Patlamak nedir? Türkçe anlamı ne demek?
Patlamak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Patlamak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Patlamak
Anlamlar:
1. Nesneler, iç basıncın etkisiyle ve çoğunlukla büyük ses çıkararak dağılmak, infilak etmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Dinamit patladı."
2. Yırtılıp açılmak
Örnek: "Gözlerim gene ayakkabılarıma kaydı, yanları patlamıştı."
3. Yarılmak
Örnek: "Fukaranın hem sağ bileği çıkmış hem davulu patlamıştı."
4. Görünür duruma gelmek, ortaya çıkmak, yeşermek
Örnek: "Tomurcuklar patladı."
5. Top, taşıt lastiği vb. şeyler değişik nedenlerle havası inmek
6. Ansızın tehlikeli bir şey meydana gelmek
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Harp patlıyor ve askerlere edebiyatçılık, edebiyatçılara askerlik yapmak düşüyor."
7. Çok sıkılmak, sıkıntı ve sabırsızlığını belli etmek
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Sanıyorum ki istimi fazla gelmiş kazanlar gibi hırslarından patlayacaklar."
8. Aşırı tepki göstermek
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
9. Ansızın bir gürültü duyulmak
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
10. Herhangi bir durum veya bir değerin yitirilmesine yol açmak, mal olmak
Özelliği / Tipi / Türü: Teklifsiz konuşmada
İçinde Patlamak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: altıpatlar
Patlamak hakkında eş anlamlı kelimeler
Patlamak eş anlamlısı
patlamak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : mal olmak, yarılmak, infilak etmek, nesneler, yeşermek, ortaya çıkmak
Patlamak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Patlamak zıt anlamlısı
Patlamak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Patlamak ile ilgili 10 örnek cümle
"Patlamak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Patlamak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Top bom diye patlayınca çocuk korktu
2. Valizin biri otobüste iyice sıkışmış, patlamıştı
3. Apartmanın pissu boruları patlamış
4. Kavaklar patlamıştı, birkaç günde iyice yapraklanırdı
5. Akşama değin evde kalmaktan patlamıştım, sokağa koştum
6. Ortadoğu’da savaş patlamıştı
7. Bir kahkaha patladı, dönüp baktım, güleni tanımıyordum
8. Adam, patlamıştı, ağzına geleni söylüyordu
9. Bu iş çoğa patlar
10. Kitabın satışı beklenmedik bir biçimde patlamıştı
Diğer dillerde Patlamak
İngilizce: Explode
Spanish: Explotar
German: Explosion
French: Exploser
Italian: Esplodere
Patlamak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Patlamak hakkında ve içinde Patlamak kelimesi geçen, Patlamak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Patlamak ile ilgili deyimler
Aşağıda Patlamak hakkında ve içinde Patlamak kelimesi geçen, Patlamak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: afyonu patlamak
Anlamı: ayılmak, kendine gelmek.
Deyim: (birinin) kulağının zarı patlamak
Anlamı: gürültü yüzünden rahatsız olmak.
Deyim: bomba gibi patlamak
Anlamı: 1) öfkelenerek birdenbire ve yüksek sesle bağırıp çağırmak; 2) bir olay birdenbire ortaya çıkarak herkesi şaşırtmak: 'Babamın Üsküp'ü terk etmek ve Selanik'e gidip yerleşmek hakkında verdiği karar ailemiz arasında bir bomba gibi patladı.' -Y. K. Beyatlı.
Deyim: elinde patlamak
Anlamı: 1) bir şey satılamayıp sahibinde kalmak; 2) haber vb.ni uygun zamanda kullanamayıp fırsatı kaçırmak.
Deyim: fırtına kopmak (patlamak)
Anlamı: 1) şiddetli fırtına çıkmak: 'Fırtına kopmadan epey önce köpek balıkları açık denizlere kaçarlar.' -Halikarnas Balıkçısı. 2) mec. bir yerde kavga ve gürültü çıkmak.
Deyim: freni patlamak (tutmamak)
Anlamı: 1) fren, görevini yapmamak; 2) mec. bir iş denetimden çıkmak.
Deyim: hava patlamak
Anlamı: fırtına çıkmak: 'Hava patlamışken, dalgalarla yumruk yumruğa boğuşan bir adamın yazgısını paylaştın mı?' -Z. Selimoğlu.
Deyim: kabak (birinin) başına (başında) patlamak
Anlamı: birçok kimsenin ilgili olduğu bir olaydan, yalnızca bir kimse zarar veya ceza görmek: 'Kendi yarın cehennem olur gider, kabak bizim başımıza patlar.' -R. N. Güntekin.
Deyim: kaça patlamak?
Anlamı: ne kadara mal olmak, fiyatı ne olmak?
Deyim: kavga kopmak (patlamak)
Anlamı: dövüş başlamak: 'Softalar arasında kızıl bir kavga kopmuştu.' -F. R. Atay. 'Su yolunda tuğlacılarla konducular arasında kavga patladı.' -L. Tekin.
Deyim: ödü kopmak (patlamak)
Anlamı: çok korkmak: 'Benim at sineği ile hamam böceğinden ödüm kopar.' -Ö. Seyfettin. 'Oğluna nazar değecek diye ödü patlar, kaplumbağanın yumurtasına yaptığı gibi bir an bile gözünü ayırmak istemezdi ondan.' -E. Şafak.
Deyim: pahalıya patlamak (mal olmak, oturmak)
Anlamı: çok para, özveri, emek gerektirmek, kolay elde edilememek veya zarara, sıkıntıya yol açmak: 'Bir tecrübe geçirmek, sana müthiş pahalıya mal oldu.' -P. Safa. 'Bu gözü peklik, bu aşağılık anlaşma bana pahalıya patlayabilir.' -İ. Aral.
Deyim: silah patlamak
Anlamı: 1) silah ateş almak; 2) mec. savaş başlamak.
Deyim: tabanları patlamak
Anlamı: çok yürümekten, çok ayakta durmaktan aşırı yorulmak.
Deyim: top gibi patlamak
Anlamı: birden gelen şaşırtıcı ve ürkütücü haber duyulmak.
Deyim: tuzluya mal olmak (oturmak veya patlamak)
Anlamı: çok para vererek satın almak, çok pahalı gelmek: 'Bu eğlenti bize biraz tuzluya mal oldu.' -E. E. Talu. '... kendisine tuzluya patlamıştı.' -Halikarnas Balıkçısı.