Göğüs nedir? Anlamı ne demek?
Göğüs kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Göğüs hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Göğüs
Anlamlar:
1. Vücudun boyunla karın arasında bulunan ve kalp, akciğer vb. organları içine alan bölümü, sine
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Bu vücut bölümünün ön tarafı, sırt karşıtı
Örnek: "Genç ve meçhul kadın çocuğunu göğsüne basarak girdi."
3. Bu bölümün içindeki organlar
4. Meme
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Vücudumun etliliğinden, göğsümün dolgunluğundan, elbiselerim dar gelirdi."
İçinde Göğüs geçen birleşik ve kökteş kelimeler: göğüs boşluğu, göğüs cerrahisi, göğüs çaprazı, göğüs çukuru, göğüs darlığı, göğüs eti, göğüs göğüse, göğüs hastalığı, göğüs ingini, göğüs kafesi, göğüs kemiği, göğüs kovuğu, göğüs sesi, göğüs tahtası, ön göğüs, tahta göğüs, güvercingöğsü, kumrugöğsü, tavukgöğsü
Göğüs hakkında eş anlamlı kelimeler
Göğüs eş anlamlısı
göğüs kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : meme , sine
Göğüs hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Göğüs zıt anlamlısı
göğüs kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : sırt
Göğüs ile ilgili 3 örnek cümle
"Göğüs" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Göğüs" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Kadın, yumruğuyla göğsünü döverek ağlıyordu
2. Sınıfta göğüsleri belirmiş kızlar vardı
3. Çanakkale’de düşmanla göğüs göğse çarpıştık
Diğer dillerde Göğüs
İngilizce: Breast
Spanish: Seno
German: Brust
French: Poitrine
Italian: Seno
Göğüs ile ilgili atasözleri
Aşağıda Göğüs hakkında ve içinde Göğüs kelimesi geçen, Göğüs ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Göğüs ile ilgili deyimler
Aşağıda Göğüs hakkında ve içinde Göğüs kelimesi geçen, Göğüs ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: göğüs bağır açık
Anlamı: özensiz bir kılıkta: 'Göğüs bağır açık, ellerinde pankartlarla yürütüyorlar bu savaşı.' -N. Cumalı.
Deyim: göğüs geçirmek
Anlamı: üzülerek derinden soluk almak: 'Birdenbire sustu ve göğüs geçirdi, hüzün, dertlenme derecesini bulmuştu.' -T. Buğra.
Deyim: göğüs germek
Anlamı: bir güçlüğe karşı koymak, dayanmak: 'Hayatın lezzetleri içinde yüzen bizler, elbette geçici birçok zahmetlere katlanmaya ve birçok zorluklara göğüs germeye mecburduk.' -A. Ş. Hisar.
Deyim: göğüs vermek
Anlamı: eziyete, sıkıntıya katlanmak, tahammül etmek: 'Ben, onun hatırı ve hatırası için daha ağırlarına da göğüs verirdim.' -R. N. Güntekin.