Nişan Türkçe sözlük anlamı ne demek?
Nişan kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Nişan hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Nişan
Kökeni: "Farsça nişān" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. İşaret, iz, belirti, alamet
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Nişanlanma sırasında yapılan tören
Örnek: "Bizi nişana çağırdılar."
3. Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma
Örnek: "Nişanı bozmuşlar."
4. Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef
5. Hedefi vurmak için silah, ok vb.ne gerekli doğrultuyu verme
6. Devlet nişanı
İçinde Nişan geçen birleşik ve kökteş kelimeler: nişan halkası, nişan yüzüğü, ağız nişanı, devlet nişanı
Nişan hakkında eş anlamlı kelimeler
Nişan eş anlamlısı
nişan kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : alamet, belirti, iz, işaret, nişanlanma
Nişan hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Nişan zıt anlamlısı
Nişan kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Nişan ile ilgili 2 örnek cümle
"Nişan" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Nişan" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Bu akşam nişan var
2. Kız nişanı bozmuş
Diğer dillerde Nişan
İngilizce: Engagement
Spanish: Compromiso
German: Engagement
French: Engagement
Italian: Impegno
Nişan ile ilgili atasözleri
Aşağıda Nişan hakkında ve içinde Nişan kelimesi geçen, Nişan ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Nişan ile ilgili deyimler
Aşağıda Nişan hakkında ve içinde Nişan kelimesi geçen, Nişan ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (bir şeyi, bir şeye) nişan koymak
Anlamı: ileride tanıyabilmek veya ölçebilmek için bir şeyin durumunu, onun herhangi bir özelliğini akılda tutmak veya iz bırakmak: Dönüşte yolumuzu şaşırmamak için şu çifte kavakları nişan koymuştuk.
Deyim: namı nişanı kalmamak
Anlamı: yok olup unutulmak.
Deyim: nişan almak
Anlamı: 1) bir hedefi vurmak için ateşli silahlara gerekli doğrultuyu vermek, gezlemek: 'Tabancasını kılıfından çıkarmış ve nişan almak üzereydi.' -A. Gündüz. 2) kendisine nişan verilmek: 'Doktor, Türk ordusunda çalıştığını, üniformamızı taşıdığını, nişan aldığını, övünerek anlattı.' -R. H. Karay.
Deyim: nişan takmak
Anlamı: 1) nişanlanan çiftin nişan yüzüklerini parmaklarına geçirmek: 'Birkaç gün sonra akrabalarımıza bir davet vereceğiz. Nişan takacağız.' -R. N. Güntekin. 2) göğsüne nişan iliştirmek.
Deyim: nişanı (nişanını) atmak (bozmak)
Anlamı: kadın veya erkek nişandan vazgeçmek: 'Eğer nişanını bozduysa yazıklar olsun.' -M. Ş. Esendal.