Etmek ne demek? Etmek nedir?
Etmek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Etmek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Etmek
Anlamlar:
1. Bir işi yapmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu."
2. `İyi, kötü` zarflarıyla birlikte davranmak
Örnek: "İyi ettiniz de geldiniz."
3. Bulmak, erişmek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Hemşerileri gelir, kemençe gibi bir çalgıyla sabahı ederlerdi."
4. Birini bir şeyden yoksun bırakmak
Özelliği / Tipi / Türü: -i - -den
5. Eşit değer kazanmak
Örnek: "İki iki daha dört eder."
6. Herhangi bir değerde olmak
Örnek: "Kira dâhil olduğu hâlde aylık masrafımız tam beş lira ediyordu."
7. Kötülükte bulunmak
Örnek: "Ah, iki bardak süt sen bana neler ettin?"
8. Küçük veya büyük abdestini yapmak
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "Çocuk altına etti."
9. Demek, söylemek
Özelliği / Tipi / Türü: Eskimiş
Örnek: "Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle"
Etmek hakkında eş anlamlı kelimeler
Etmek eş anlamlısı
etmek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : erişmek , bulmak
Etmek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Etmek zıt anlamlısı
Etmek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Etmek ile ilgili 11 örnek cümle
"Etmek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Etmek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. İşi cılk etmek
2. Asker, akın etmek için komut bekliyor
3. Söylemekle iyi ettiniz
4. Bebek aç edemez
5. Konuşarak sabahı etmiştik
6. Bizi işimizden etmek istiyorlar
7. Bunu size armağan etmek istiyorum
8. Bu masa yüz lira eder
9. On, beş daha on beş eder
10. O bana neler etti, bilsen
11. Adam korkudan donuna etmiştir
Diğer dillerde Etmek
İngilizce: Have
Spanish: Tener
German: Um
French: Avoir
Italian: Avere
Etmek ile ilgili atasözleri
Aşağıda Etmek hakkında ve içinde Etmek kelimesi geçen, Etmek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: parayı zaptetmek deliyi zaptetmekten zor
Anlamı: elindeki parayı çarçur etmeyip tutmasını bilmek herkesin yapamayacağı zor bir iştir.
Etmek ile ilgili deyimler
Aşağıda Etmek hakkında ve içinde Etmek kelimesi geçen, Etmek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: abesle iştigal etmek (uğraşmak)
Anlamı: yersiz, yararsız işlerle vakit öldürmek: 'Yazarlarımızın çoğu yalnızca kendi ürünlerinin ne amaçla üretildiğini sayıp dökerek bir anlamda abesle iştigal ediyorlar.' -T. Uyar.
Deyim: aforoz etmek
Anlamı: 1) kilise birliğinden çıkarmak: 'Aforoz edilmiş, kiliseden kovulmuş.' -N. F. Kısakürek. 2) mec. darılıp biriyle konuşmamak, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırmak, toplum dışılamak: 'Siz kendi milletiniz için bunun yarısını söyleyin, milletin çoğunluğu sizi hemen aforoz eder.' -H. Taner.
Deyim: ağırlığınca altın etmek (değmek)
Anlamı: çok değerli olmak.
Deyim: ağız birliği etmek
Anlamı: bir konuda anlaşarak aynı biçimde konuşmak, söz birliği etmek.
Deyim: ağız etmek
Anlamı: yaranmak için kibar konuşmaya çalışmak: 'Kolonya dökmekten, şeker tutmaktan iyi gözükeceğim diye ağız etmekten yoruldu.' -L. Tekin.
Deyim: ağzına etmek
Anlamı: argo haddini bildirmek.
Deyim: ah etmek
Anlamı: 1) acı ile içini çekmek; 2) mec. ilenmek: 'Vakit vakit gözlerini kapayarak o herkesin / Ah ettiği sevda adlı günahkârı düşündün mü?' -E. B. Koryürek.
Deyim: ah vah etmek (demek)
Anlamı: pişman olmak: 'Yaptığım deliliğe ne zaman ah vah diyeceğimi bir kestirebilsem.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: akıl etmek
Anlamı: herhangi bir önlem veya çareyi zamanında düşünmek: 'Duvar saatine bakmayı akıl ettiğinde ise zihni adamakıllı bulandı.' -İ. O. Anar.
Deyim: akıl öğretmek
Anlamı: birine nasıl davranacağını göstermek, yol göstermek, akıl vermek: 'Sana ne oluyor? Akıl öğretecek sen mi kaldın?' -N. Hikmet.
Deyim: akıllılık etmek
Anlamı: 1) yerinde ve uygun davranmak; 2) uyanık davranmak.
Deyim: akılsızlık- akılsızlık etmek
Anlamı: düşüncesiz ve yersiz davranmak.
Deyim: aklına yelken etmek
Anlamı: düşüncesizce davranmak veya aklına geleni hemen yapmak.
Deyim: akşamı akşam etmek
Anlamı: akşamın olmasını sabırsızlıkla beklemek.
Deyim: akşamı bulmak (etmek)
Anlamı: akşamlamak, günü bitirmek: 'Halk baharları ve yazları, dolmalarla, helvalarla gidip akşamı eder, şen şatır dönerlermiş.' -S. M. Alus.
Deyim: akşamı zor etmek
Anlamı: bir türlü akşam olmamak.
Deyim: alaşağı etmek
Anlamı: 1) yetkilerini elinden alıp birini yerinden uzaklaştırmak, atmak, kovmak; 2) kapıp yere vurmak; 3) mec. kötülemek, değersiz göstermek: 'Her on yılda bir, geçmişten bu yana süregelen edebiyatı alaşağı ediyoruz.' -T. Uyar.
Deyim: alt etmek
Anlamı: üstünlük sağlamak, yenmek: 'Sanatı kendi şartları, kendi ölçüleri içinde alt etmeye yanaşmadıkça gerçek sanatkâr olmaya imkân yok.' -O. V. Kanık.
Deyim: altın adını bakır etmek
Anlamı: kötü işler yaparak temiz ve parlak ününü karartmak.
Deyim: altına etmek (kaçırmak)
Anlamı: 1) yatağına veya donuna işemek; 2) mec. çok korkmak.