Geniş tanımlı işsizlik üç yılın zirvesinde
TÜİK verilerine göre ikinci çeyrek 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre, 23 bin kişi artarak 3 milyon 156 bin kişi oldu. Geniş tanımlı işsizlik yüzde 27,3 ile 2021 yılı ilk çeyreğinden...
Türkiye'de İşgücü Piyasası: II. Çeyrek 2024 Analizi
TÜİK'in Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, Türkiye'de işgücü piyasası ikinci çeyrekte belirgin bir hareketlilik gösterdi. İşsizlik rakamlarında artış gözlenirken, istihdam ve işgücü katılım oranlarında da artış yaşandı. Bu durum, piyasada hem olumlu hem de olumsuz sinyallerin varlığını gösteriyor.
İşsizlik:
15 yaş ve üstü nüfus içinde işsiz sayısı, bir önceki çeyreğe göre 23 bin kişi artarak 3 milyon 156 bin kişiye ulaştı.
İşsizlik oranı ise %8,8 seviyesinde sabit kaldı. Bu oran erkeklerde %7,3, kadınlarda ise %11,7 olarak hesaplandı.
Geniş tanımlı işsizlik olarak kabul edilen atıl işgücü oranı, %2,2 artarak %27,3'e yükseldi. Bu artış, zamanla bağlı eksik istihdam ve potansiyel işgücünde yaşanan artıştan kaynaklanıyor.
Genç işsizlik oranı %0,4 artışla %16,3'e yükseldi. Bu oran erkeklerde %13,7, kadınlarda ise %21,5 olarak tahmin edildi.
İstihdam:
Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısı, bir önceki çeyreğe göre 205 bin kişi artarak 32 milyon 661 bin kişiye ulaştı.
İstihdam oranı %0,2 artışla %49,6'ya yükseldi. Bu oran erkeklerde %67 iken kadınlarda %32,5 olarak gerçekleşti.
Mevsim etkisinden arındırılmış istihdamın %58,1'i hizmet sektöründe yer aldı. Tarım sektöründe 56 bin kişi, inşaat sektöründe 43 bin kişi ve hizmet sektöründe 157 bin kişi artış yaşanırken, sanayi sektöründe 50 bin kişi azalma gözlendi.
İşgücü:
İşgücü, bir önceki çeyreğe göre 228 bin kişi artarak 35 milyon 817 bin kişiye ulaştı.
İşgücüne katılma oranı %0,3 artışla %54,4'e yükseldi. Bu oran erkeklerde %72,3 iken kadınlarda %36,8 olarak gerçekleşti.
Çalışma Süresi:
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi, bir önceki çeyreğe göre 0,4 saat artarak 44 saate ulaştı.
Analiz:
İkinci çeyrekteki veriler, Türkiye'de işsizlik oranının stabil kalmasına rağmen, işsizlik sayısında artış yaşandığını gösteriyor. Bu durum, işgücü piyasasında rekabetin arttığını ve iş arayanların sayısının yükseldiğini işaret ediyor.
Geniş tanımlı işsizlik oranındaki artış, piyasada potansiyel işgücü ve zamanla bağlı eksik istihdamın arttığını gösteriyor. Bu durum, iş arayanların niteliklerine uygun iş bulamadıklarını veya kısmi zamanlı çalışmak zorunda kaldıklarını gösteriyor.
Genç işsizlikteki artış, gençlerin iş bulma konusunda yaşadıkları zorlukların devam ettiğini gösteriyor. Bu durum, eğitim ve meslek edindirme politikalarının gençlerin istihdam edilebilirliğini artırmak için yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
İstihdam oranındaki artış, piyasada yeni iş olanaklarının oluştuğunu gösteriyor. Ancak, bu artışın büyük bir kısmı hizmet sektöründe gerçekleştiği için, diğer sektörlerde istihdam yaratma konusunda endişeler devam ediyor.
İşgücüne katılma oranındaki artış, insanların iş arayışına daha fazla ilgi gösterdiğini gösteriyor. Ancak, bu artışın kadınlar arasında daha düşük olması, kadınların işgücüne katılımını engelleyen faktörlerin hala mevcut olduğunu gösteriyor.
Sonuç:
Türkiye'de işgücü piyasası, ikinci çeyrekte hem olumlu hem de olumsuz sinyaller gösterdi. İstihdam ve işgücü katılım oranlarındaki artış, piyasadaki hareketliliği gösteriyor. Ancak, işsizlik sayısındaki artış ve geniş tanımlı işsizlik oranındaki yükseliş, iş arayanlar için zorlu bir ortamın hüküm sürdüğünü gösteriyor. Genç işsizliğin yüksek kalması da endişe verici bir durum. Bu nedenle, iş arayanların niteliklerini artırmak, gençlerin iş bulma olanaklarını genişletmek ve kadınların işgücüne katılımını desteklemek için yeni politikalar geliştirilmesi gerekiyor.
TÜİK'in Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, Türkiye'de işgücü piyasası ikinci çeyrekte belirgin bir hareketlilik gösterdi. İşsizlik rakamlarında artış gözlenirken, istihdam ve işgücü katılım oranlarında da artış yaşandı. Bu durum, piyasada hem olumlu hem de olumsuz sinyallerin varlığını gösteriyor.
İşsizlik:
15 yaş ve üstü nüfus içinde işsiz sayısı, bir önceki çeyreğe göre 23 bin kişi artarak 3 milyon 156 bin kişiye ulaştı.
İşsizlik oranı ise %8,8 seviyesinde sabit kaldı. Bu oran erkeklerde %7,3, kadınlarda ise %11,7 olarak hesaplandı.
Geniş tanımlı işsizlik olarak kabul edilen atıl işgücü oranı, %2,2 artarak %27,3'e yükseldi. Bu artış, zamanla bağlı eksik istihdam ve potansiyel işgücünde yaşanan artıştan kaynaklanıyor.
Genç işsizlik oranı %0,4 artışla %16,3'e yükseldi. Bu oran erkeklerde %13,7, kadınlarda ise %21,5 olarak tahmin edildi.
İstihdam:
Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısı, bir önceki çeyreğe göre 205 bin kişi artarak 32 milyon 661 bin kişiye ulaştı.
İstihdam oranı %0,2 artışla %49,6'ya yükseldi. Bu oran erkeklerde %67 iken kadınlarda %32,5 olarak gerçekleşti.
Mevsim etkisinden arındırılmış istihdamın %58,1'i hizmet sektöründe yer aldı. Tarım sektöründe 56 bin kişi, inşaat sektöründe 43 bin kişi ve hizmet sektöründe 157 bin kişi artış yaşanırken, sanayi sektöründe 50 bin kişi azalma gözlendi.
İşgücü:
İşgücü, bir önceki çeyreğe göre 228 bin kişi artarak 35 milyon 817 bin kişiye ulaştı.
İşgücüne katılma oranı %0,3 artışla %54,4'e yükseldi. Bu oran erkeklerde %72,3 iken kadınlarda %36,8 olarak gerçekleşti.
Çalışma Süresi:
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi, bir önceki çeyreğe göre 0,4 saat artarak 44 saate ulaştı.
Analiz:
İkinci çeyrekteki veriler, Türkiye'de işsizlik oranının stabil kalmasına rağmen, işsizlik sayısında artış yaşandığını gösteriyor. Bu durum, işgücü piyasasında rekabetin arttığını ve iş arayanların sayısının yükseldiğini işaret ediyor.
Geniş tanımlı işsizlik oranındaki artış, piyasada potansiyel işgücü ve zamanla bağlı eksik istihdamın arttığını gösteriyor. Bu durum, iş arayanların niteliklerine uygun iş bulamadıklarını veya kısmi zamanlı çalışmak zorunda kaldıklarını gösteriyor.
Genç işsizlikteki artış, gençlerin iş bulma konusunda yaşadıkları zorlukların devam ettiğini gösteriyor. Bu durum, eğitim ve meslek edindirme politikalarının gençlerin istihdam edilebilirliğini artırmak için yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
İstihdam oranındaki artış, piyasada yeni iş olanaklarının oluştuğunu gösteriyor. Ancak, bu artışın büyük bir kısmı hizmet sektöründe gerçekleştiği için, diğer sektörlerde istihdam yaratma konusunda endişeler devam ediyor.
İşgücüne katılma oranındaki artış, insanların iş arayışına daha fazla ilgi gösterdiğini gösteriyor. Ancak, bu artışın kadınlar arasında daha düşük olması, kadınların işgücüne katılımını engelleyen faktörlerin hala mevcut olduğunu gösteriyor.
Sonuç:
Türkiye'de işgücü piyasası, ikinci çeyrekte hem olumlu hem de olumsuz sinyaller gösterdi. İstihdam ve işgücü katılım oranlarındaki artış, piyasadaki hareketliliği gösteriyor. Ancak, işsizlik sayısındaki artış ve geniş tanımlı işsizlik oranındaki yükseliş, iş arayanlar için zorlu bir ortamın hüküm sürdüğünü gösteriyor. Genç işsizliğin yüksek kalması da endişe verici bir durum. Bu nedenle, iş arayanların niteliklerini artırmak, gençlerin iş bulma olanaklarını genişletmek ve kadınların işgücüne katılımını desteklemek için yeni politikalar geliştirilmesi gerekiyor.