Kaçırma kısaca sözlük anlamı ne demek?
Kaçırma kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Kaçırma hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Kaçırma
Anlamlar:
1. Kaçırmak işi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Kaçırma hakkında eş anlamlı kelimeler
Kaçırma eş anlamlısı
kaçırma kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Kaçırma hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Kaçırma zıt anlamlısı
Kaçırma kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Kaçırma
İngilizce: Missing
Spanish: Faltar
German: Entführung
French: Manquant
Italian: Mancanti
Kaçırma ile ilgili atasözleri
Aşağıda Kaçırma hakkında ve içinde Kaçırma kelimesi geçen, Kaçırma ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Kaçırma ile ilgili deyimler
Aşağıda Kaçırma hakkında ve içinde Kaçırma kelimesi geçen, Kaçırma ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: abliyi kaçırmak (bırakmak, koyuvermek)
Anlamı: 1) soğukkanlılığını yitirip davranışlarını denetleyememek; 2) şaşırıp ne yapacağını bilememek.
Deyim: ağzından kaçırmak
Anlamı: istemediği hâlde boş bulunup söyleyivermek: 'Sen onun için en fena tabirleri kullanıyorsun, asabisin, ağzından çirkin şeyler kaçırıyorsun.' -P. Safa.
Deyim: ağzının tadını kaçırmak
Anlamı: 1) neşesini, keyfini bozmak: 'Ben o kadınlardan değilim ki, evin büyüğü ben olacağım diye tutturup akılsızlıklarla ağzımın tadını kaçırayım.' -M. Ş. Esendal. 2) bir kimsenin kurulu düzenini bozmak.
Deyim: aklını kaçırmak
Anlamı: 1) delirmek: 'Cesareti de adamakıllı kırılmış, aklını kaçıran babasının hâli onu perişan etmişti.' -İ. O. Anar. 2) gereksiz, yersiz iş yapmak.
Deyim: altına etmek (kaçırmak)
Anlamı: 1) yatağına veya donuna işemek; 2) mec. çok korkmak.
Deyim: (bir işin) ucunu kaçırmak
Anlamı: iş kötüye girmek, çıkmaza girmek.
Deyim: (birinin) keyfini kaçırmak (bozmak)
Anlamı: üzmek: 'Ne istedin adamdan, dedi. Keyfini kaçırdın oruçlu oruçlu.' -H. Taner.
Deyim: donuna etmek (kaçırmak veya doldurmak veya yapmak)
Anlamı: 1) küçük veya büyük abdestini donuna etmek; 2) mec. çok korkmak.
Deyim: dozunu kaçırmak
Anlamı: 1) ilaçta ölçüyü tutturamamak; 2) mec. ölçüyü aşmak, aşırı gitmek: 'Şakanın dozu kaçmıştı.' -Y. Z. Ortaç.
Deyim: döviz kaçırmak
Anlamı: yurt dışına izinsiz döviz çıkarmak.
Deyim: elden kaçırmak
Anlamı: elde edilebilecek bir şeyden türlü sebeplerle yararlanamamak: 'Cin yahut periler bu evi elden kaçırmamak için ne kadar hırçınlık etseler yeridir.' -R. N. Güntekin.
Deyim: endazeyi kaçırmak
Anlamı: fazla abartmak, ölçüyü kaçırmak: 'Endazeyi kaçırmışsındır çancı ustası, dedi, olmayacak bahse sürersin emmi oğlumu.' -K. Bilbaşar.
Deyim: fazla kaçırmak
Anlamı: alışılmış olan ölçüden çok içmek, yemek veya konuşmak.
Deyim: fırsatı kaçırmak
Anlamı: elverişli durumdan yararlanmamak: 'Fırsatı kaçırmadım, hakkında malumat topladım.' -R. H. Karay.
Deyim: gol kaçırmak
Anlamı: uygun durumda olmasına rağmen karşı takımın kalesine topu sokamamak.
Deyim: gözden (gözünden) kaçırmak
Anlamı: dalgınlıkla görmemek: 'Fikirleri dağınıklıktan kurtarmak için, özüne irca etmek ve onu gözden kaçırmamak lazımdır.' -M. Kaplan.
Deyim: gözlerini kaçırmak
Anlamı: biriyle göz göze gelmemek için gözlerini başka tarafa çevirmek: 'Bazen böyle bir tesadüf olursa gözlerini kaçırmayı doğru bulmuyorlardı.' -R. N. Güntekin.
Deyim: hava kaçırmak
Anlamı: 1) nesneler için içindeki havayı tutamayıp dışarıya vermek; 2) yellenmek.
Deyim: huzurunu kaçırmak
Anlamı: tedirgin, rahatsız etmek.
Deyim: ipin ucunu kaçırmak
Anlamı: tkz. yönetimde veya bir şeyi kullanmada gereken ölçüyü yitirmek: 'Bu kadar çalıştığım hâlde, ölçülerim pek mi aykırıdır nedir, yine ipin ucunu kaçırıveririm.' -O. V. Kanık.