Orun kısaca sözlük anlamı ne demek?
Orun kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Orun hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Orun
Anlamlar:
1. Özel yer
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Makam, mansıp, mesnet, mevki
Orun hakkında eş anlamlı kelimeler
Orun eş anlamlısı
orun kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : mevki, mesnet, mansıp, makam
Orun hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Orun zıt anlamlısı
Orun kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Diğer dillerde Orun
İngilizce: Orun
Spanish: Orun
German: Orun
French: Orun
Italian: Orun
Orun ile ilgili atasözleri
Aşağıda Orun hakkında ve içinde Orun kelimesi geçen, Orun ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: dede (dedesi) koruk yer, torununun dişi kamaşır
Anlamı: eskilerin yaptığı yanlış işlerden daha sonrakiler de zarar görür.
Orun ile ilgili deyimler
Aşağıda Orun hakkında ve içinde Orun kelimesi geçen, Orun ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: alı alına, moru moruna
Anlamı: sağlıklı, kanlı canlı: 'Şahsına bakarsan iri yarı, alı alına, moru moruna, dinç, ablak bir insan...' -R. N. Güntekin.
Deyim: (bir şey birinin) zoruna gitmek
Anlamı: onuruna dokunmak, gücüne gitmek.
Deyim: korunma görmek
Anlamı: anlayış veya hoşgörü ile karşılanmak: 'Hiçbir düşünce ve mülahazanın ... Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği...' -Anayasa.
Deyim: sorun çıkarmak
Anlamı: üzüntü verecek veya içinden güç çıkılır bir durum yaratmak: 'İskemlesinde sıkıntıyla kıpırdanarak iç geçirdiğini duydum, sorun çıkarmaya başladığımı düşünüyordu.' -A. Ümit.
Deyim: torun tosun (torba) sahibi olmak
Anlamı: 1) torunu olmak; 2) yaşlı olmak.
Deyim: zorun ne?
Anlamı: 1) 'amacın ne, ne istiyorsun?' anlamında kullanılan bir söz; 2) 'neden kendini bu kadar zorluyorsun' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: zorunda bırakmak
Anlamı: yapmaya mecbur etmek: 'Onları susmak zorunda bırakmanın sıkıntısını duyuyorum.' -N. Cumalı.
Deyim: zorunda kalmak (olmak)
Anlamı: kesinlikle yapması gerekmek, yapmaya mecbur olmak: 'Kitabını basacak yayınevi bulamamış, onu kendi parasıyla bastırmak zorunda kalmıştır.' -S. Birsel.
Deyim: zorunlu kılmak
Anlamı: mecbur etmek.