Isa Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Isa kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Isa hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Isa
Anlamlar:
Isa hakkında eş anlamlı kelimeler
Isa eş anlamlısı
isa kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Isa hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Isa zıt anlamlısı
Isa kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Isa
İngilizce: Jesus
Spanish: Jesus
German: Isa
French: Jésus
Italian: Ges
Isa ile ilgili atasözleri
Aşağıda Isa hakkında ve içinde Isa kelimesi geçen, Isa ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: bayramda borç ödeyene ramazan ağır (kısa) gelir
Anlamı: vadesi yaklaşan bir borcu ödemek zorunda olan kimseye günler çok çabuk geçer.
Atasözü: borçlunun dili kısa gerek
Anlamı: borcu olan kimse, alacaklısına karşı ileri geri konuşmamalı, aşağıdan almalıdır.
Atasözü: devletli yanını kaşısa yoksul para verecek sanır
Anlamı: bir isteğinin yerine getirilmesini ilgililerden bekleyen kimse, onların bu işle ilgisi bulunmayan davranışlarını, isteğini karşılamak üzere yapıyorlar diye yorumlar.
Atasözü: eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa
Anlamı: kimseyi ilgilendirmeyen işleri kendi kendine karar verip yapmalısın.
Atasözü: eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır
Anlamı: durumunda, çalışmasında hiçbir gelişme görülmeyen kimseler için kullanılan bir söz.
Atasözü: kısa günün kârı az olur
Anlamı: kısa süre çalışılarak yapılan işten elde edilecek kazanç az olur.
Isa ile ilgili deyimler
Aşağıda Isa hakkında ve içinde Isa kelimesi geçen, Isa ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (at) tırısa kalkmak
Anlamı: tırıs gitmeye başlamak: 'Atlar bazen dörtnala kalkıyor, bazen tırısa geçiyordu.' -R. Enis.
Deyim: (halatı) yısa etmek
Anlamı: çekmek.
Deyim: kısa kesmek
Anlamı: sözü uzatmamak: 'Ahmet Kerim annesiyle kısa kesmek istediği konuşmalarını hep kapıdan çıkarken ayak üstünde yapardı.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: kısa tutmak
Anlamı: 1) bir şeyi gerektiği kadar uzun yapmamak: 'Ama bu sefer ziyaretlerini her zamankinden kısa tutmuşlardı nedense.' -E. Şafak. 2) bir konuyu geniş ve ayrıntılı bir biçimde vermemek: Başkan açılış konuşmasını kısa tuttu.
Deyim: lafı kısa kesmek
Anlamı: söyleyeceğini kısa veya özet olarak belirtmek, az ve öz konuşmak.
Deyim: saçı uzun aklı kısa
Anlamı: esk. kadınları aşağılamak için kullanılan bir söz: 'Ona oğluna olduğu kadar güvenmiyor. Kız çocuğu bu, ne kadar okusa da saçı uzun aklı kısa olur, der.' -E. Bener.
Deyim: uzun lafın (sözün) kısası
Anlamı: kısacası, özet olarak: 'Uzun lafın kısası, eleştirmeci okuyucuya faydalı, edebiyata faydalı bir yazıcıdır.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: yısa beraber!
Anlamı: hep birlikte.