Give
Spanish: Dar
German: Kippen
French: Donner
Italian: Dare
Eğmek ile ilgili atasözleri
Aşağıda Eğmek hakkında ve içinde Eğmek kelimesi geçen, Eğmek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: it değmekle (işemekle) deniz pis olmaz
Anlamı: doğruluğuna, dürüstlüğüne herkesin inandığı bir kimse, aşağılık kimselerin atmak istedikleri çamurla kirletilemez.
Eğmek ile ilgili deyimler
Aşağıda Eğmek hakkında ve içinde Eğmek kelimesi geçen, Eğmek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ağırlığınca altın etmek (değmek)
Anlamı: çok değerli olmak.
Deyim: baş eğmek
Anlamı: 1) saygı göstermek için baş eğerek selamlamak: 'Ulema, şeyhler, yerden selam verdiler, baş eğip el öptüler.' -R. E. Ünaydın. 2) direnmekten vazgeçip buyruk altına girmek: 'Gittikçe yükselen başı Allah'a kalkıyor / Asrın baş eğdi sandığı at şaha kalkıyor' -F. N. Çamlıbel.
Deyim: başı göğe ermek (değmek)
Anlamı: alay beklenmeyen bir mutluluğa ermek.
Deyim: başı taşa değmek
Anlamı: ağır bir durum kendisine ders olmak.
Deyim: boynuz eğmek
Anlamı: istemeyerek uymak, karşı tarafın gücünü kabul etmek.
Deyim: boyun eğmek
Anlamı: isteyerek veya istemeyerek uymak, katlanmak: 'Para bulabilmek için ya bir tarafa boyun eğmeli ya öbür tarafla birleşmeli idik.' -F. R. Atay.
Deyim: burnu çenesine değmek
Anlamı: çok yaşlanmak: 'Bu kez gelen, burnu çenesine değmiş bir acuzeydi.' -İ. O. Anar.
Deyim: canına değmek
Anlamı: 1) çok hoşlanmak: Bu limonata canıma değdi. 2) ruhu şad olmak: Babanın canına değsin.
Deyim: eli değmek
Anlamı: bir şey yapmaya vakit ve fırsat bulmak: 'Elim değmişken bir açıklamada bulunayım.' -H. E. Adıvar.
Deyim: göz değmek
Anlamı: uğursuzluk, kötülük getirdiğine inanılan kıskanç veya hayran bakışlar dolayısıyla kötü bir duruma düşmek.
Deyim: gözü değmek
Anlamı: uğursuzluk, kötülük getirdiğine inanılan kıskanç veya hayran bakışlar dolayısıyla kötü bir duruma düşürmek.
Deyim: kadere boyun eğmek
Anlamı: yazgısını, talihini kabul etmek.
Deyim: kaşını gözünü eğmek
Anlamı: kızgın bir durumdayken kaş çatmak.
Deyim: nazar değmek
Anlamı: göz değmek: 'Oğluna nazar değecek diye ödü patlar, kaplumbağanın yumurtasına yaptığı gibi bir an bile gözünü ayırmak istemezdi ondan.' -E. Şafak.
Deyim: nazarı değmek
Anlamı: gözü değmek.
Deyim: zahmetine değmek
Anlamı: verilen emeği karşılamak.