Oyun nedir? Türkçe anlamı ne demek?
Oyun kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Oyun hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Oyun
Anlamlar:
1. Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi
3. Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü
Örnek: "Zeybek oyunu."
4. Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes
5. Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma
Örnek: "Olimpiyat oyunları. Akdeniz oyunları."
6. Şaşkınlık uyandırıcı hüner
Örnek: "Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu."
7. Kumar
Örnek: "Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar."
8. Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket
Özelliği / Tipi / Türü: Spor
9. Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç
Özelliği / Tipi / Türü: Spor
10. Hile, alicengiz oyunu, düzen, desise, entrika
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Atatürk hiçbir zaman onların oyununa kanmış değildir."
İçinde Oyun geçen birleşik ve kökteş kelimeler: oyun alanı, oyunbozan, oyun ebesi, oyun havası, oyun kâğıdı, oyun kurucu, oyun masası, oyun sahası, oyun salonu, oyun yazarı, destek oyun, dürüst oyun, eğitici oyun, eğitsel oyun, orta oyunu, öncü oyun, pastoral oyun, seyirlik oyun, sözsüz oyun, vurgu oyun, alicengiz oyunu, aralık oyunu, ayak oyunu, Bizans oyunu, borsa oyunu, cirit oyunu, çocuk oyunu, fincan oyunu, gölge oyunu, hapis oyunu, hava oyunu, hayal oyunu, kâğıt oyunu, kaşık oyunu, kelime oyunu, kılıç oyunu, köy oyunu, kukla oyunu, lades oyunu, misket oyunu, orta oyunu, peri oyunu, radyo oyunu, şans oyunu, takım oyunu, talih oyunu, televizyon oyunu, tuğla oyunu, yumruk oyunu, yüzük oyunu, halka oyunları
Oyun hakkında eş anlamlı kelimeler
Oyun eş anlamlısı
oyun kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Entrika , Desise , Düzen , Hile , Piyes , Temsil , Kumar
Oyun hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Oyun zıt anlamlısı
Oyun kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Oyun ile ilgili 4 örnek cümle
"Oyun" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Oyun" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Anadolu halk oyunları çok güzeldir
2. Hokkabaz çocuklara oyunlar gösterdi
3. Yıldız’ın oyunu görülmeye değer
4. Yazar oyununu tiyatroya teslim etti
Diğer dillerde Oyun
İngilizce: Game
Spanish: Juego
German: Spiel
French: Jeu
Italian: Gioco
Oyun ile ilgili atasözleri
Aşağıda Oyun hakkında ve içinde Oyun kelimesi geçen, Oyun ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz
Anlamı: bir kimse sevdiği işi sürekli olarak yapmaktan bıkmaz.
Atasözü: abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır (yolda olur)
Anlamı: çıkarına düşkün kimselerin arkadaşlığı işi bitinceye kadardır.
Atasözü: ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
Anlamı: bir şeyin dış görünüşüne bakarak içinin de öyle olduğunu sananlar yanılırlar.
Atasözü: ak koyunun kara kuzusu da olur
Anlamı: iyi bir ailenin çocuğu kötü de olabilir.
Atasözü: az kaz, uz kaz, boyunca kaz
Anlamı: sana yapılmasını istemediğin bir kötülüğün daha ağırını başkasına yapma.
Atasözü: buğday ile koyun, geri yanı (kalanı) oyun
Anlamı: çiftçi için koyun ve buğdaydan değerli bir şey yoktur.
Atasözü: çift ile koyun, gerisi oyun
Anlamı: en zor çiftçilik, tarla sürülerek ve koyun beslenerek yapılan çiftçiliktir, diğer işler eğlence gibidir.
Atasözü: çobana verme kızı, ya koyun güttürür ya kuzu
Anlamı: nazik bir işi, o işin inceliğini anlamayan bir kimseye yaptırma.
Atasözü: çobansız koyunu kurt kapar
Anlamı: yöneticisi, koruyucusu olmayan kişiyi ve topluluğu düşman ezer.
Atasözü: dut yaprağı açtı, soyun; döktü giyin
Anlamı: dut ağacı yapraklanınca soğuklar biter, dut ağacı yaprağını döktüğü zaman soğuklar başlar; ona göre giyinmek lazımdır.
Atasözü: er oyunu üçe kadar
Anlamı: birinci ve ikinci denemede başarılamayan iş için son kez üçüncü deneme yapılmalıdır.
Atasözü: erkek koyun kasap dükkânına yakışır
Anlamı: miskin erkek, yaşamaya layık değildir.
Atasözü: her koyun kendi bacağından asılır
Anlamı: herkes kendi davranışlarından sorumludur, herkes hatasının cezasını kendisi çeker.
Atasözü: herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz
Anlamı: herkes aynı şeyi bilse ve yapabilseydi, geri kalan işleri yapacak kimse bulunamazdı.
Atasözü: Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu
Anlamı: bir şeye tam güvenmeyip ileride ne olacağı konusunda bilgi sahibi olunamadığı durumlarda kullanılan bir söz.
Atasözü: kasap et derdinde, koyun can derdinde
Anlamı: bir kişi önemli bir kaybından dolayı çırpınıp kıvranırken başka bir kişi bu durumdan ne kadar çok yararlanabileceğini düşünür.
Atasözü: kaybolan (zayi olan) koyunun kuyruğu büyük olur
Anlamı: elden kaçırılan fırsat gözde büyütülür.
Atasözü: koyun can derdinde, kasap yağ derdinde
Anlamı: bir kişi önemli bir kaybından dolayı çırpınıp kıvranırken başka bir kişi bu durumdan ne kadar çok yararlanabileceğini düşünür.
Atasözü: koyun güden kurdu görür
Anlamı: görevini yaparken gereken dikkati gösteren kişi, doğabilecek sorunları sezer.
Atasözü: koyunu yüze yetir, el onu bine yetirir
Anlamı: kimi insan, başkaları hakkında abartarak konuşmaya bayılır.
Oyun ile ilgili deyimler
Aşağıda Oyun hakkında ve içinde Oyun kelimesi geçen, Oyun ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ayak oyununa gelmek
Anlamı: kandırılmak.
Deyim: bir koyundan iki post çıkarmak
Anlamı: olması gerekenden daha fazla elde etmek.
Deyim: (bir şey birinin) boyunu aşmak
Anlamı: kişinin gücünün, yeteneğinin, yetkisinin üstünde olmak.
Deyim: (birine) oyun etmek
Anlamı: kurnazlıkla birini aldatmak: 'Kendisine oyun ettim diye, benden kuşkulandığı hâlde gene bana başvuruyor.' -O. C. Kaygılı.
Deyim: boyu boyuna, huyu huyuna
Anlamı: 'karı koca veya arkadaşlar arasında her bakımdan uygunluk olması gerekir' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: boyun bir karış uzadı
Anlamı: alay 'gereği olmayan o işi yapmakla sanki yükseldin' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: boyun bükmek
Anlamı: boynunu bükmek.
Deyim: boyun eğmek
Anlamı: isteyerek veya istemeyerek uymak, katlanmak: 'Para bulabilmek için ya bir tarafa boyun eğmeli ya öbür tarafla birleşmeli idik.' -F. R. Atay.
Deyim: boyun kesmek
Anlamı: selam vermek için başını eğmek: 'Eli göğsünde, boyun keserek dervişçe bir selamla alçak bir sedirin ucuna ilişti.' -H. Taner.
Deyim: boyun kırmak
Anlamı: saygı duyulan bir kimse karşısında, ayaktayken başı öne bükmek: 'Hürrem Hakkı, Ferhunde'nin önünde boyun kırdı.' -M. Yesari.
Deyim: boyun olmak
Anlamı: hlk. kefil olmak.
Deyim: boyun vermek
Anlamı: buyruk altına girmek.
Deyim: boyuna bosuna bakmadan
Anlamı: 'fizik yapısının gereğince gelişmemiş olmasını göz önünde bulundurmadan' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: boyunca çocuğu olmak
Anlamı: yetişkin çocuğu olmak.
Deyim: boyunduruğa atmak (almak)
Anlamı: güreşte hasmın başını koltuk altına alıp boynuna kol dolamak.
Deyim: boyunduruğa vurmak
Anlamı: baskı altına almak.
Deyim: boyunduruk altına girmek
Anlamı: başkasının baskısı altında kalmak.
Deyim: boyunun ölçüsünü almak
Anlamı: 1) kendi yetersizliğini, beceriksizliğini anlamak: 'Gelsin de görsün bakalım... Boyunun ölçüsünü alsın. Anlasın yük gemisiyle yola çıkmanın ne demek olduğunu...' -Z. Selimoğlu. 2) beklediği yakınlığı görememek.
Deyim: çocuk oyuncağı hâline getirmek
Anlamı: yeteneksiz kimselerin karışmasıyla bir işi değerinden düşürmek.
Deyim: kadere boyun eğmek
Anlamı: yazgısını, talihini kabul etmek.