Kazma nedir? TDK Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Kazma kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Kazma hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Kazma
Anlamlar:
1. Kazmak işi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Toprağı kazıp kaldırma, düzeltme vb. işlerde kullanılan ağaç saplı demir araç
Örnek: "Bu yolun o tarihte bitmesi için ne kadar paraya, ameleye, kazma ve küreğe ihtiyacınız vardır?"
3. Kazılarak yapılmış
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Kazma yazı."
4. Kaba, görgüsüz (kimse)
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat - Argo
İçinde Kazma geçen birleşik ve kökteş kelimeler: kazma diş, hava kazması
Kazma hakkında eş anlamlı kelimeler
Kazma eş anlamlısı
kazma kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Abataj
Kazma hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Kazma zıt anlamlısı
Kazma kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Kazma
İngilizce: Digging
Spanish: Excavación
German: Graben
French: Creuser
Italian: Scavo
Kazma ile ilgili atasözleri
Aşağıda Kazma hakkında ve içinde Kazma kelimesi geçen, Kazma ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
Anlamı: soylu kimse yüzünden başımıza gelen felaketi çabuk atlatırız, soysuz kimse yüzünden başımıza gelen felaketi kolay kolay atlatamayız.
Atasözü: dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı
Anlamı: yersiz ve saçma sözler karşısında söylenen bir söz.
Atasözü: kazma elin kuyusunu, kazarlar kuyunu
Anlamı: sen başkasına kötülük yapma yolunu tutarsan başkası da sana kötülük yapma yolunu tutar.
Atasözü: mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır
Anlamı: mart ayındaki şiddetli soğuklarda insanlar ellerine geçen her şeyi yakmak zorunda kalırlar.
Kazma ile ilgili deyimler
Aşağıda Kazma hakkında ve içinde Kazma kelimesi geçen, Kazma ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (birinin) çukurunu kazmak
Anlamı: birinin felaketine yol açacak bir düzen kurmak.
Deyim: (birinin) kuyusunu kazmak
Anlamı: birinin yıkımına çalışmak, kötü duruma düşmesini istemek: 'Yüzden ağır durup arkadan kabinenin kuyusunu kazacaksın!' -M. Ş. Esendal.
Deyim: çay kenarında kuyu kazmak
Anlamı: elde, amaca ulaşılacak bol araç varken emek harcayarak başka yollar aramak.
Deyim: iğne ile kuyu kazmak
Anlamı: yetersiz araçlarla, sürekli ve sabırlı bir biçimde çalışıp çok güç olan veya çok ağır yürüyen bir işi başarmaya çalışmak: 'İğne ile kuyu kazmak gibi bir şeydi oymacılık.' -Ç. Altan.
Deyim: kazma gibi
Anlamı: büyük, kocaman (diş).
Deyim: kendi kuyusunu kendi kazmak
Anlamı: kendine zarar verecek davranışta bulunmak.
Deyim: mezarını kazmak
Anlamı: kötülüğünü istemek, kötü duruma düşürmek için uğraşmak.