Kafası ne demek? Kafası Türkçe anlamı nedir?
Kafası kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Kafası hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Kafası
Anlamlar:
Kafası hakkında eş anlamlı kelimeler
Kafası eş anlamlısı
kafası kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Kafası hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Kafası zıt anlamlısı
Kafası kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Kafası
İngilizce: Head
Spanish: Cabeza
German: Kopf
French: Tête
Italian: Testa
Kafası ile ilgili atasözleri
Aşağıda Kafası hakkında ve içinde Kafası kelimesi geçen, Kafası ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: zenginin sermayesi kasasında, âlimin sermayesi kafasında
Anlamı: zengin kişinin zenginliği parasıdır, her işini parayla kolayca yaptırır; bilgin kişinin zenginliği ise kafasındaki bilgisidir, düşüncesidir.
Kafası ile ilgili deyimler
Aşağıda Kafası hakkında ve içinde Kafası kelimesi geçen, Kafası ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (birinin) kafasını vurmak
Anlamı: esk. bir kimsenin kafasını kesmek.
Deyim: kafa (kafasını) dinlendirmek
Anlamı: tasa veya zihni yoran sorunlardan kendini uzaklaştırmak: 'Kırmak da istemiyorum zavallı garibancığı, ama ben de buraya kafamı dinlendirmeye geldim.' -M. İzgü.
Deyim: kafa (kafasını) karıştırmak
Anlamı: önceki düşüncelerini altüst etmek.
Deyim: kafa (kafasını) şişirmek
Anlamı: gürültü veya gevezelikle bir kimseyi tedirgin etmek: 'Kafamızı şişirmeyi sürdürecekti ki, cep telefonum çalmaya başladı.' -A. Ümit.
Deyim: kafa (kafasını) ütülemek
Anlamı: argo çok laf edip tedirgin etmek: 'Evi satacağım ama içinde kiracı varken müşteri bulamıyorum diye kafamızı ütülemeye başladı.' -S. Dölek.
Deyim: kafa (kafayı veya kafasını) dinlemek
Anlamı: 1) zihni yoran sorunlardan uzak kalmak; 2) sessiz, sakin kalmak: 'Bir dakika kafamı dinleyip başka şeylerden bahsetmek ihtiyacı duyduğum zaman...' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: kafası almamak
Anlamı: 1) anlayamamak, kavrayamamak; 2) zihin yorgunluğu sebebiyle anlayamaz duruma gelmek; 3) olabileceğine inanmamak.
Deyim: kafası bozulmak
Anlamı: öfkelenmek, kızmak.
Deyim: kafası bulanmak
Anlamı: bir olay karşısında aklı karışmak, anlayamaz, kavrayamaz duruma gelmek.
Deyim: kafası dolmak
Anlamı: zihninde çeşitli konular birikmek: 'Kafası daha o yıllarda özgürlük ve eşitlik fikirleriyle dolmuştu.' -H. Topuz.
Deyim: kafası dönmek
Anlamı: 1) sıkışık bir durumda sersemlemek; 2) kızıp öfkelenmek.
Deyim: kafası dumanlanmak
Anlamı: 1) çok dalgın olmak; 2) sarhoş olmak: 'Saz, söz başlasın, içki ile kafalar iyice dumanlansın, cümbüş tam kıvamını bulsun.' -H. R. Gürpınar. 3) esrar içmiş olmak.
Deyim: kafası durmak
Anlamı: zihin yorgunluğundan düşünemez olmak.
Deyim: kafası düzelmek
Anlamı: doğruyu ve iyiyi bulmak.
Deyim: kafası ile oynamak
Anlamı: takım sporlarında arkadaşlarının durumunu göz önünde tutup en iyi fırsatı değerlendirerek bedenini fazla yormadan oynamak.
Deyim: kafası işlemek (çalışmak)
Anlamı: aklı, zekâsı yerinde olmak, bir konu üzerinde iyi düşünebilir olmak: 'Hasan'ın kafası şimdi üç cepheli işliyordu.' -O. C. Kaygılı.
Deyim: kafası (kafasına) takılmak
Anlamı: zihni bir şeyle sürekli olarak uğraşmak: 'Bu soru kafasına takıldıkça gülüşü mide spazmı geçirir gibi oluyordu.' -T. Buğra.
Deyim: kafası karışmak
Anlamı: önceki bilgi ve düşünceleri altüst olmak: 'Esir kızı unutabilmek için kendini teşkilattaki tuhaf aletleri incelemeye verdiğinde kafası iyice karışmıştı.' -İ. O. Anar.
Deyim: kafası kazan (gibi) olmak
Anlamı: kafası şişmek.
Deyim: kafası kızmak
Anlamı: öfkelenmek: 'Namusum hakkı için bir kafam kızarsa atarım denize seni.' -S. F. Abasıyanık.