Sıçramak ne demek? Anlamı nedir?
Sıçramak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Sıçramak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Sıçramak
Anlamlar:
1. Ayaklarla, birdenbire ve kuvvetle yeri teperek hızla yukarıya veya ileriye atılmak
Özelliği / Tipi / Türü: -e
Örnek: "Çocuk taştan taşa sıçrayarak gitti."
2. Bir uyarı veya heyecan sebebiyle ürkerek birdenbire olduğu yerde doğrulur gibi sarsılmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Uyumuş olacak ki yataktan sıçrayarak uyandı."
3. Yerinden koparak hızla, parçalar durumunda savrulmak
Örnek: "Tarlalardan kalkan çamur parçaları etrafa, bazen de üstüme sıçrıyordu."
4. Yayılmak, bir yerden başka bir yere geçmek
Örnek: "Hatta az önce Birgi'ye de sıçramıştı satışlar."
Sıçramak hakkında eş anlamlı kelimeler
Sıçramak eş anlamlısı
sıçramak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Sıçramak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Sıçramak zıt anlamlısı
Sıçramak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Sıçramak ile ilgili 3 örnek cümle
"Sıçramak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Sıçramak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Sobadan kıvılcımlar sıçramaktaydı
2. Yangın yandaki evlere de sıçramıştı
3. Onun, konuşurken konudan konuya sıçrayarak insanı yormasına katlanılmaz
Diğer dillerde Sıçramak
İngilizce: Jump
Spanish: Salte
German: Sprung
French: Saut
Italian: Salto
Sıçramak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Sıçramak hakkında ve içinde Sıçramak kelimesi geçen, Sıçramak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Sıçramak ile ilgili deyimler
Aşağıda Sıçramak hakkında ve içinde Sıçramak kelimesi geçen, Sıçramak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: beyni sıçramak
Anlamı: aklı başından gitmek: 'Akşam eve gelip de heykelin başını boyun yerinden çatlamış ve güzelim mermer başlığı tuzla buz olmuş görünce beynim sıçradı.' -H. Taner.
Deyim: can başına sıçramak
Anlamı: çok korkmak.
Deyim: kan beynine sıçramak (çıkmak)
Anlamı: çok sinirlenmek, hiddetlenmek, kontrolü yitirmek: 'O görüntü gözlerimin önünde canlanınca kan beynime sıçrıyor, kendimi kaybediyorum.' -A. Ümit.
Deyim: kan (kanı) başına çıkmak (sıçramak veya toplanmak)
Anlamı: öfkelenmek: 'Kan başına çıkarmış zavallının ve hep bağırmak, bağırmak istermiş.' -P. Safa.
Deyim: öfkesi başına sıçramak (çıkmak, vurmak)
Anlamı: çok öfkelenmek.
Deyim: uykusu başına sıçramak
Anlamı: 1) uyuyamadığı için sersemleşmek; 2) uykusunu iyi alamadığından hırçınlaşmak: 'Eğer bu patırtıdan, ikinci uykusu başına sıçrayan imam aşağı koşmasa iki kadın, avluda, saç saça, baş başa dövüşeceklerdi.' -H. E. Adıvar.