Oh kelimesinin anlamı ne demek?
Oh kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Oh hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Oh
Anlamlar:
1. Sevinç, beğenme, hayranlık, rahatlama vb. duyguları belirten bir söz
Özelliği / Tipi / Türü: ünlem
Örnek: "Oh, hele şükür! Hepsinin ellerinden kurtulduk."
Oh hakkında eş anlamlı kelimeler
Oh eş anlamlısı
oh kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Oh hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Oh zıt anlamlısı
Oh kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Oh ile ilgili 1 örnek cümle
"Oh" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Oh" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Oh, deniz güzelmiş. Oh, dünya varmış! Oh, sana böylesi gerekti!
Diğer dillerde Oh
İngilizce: Oh
Spanish: Oh
German: Oh.
French: Oh
Italian: Oh
Oh ile ilgili atasözleri
Aşağıda Oh hakkında ve içinde Oh kelimesi geçen, Oh ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını
Anlamı: bir girişimden iyi sonuç almak isteyen, o işin temelini sağlam kurmalıdır.
Atasözü: sorma kişinin aslını, sohbetinden bellidir
Anlamı: bir kişinin nasıl bir insan olduğu konuşmasından belli olur, soyunu sopunu öğrenmeye gerek yoktur.
Oh ile ilgili deyimler
Aşağıda Oh hakkında ve içinde Oh kelimesi geçen, Oh ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: bohçanın dört ucunu bir araya getirememek
Anlamı: 1) iki yakayı bir araya getirememek; 2) dengeyi sağlayamamak.
Deyim: bohçasını koltuğuna almak
Anlamı: kendi isteğiyle ayrılmak: 'Günün birinde bohçasını koltuğuna alıp kıyı mahallelerden birinde oturan ablası Fitnat Hanım'ın evine gitti.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: bohçasını koltuğuna vermek
Anlamı: kovmak, işine son vermek.
Deyim: bohçasını toplamak
Anlamı: eşyasını toplamak.
Deyim: nohut oda, bakla sofa
Anlamı: bir evin küçüklüğünü ve darlığını anlatmak için söylenen bir söz: 'Nohut oda, bakla sofa, bizim de evimiz olacak diye mırıldandı.' -H. Taner.
Deyim: oh çekmek
Anlamı: birinin kötü duruma düşmesine sevinmek: 'Mahalleli bir oh çekti bu hâlleri işitince.' -Y. N. Nayır.
Deyim: oh demek
Anlamı: rahata ermek, rahata kavuşmak, rahat bir soluk almak.
Deyim: oh olsun!
Anlamı: söz dinlemeyip yanlış davranarak kötü duruma düşenlere 'çok iyi olmuş' anlamında kullanılan bir söz: Oh olsun, benim sözümü dinlemedin!
Deyim: parçalı bohça gibi
Anlamı: birbirini tutmaz parçalardan oluşan.
Deyim: sözü sohbeti yerinde
Anlamı: güzel, oyalayıcı, kırmadan konuşan: 'Bayanın kocası olan şişman adamcağız, sözü sohbeti yerinde, efendiden bir adam.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: tohuma kaçmak
Anlamı: şaka 1) üreme veya üretme gücü kalmamak; 2) yaşlanmak, evlenme çağı geçip kartlaşmak: 'Şimdi saçlarının tepeden döküldüğüne bakarak üzülüyor, arada bir, tohuma kaçıyoruz artık diye hayıflandığı da oluyordu.' -H. Taner.
Deyim: tohumu dökülmek
Anlamı: geçirdiği büyük bir korku dolayısıyla dölden kesilmek.