Geçirme TDK Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Geçirme kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Geçirme hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Geçirme
Anlamlar:
1. Geçirmek işi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım."
Geçirme hakkında eş anlamlı kelimeler
Geçirme eş anlamlısı
geçirme kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Nakil
Geçirme hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Geçirme zıt anlamlısı
Geçirme kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Geçirme
İngilizce: Passing
Spanish: Pasar
German: Migrieren
French: Passant
Italian: Passare
Geçirme ile ilgili atasözleri
Aşağıda Geçirme hakkında ve içinde Geçirme kelimesi geçen, Geçirme ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Geçirme ile ilgili deyimler
Aşağıda Geçirme hakkında ve içinde Geçirme kelimesi geçen, Geçirme ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: aklın süzgecinden geçirmek
Anlamı: etraflıca düşünmek, çok iyi muhakeme etmek: 'Aklın olmadıktan sonra istediğin denli deneylerden geç. O deneyleri aklın süzgecinden geçirmedikten sonra.' -M. İzgü.
Deyim: aklından geçirmek
Anlamı: bir şeyi yapmayı düşünmek, tasarlamak: 'Aklından geçirdiği gerçekmiş gibi telaşlanmıştı.' -N. Cumalı.
Deyim: aklının ucundan bile geçirmemek
Anlamı: hiçbir biçimde düşünmemek.
Deyim: ameliyat (... ameliyatı) geçirmek
Anlamı: ameliyat edilmiş olmak: 'Bu koğuşta ayak ameliyatı geçirmiş hasta Şahin'di.' -H. R. Gürpınar.
Deyim: ayağına geçirmek
Anlamı: bir şeyi aceleyle giymek.
Deyim: bacağına geçirmek
Anlamı: bir şeyi aceleyle giymek.
Deyim: başına geçirmek
Anlamı: 1) başına giymek: Şapkasını başına geçirdi. 2) bir şeyi öfke ile birisinin başına vurmak: Şimdi tencereyi başına geçiririm!
Deyim: baygınlık geçirmek
Anlamı: 1) bayılmak; 2) mec. çok heyecanlanmak, telaşlanmak: 'Annem, üç gün sonra, sevinç baygınlıkları geçiren Yahudi'nin avucuna on altın sayıp yalvardı.' -Y. Z. Ortaç. 3) mec. çok sıkılmak.
Deyim: (bir şeyden) sünger geçirmek
Anlamı: silip atmak, unutmak.
Deyim: (bir şeyi) zimmetine geçirmek
Anlamı: emanet edilmiş para veya eşyayı kendine mal etmek.
Deyim: (birine veya bir şeye) söz geçirmek
Anlamı: söylediğini, istediğini, yaptırmak: 'Düğün sahipleri onlara söz geçiremediler.' -M. Ş. Esendal. 'Her seferinde kalbine söz geçirerek zaaflarını denetleyebiliyordu.' -M. Mungan.
Deyim: (birini) gömleğinden (gömlekten) geçirmek
Anlamı: evlat olarak kabul etmek, evlat edinmek.
Deyim: (birinin) zimmetine geçirmek
Anlamı: bir hesabı birinin borcuna eklemek.
Deyim: boynuna geçirmek
Anlamı: bir şeyi kendine mal etmek, zimmetine geçirmek.
Deyim: buhran geçirmek
Anlamı: bunalım geçirmek.
Deyim: cinnet geçirmek
Anlamı: delirmek, aklını kaçırmak.
Deyim: çember geçirmek
Anlamı: çemberle kuşatmak.
Deyim: diş geçirmek
Anlamı: zorla veya inatla istediğini yaptırmak: 'Karşısındakine diş geçirmek inadı gene kabarmıştı.' -R. N. Güntekin.
Deyim: elden geçirmek
Anlamı: eksiklik veya bozukluklarını gidermek veya denetlemek için incelemek: 'Otomobil tamircisi bir akrabaları varmış, o da arabayı elden geçirmiş.' -E. Bener.
Deyim: ele geçirmek
Anlamı: 1) yakalamak: 'Hele onu bir elime geçireyim, görürsün, burnundan getireceğim.' -H. Topuz. 2) sahibi olmak: 'İstanbul'u ele geçirmek için bu muharebeye girdiklerini ilan etmekten başka bir şey yapamadılar.' -Ö. Seyfettin.