Kalkmak ne demek? Kısaca anlamı nedir?
Kalkmak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Kalkmak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Kalkmak
Anlamlar:
1. Gitmek üzere yerinden ayrılmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız."
2. Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak
Özelliği / Tipi / Türü: -den
Örnek: "Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı."
3. Uyanarak yataktan ayrılmak
Özelliği / Tipi / Türü: -den
Örnek: "İstemeye istemeye, altüst olmuş yataktan kalktım."
4. Yukarı doğru yükselmek
Örnek: "Terazinin bir gözü inince öbürü kalkar."
5. Taşıtlar yola çıkmak
Örnek: "Tren saat onda kalktı."
6. Uçmak, havalanmak
Özelliği / Tipi / Türü: -den
Örnek: "Uçak pistten kalktı."
7. Yerinden ayrılıp yol almaya başlamak
Örnek: "Çıkın arabaya, kalkacak şimdi, kalacaksınız buracıkta!"
8. Hayvan iki art ayağı üzerinde dik durum almak
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "At, art ayakları üzerine kalktı."
9. Kabarmak, ayrılmak
Örnek: "Masanın kaplaması kalktı."
10. Derlenip götürülmek
Örnek: "Ne zaman kalkacağını, nereye gömüleceğini bilmek, bildirmek mümkün değil."
11. Hasta iyileşerek gezecek duruma gelmek
Örnek: "Hasta bir haftaya kadar kalkar."
12. Varlığı, hayatı son bulmak
Örnek: "Halifelik kalktı."
13. Yok olmak, artık bulunmamak
Özelliği / Tipi / Türü: -den
Örnek: "Ortalıktan kar kalkınca gelebilirim."
14. Girişmek, başlamak, davranmak, yeltenmek
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "Gözlüklerini takmadan okumaya kalktı."
15. Geçerli olmamak, geçerliğini yitirmek, geçmez olmak
Örnek: "Yasanın bu maddesi kalktı."
16. Uygulanmaz olmak
Örnek: "Sıkıyönetim kalktı."
17. Güncelliğini yitirmek
Örnek: "Bu âdet çoktan kalktı."
18. Bir durumdan başka bir duruma geçmek
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "Dörtnala kalkmak."
19. Başka yere gitmek, taşınmak
Özelliği / Tipi / Türü: -e - -den
Örnek: "O yıl çok geçmeden piyade taburu bizim ilçeden başka ilçeye kalktı."
20. Ayakta beklemek
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "Mektepte cezaya kalkmış gibi duruyorsun."
İçinde Kalkmak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: düşe kalka
Kalkmak hakkında eş anlamlı kelimeler
Kalkmak eş anlamlısı
kalkmak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : yeltenmek , davranmak , başlamak , girişmek , geçmez olmak , uygulanmaz olmak , taşınmak , havalanmak , uçmak , ayrılmak , kabarmak , doğrulmak
Kalkmak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Kalkmak zıt anlamlısı
kalkmak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : düşmek, oturmak
Kalkmak ile ilgili 20 örnek cümle
"Kalkmak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Kalkmak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Delikanlı kalkıp yaşlı adama yer verdi
2. Babam erken kalkar
3. Böyle çabucak kalkmak olmaz, biraz daha kalın
4. Basılan çimler bir süre sonra kalkıyordu
5. Uçak kalktı
6. Otobüs kalkmak üzere
7. Önümüzden bir keklik sürüsü kalkmıştı
8. Arabanın boyaları yer yer kalkmıştı
9. Köyün harmanları kalktı
10. O vakit kahve bile kalkmıştı. Kısa konçlu çoraplar kalktı
11. Cumhuriyetle padişahlık kalkmış oldu
12. Baktım, masanın örtüsü kalkmıştı
13. Hastamız çabuk kalktı
14. Olağanüstü hal kalktı
15. Yasanın bu maddeleri kalktı
16. Bu para kalktı, haberin yok mu?
17. Banka buradan kalktı
18. Hemen gitmeye kalkmıştı. Beni aldatmaya kalkmak sana yakışır mı?
19. At dört nala kalkmıştı
20. Sınıfta sık sık cezaya kalkardı
Diğer dillerde Kalkmak
İngilizce: Get up
Spanish: Levántate
German: Aufstehen
French: Lever
Italian: Alzati
Kalkmak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Kalkmak hakkında ve içinde Kalkmak kelimesi geçen, Kalkmak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Kalkmak ile ilgili deyimler
Aşağıda Kalkmak hakkında ve içinde Kalkmak kelimesi geçen, Kalkmak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (at) tırısa kalkmak
Anlamı: tırıs gitmeye başlamak: 'Atlar bazen dörtnala kalkıyor, bazen tırısa geçiyordu.' -R. Enis.
Deyim: ayağa kalkmak
Anlamı: 1) ayakları üzerinde durmak, dikilmek: 'Yeniden ayağa kalkıyorum, pencereye kadar gidiyorum.' -A. Ümit. 2) hasta iyi olmak, iyileşmek; 3) saygı göstermek için oturma durumundan ayaküzeri durumuna geçmek; 4) harekete geçmek: 'O gün yer yerinden oynadı, bütün İstanbul'a ayağa kalkmıştı.' -H. Topuz. 5) isyan etmek; 6) mec. telaşlanmak, telaşa kapılmak, heyecanlanmak: 'Bütün kahve halkı ayağa kalkıyor.' -B. R. Eyuboğlu.
Deyim: (biriyle) düşüp kalkmak
Anlamı: 1) erkek kadınla veya kadın erkekle yasa ve töre dışı yakın ilişki kurmak: 'Beni tanımadan önce de beni tanıdıktan sonra da başka erkeklerle düşüp kalktı.' -N. Cumalı. 2) biriyle çok yakın arkadaşlık etmek: 'Onu bu hâle sokan düşüp kalktığı arkadaşlarıdır.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: cinleri ayağa kalkmak
Anlamı: sinirlenmek.
Deyim: depara kalkmak
Anlamı: koşu veya yarış içinde hızını birdenbire artırmak.
Deyim: dörtnala kalkmak
Anlamı: dörtnal koşmak: 'Atlar bazen dörtnala kalkıyor, bazen tırısa geçiyordu.' -R. Enis.
Deyim: her lafın altından kalkmak
Anlamı: genellikle yerme veya hakaret sözlerinin altında kalmayıp cevap verebilmek: 'Böyle horoz gibi her lafın altından kalkarsan kocan tuttuğu gibi geri yollar seni.' -A. Kulin.
Deyim: hop oturup hop kalkmak
Anlamı: öfke, heyecan vb. duygular sebebiyle yerinde duramaz olmak, kalkıp kalkıp oturmak.
Deyim: hücuma kalkmak
Anlamı: asker, siperden düşmana doğru fırlamak.
Deyim: içi kalkmak (kabarmak)
Anlamı: 1) iğrenmek; 2) taşkın bir ağlama duygusu içinde bulunmak; 3) duygulanmak, heyecanlanmak.
Deyim: ortadan kalkmak
Anlamı: yok olmak: 'Herhangi bir taşralı kızın artık saklı kalma olasılığı ortadan kalkmış oluyordu.' -M. Mungan.
Deyim: oturup kalkmak
Anlamı: hareket etmek: 'Daha ilk gecesinden karı lafı ile oturup kalkmaya başlarsa konu nereye varır?' -M. Ş. Esendal.
Deyim: sahura kalkmak
Anlamı: oruç tutan kimse gün doğmadan yemek yemek için yataktan kalkmak.
Deyim: sefere kalkmak
Anlamı: yolculuğa başlamak: 'Sefere kalkacak bir sürü tekne vardı limanda.' -Halikarnas Balıkçısı.
Deyim: sol tarafından kalkmak
Anlamı: 1) aksiliği, huysuzluğu, tersliği üzerinde olmak; 2) işleri ters gitmek, iyi gününde olmamak.
Deyim: sustaya kalkmak
Anlamı: köpek susta durmak.
Deyim: şaha kalkmak
Anlamı: 1) at ön ayaklarını yerden kesip arka ayakları üstünde durmak, şahlanmak: 'Aydınlıktan huylanan atlar şaha kalkarak deli gibi dörtnala ileri atılıyorlardı.' -Ö. Seyfettin. 2) mec. taşkınlık göstermek, coşmak, kükremek.
Deyim: tahtaya kalkmak
Anlamı: öğrenci sınıfta kara tahta önüne çıkmak.
Deyim: tedavülden kalkmak
Anlamı: para artık kullanılmamak.
Deyim: ters tarafından kalkmak
Anlamı: sol tarafından kalkmak: 'Hacı Ömer'in o gün ters tarafından kalktığına artık şüphe yoktu.' -R. N. Güntekin.