Kol kelime anlamı ne demek? Kol nedir?


Google News

Yayınlama: 1 yıl önce

Okuma süresi: 3 dakika

Kol kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Kol hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Kol

Anlamlar:

1. İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm

Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Anatomi

2. Giyside vücudun bu bölümünü saran parça

Örnek: "Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu."

"Osman Cemal Kaygılı"

3. Makinelerde tutup çevirmeye, çekmeye yarayan ağaç veya metal parça

4. Koyun, dana, kuzu vb.nde ön ayağın üst bölümü

Özelliği / Tipi / Türü: Anatomi

5. Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal

Özelliği / Tipi / Türü: Bitki bilimi

6. Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü

Özelliği / Tipi / Türü: Müzik

7. Koltuk, divan vb.nin yan tarafında bulunan dayanmaya yarayan parça

8. Bir şeyin ayrıldığı bölümlerden her biri, dal (I), kısım, şube, branş

Örnek: "Türk Dil Kurumunun bilim ve uygulama kolları."

9. Karakol

Özelliği / Tipi / Türü: Tarih

Örnek: "Lakin böyle kardan yolların örtüldüğü bu gecede, koldan korku yoktu. Rahatça eğlenebilirlerdi."

"Refik Halit Karay"

10. İş takımı, ekip, grup

Örnek: "Öteki koldaki iki hamlacıdan birisi acınacak bir zayıflıktaydı."

"Sait Faik Abasıyanık"

11. Kanat

Özelliği / Tipi / Türü: Askerlik

Örnek: "Sağ kol. Sol kol."

12. Dizi, düzen

Örnek: "Yürüyüş kolu."

13. Bir halat oluşturan bükülmüş lif demetlerinden her biri

Özelliği / Tipi / Türü: Denizcilik

İçinde Kol geçen birleşik ve kökteş kelimeler: kolağası, kol ağzı, kol akımı, kol bağı, kolbastı, kolbaşı, kol böreği, kol değirmeni, kol demiri, kol emekçisi, kol kapağı, kol kemiği, kol kola, kol nizamı, kol saati, beşinci kol, çift kol, eğitsel kol, kafakol, karakol, karpuz kol, ön kol, sağkol, sağ kol, takma kol, kolu uzun, cırcır kolu, çengi kolu, dağ kolu, deve kolu, imdat kolu, iş kolu, kantar kolu, kapı kolu, keşif kolu, kumanda kolu, sürgü kolu, tulumba kolu, vites kolu, yay kolu, yürüyüş kolu, zuhuri kolu


Kol eş anlamlısı

Kol hakkında eş anlamlı kelimeler

Kol eş anlamlısı

kol kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : karakol, düzen, dizi, kanat, grup, ekip, branş, şube


Kol zıt anlamlısı

Kol hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Kol zıt anlamlısı

Kol kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!


Kol ile ilgili 9 örnek cümle

"Kol" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Kol" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Koldan iyi kıyma olur

2. Bizim dağcılar kolu iyi anlaşır

3. Okulun Kızılay kolu iyi çalışmıştı

4. Üç ayrı yürüyüş kolu oluşturup yola çıktık

5. Ceyhan’ın bir kolu Savrun Çayı’dır

6. Asma çardağa kol atmıştı

7. Kuruluş her alana kol atmak istiyordu

8. Ortalıkta tehlike kol gezerken sakin olunur mu?

9. Gökte kara bulutlar kol gezmekteydi


Diğer dillerde Kol

İngilizce: Arm

Spanish: Brazo

German: Arm

French: Bras

Italian: Braccio


Kol ile ilgili atasözleri

Kol ile ilgili atasözleri

Aşağıda Kol hakkında ve içinde Kol kelimesi geçen, Kol ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: adamak kolay, ödemek zordur

Anlamı: söz vermek kolaydır ancak o sözü yerine getirmek zordur.

Atasözü: alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay

Anlamı: nasıl ki boyu kısa olan eşeğe binmek kolaysa öksüz çocuğa kötü davranmak da onu koruyan kimse olmadığı için kolay olur.

Atasözü: ayaz paşa kol geziyor

Anlamı: dışarıda çok soğuk var.

Atasözü: baş kırılır (yarılır) fes (börk) içinde, kol kırılır yen (kürk) içinde

Anlamı: aile içindeki, arkadaşlar arasındaki uyuşmazlıklar yabancılara duyurulmamalıdır.

Atasözü: bekâra karı boşaması kolaydır

Anlamı: bilgi ve deneyimi olmayan bir kimsenin işi hafife alması, önemsememesi, gereğince değerlendirememesi doğaldır.

Atasözü: bir koltuğa iki karpuz sığmaz

Anlamı: aynı zamanda birden çok işle ilgilenmek başarı için sakıncalıdır.

Atasözü: ergene karı boşamak kolay

Anlamı: bir işin içinde olmayanlar o işteki güçlükleri küçümserler.

Atasözü: gel demesi kolay ama git demesi güçtür

Anlamı: bir kimseyi işe almak, bir misafir çağırmak kolaydır ancak bir kimsenin işine son vermek, misafire git demek zordur.

Atasözü: kalbi yıkmak kolay, yapmak zordur

Anlamı: insanları kırmak ve üzmek, mutlu etmekten daha kolaydır.


Kol ile ilgili deyimler

Kol ile ilgili deyimler

Aşağıda Kol hakkında ve içinde Kol kelimesi geçen, Kol ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: alkol duvarını aşmak

Anlamı: çok sarhoş olmak.

Deyim: başını koltuğunun altına almak

Anlamı: ölümü göze alarak bir işe girişmek.

Deyim: (bir işin) kolayına bakmak (kaçmak)

Anlamı: bir işi yaparken kolay ve kestirme yolu seçmek.

Deyim: bir kol çengi

Anlamı: şen sözler ve davranışlarla çevresine neşe saçanlar için söylenen bir söz.

Deyim: bir kolayını aramak

Anlamı: bir şeyi yapmak, çözmek için gerekli kolay ve kestirme yöntemi araştırmak: 'Yanlışını düzeltmek için bir kolayını aramaya başladı.' -M. Ş. Esendal.

Deyim: bir kolayını bulmak

Anlamı: kolaylıkla yapabilmeyi sağlamak veya yapma yolunu bulmak: 'Etrafında, bir kolayını bulup dışarıya sızanlardan birkaç kişi ha bire ellerinden öpüyor.' -N. F. Kısakürek.

Deyim: (birine) kol kanat olmak (germek)

Anlamı: yardım etmek, korumak, himaye etmek: 'Sade çocuğuna değil, eşine de kol kanat gerer, ona da analık eder.' -H. Taner.

Deyim: (birine) kolaylık göstermek

Anlamı: yapabilme yolu, imkânı sağlamak: 'Bu arzumda bana en çok kolaylık gösteren Behiç'tir.' -P. Safa.

Deyim: (birine) kollarını açmak

Anlamı: 1) içtenlikle karşılamak veya kucaklamaya hazırlanmak, sevgisini ve dostluğunu göstermek: 'O gün ... bütün bir yıl dargın durduklarına kollarını açarlardı.' -H. Taner. 2) korumak, yardım etmek.

Deyim: (birine) koltuk vermek

Anlamı: 1) yüzüne karşı övmek, pohpohlamak; 2) mec. koltuklamak.

Deyim: (birinin) elini kolunu bağlamak

Anlamı: bir şey yapamayacak duruma getirmek.

Deyim: (birinin) koluna girmek

Anlamı: kolunu birinin koltuğu altından geçirmek: 'Koluna iki polis girmişti.' -R. N. Güntekin.

Deyim: (birinin) kolunda altın bileziği olmak

Anlamı: kazanç sağlayan bir mesleği, zanaatı olmak.

Deyim: bohçasını koltuğuna almak

Anlamı: kendi isteğiyle ayrılmak: 'Günün birinde bohçasını koltuğuna alıp kıyı mahallelerden birinde oturan ablası Fitnat Hanım'ın evine gitti.' -M. Ş. Esendal.

Deyim: bohçasını koltuğuna vermek

Anlamı: kovmak, işine son vermek.

Deyim: dekolte konuşmak

Anlamı: tkz. açık saçık konuşmak.

Deyim: eli kolu (eli ayağı) bağlı kalmak (durmak veya olmak)

Anlamı: bir engel dolayısıyla hiçbir iş yapamaz duruma gelmek: 'Diplomatlarımıza, büyükelçilik ve temsilcilik binalarımıza, tankerlerimize yapılan saldırılara karşı elimiz kolumuz bağlı duruyoruz.' -T. Halman.

Deyim: elini kolunu sallaya sallaya gelmek

Anlamı: 1) gelirken hiçbir armağan getirmemek; 2) bitirmeye gittiği işten sonuç alamadan dönmek.

Deyim: elini kolunu sallaya sallaya gezmek

Anlamı: 1) ortada görünmemesi gereken kimse pervasızca dolaşmak; 2) pervasızca, kimseden çekinmeden dolaşmak: 'Bütün memleketi, elimi kolumu sallayarak serbest ve rahat dolaşmaya başlamıştım.' -Y. K. Karaosmanoğlu.

Deyim: elini veren kolunu alamaz

Anlamı: kendisine iyilik yapıldığında devamını fazlasıyla isteyen kimseler için kullanılan bir söz.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

Kol K ile başlayan kelimeler Ko ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler