Sürmek nedir? Türkçe anlamı ne demek?
Sürmek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Sürmek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Sürmek
Anlamlar:
1. Yönetip yürütmek, sevk etmek
Özelliği / Tipi / Türü: -e - -i
2. Devam etmek
Örnek: "Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer."
3. Önüne katıp götürmek
Örnek: "Koyunları sürmek."
4. Uzatmak, ileri doğru itmek
Örnek: "Kahveyi ısıtıyor, suyu dolduruyor, cezveyi sürüyor, fincanı boşaltıyor."
5. Dokundurmak, değdirmek
Örnek: "Yüzümü saçlarına sürmek için başımı eğdim."
6. Oturduğu, bulunduğu yerden, ülkeden ceza olarak başka bir yer veya ülkeye göndermek, nefyetmek
Örnek: "Mütarekede İngilizler onu Malta'ya sürdüler."
7. Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak, dökmek, serpmek
Örnek: "Avucuna doldurup kokluyor; ensesine, şakaklarına, boynuna sürüyor."
8. Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak
Özelliği / Tipi / Türü: Ticaret
Örnek: "Satılamayan ne kadar bayat, bozuk mal varsa pansiyonerlere sürerler."
9. Yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak
10. Herhangi bir durum içinde bulunmak
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Dört duvar arasında bir memur hayatı sürüyordu."
11. Pulluk veya sabanla toprağı işlemek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi."
12. Olmaya devam etmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Baygınlığım ne kadar sürdü bilmiyorum."
13. Zaman geçmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Çok sürmez, her şey düzelir."
14. Zaman almak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Her odanın ziyareti bir saat sürmüştü."
15. Bitki, ot yetişip ortaya çıkmak, bitmek, yeşermek
Özelliği / Tipi / Türü: Bitki bilimi
Örnek: "Bu gölgeli yerlerde otlar bütün bir yaz mevsimi yeniden yeniye sürer, rutubetli toprakta bir bir arkasına yoncalar fışkırır, çayırlar kabarırdı."
16. Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
İçinde Sürmek geçen birleşik ve kökteş kelimeler: süreduran, süredurum, süregelmek, sürer durum, kuyruksüren
Sürmek hakkında eş anlamlı kelimeler
Sürmek eş anlamlısı
sürmek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : serpmek , dökmek , yeşermek , bitmek , bitki , nefyetmek , oturduğu , değdirmek , dokundurmak , sevk etmek , devam etmek
Sürmek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Sürmek zıt anlamlısı
Sürmek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Sonuç bulunamadı!
Sürmek ile ilgili 16 örnek cümle
"Sürmek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Sürmek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Çoban, sürüyü otlağa doğru sürmekteydi
2. Otomobil sürmek zor değil
3. Arkadaşım, ben kürsüde konuşurken önüme bir not sürdü, kısa kes diyordu
4. Araba pırıl pırıl olmuştu, elini sürmekten çekiniyordu
5. Eskiden, padişahlar istediğini ülkeden sürerdi
6. Bir dilim ekmeğe yağ ve reçel sürüp yedi
7. Tarlayı sürmek için yağışsız zamanı bekliyordu
8. Firma, piyasaya yeni bir buzdolabı sürdü
9. Kalpazanlar sahte dolar sürmek isterken yakalandı
10. Birlikte iyi bir yaşam sürmekteymişler
11. Toplantı bir gün sürdü
12. Yağmur bir saat sürdü
13. Kış bu yıl uzun sürdü
14. Düşmanı yurttan sürmek için bütün ulus tek yumruk olmuştu
15. Ağaç baharla birlikte sürmüş, yemyeşil olmuştu
16. Çocuğun içi sürüyor
Diğer dillerde Sürmek
İngilizce: Drive
Spanish: Unidad
German: Fahrten
French: Lecteur
Italian: Drive
Sürmek ile ilgili atasözleri
Aşağıda Sürmek hakkında ve içinde Sürmek kelimesi geçen, Sürmek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Sürmek ile ilgili deyimler
Aşağıda Sürmek hakkında ve içinde Sürmek kelimesi geçen, Sürmek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: alnına kara sürmek
Anlamı: bir kimsenin haksız yere kötü tanınmasına yol açmak.
Deyim: (birinin) ekmeğine yağ sürmek
Anlamı: istemediği hâlde birinin işine yarayacak biçimde davranmak: 'Bu name, cumhuriyetçilerin ekmeğine yağ sürdü.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: boy almak (sürmek)
Anlamı: boyu uzamak, boylanmak.
Deyim: boya vurmak (çekmek, sürmek)
Anlamı: boyamak: 'Kimi kirpiklerine boya sürüyordu.' -R. H. Karay. 'Kıpkızıl bir boya çektin odanın her yerine.' -M. A. Ersoy.
Deyim: cezve sürmek
Anlamı: kahveyi pişirmek için cezveyi ateşe koymak.
Deyim: çift sürmek
Anlamı: saban, pulluk kullanarak toprağı ekilebilir duruma getirmek.
Deyim: çivi sokmak (sürmek)
Anlamı: bir işin olmasında engel, güçlük çıkarmak: 'Bakanlıktan biri bir çivi sürer diye korkuyor.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: dal sürmek
Anlamı: yayılmak, kaplamak: 'Yüreğinde onmaz bir karıncalanma vardı; onmaz bir kıpırtı dal sürüyordu, durmadan filizleniyordu.' -B. Günel.
Deyim: düven sürmek (dövmek)
Anlamı: düvenle ekinlerin tanelerini başaklarından çıkarmak.
Deyim: eşiğine yüz sürmek
Anlamı: bir dilekte bulunmak için bir kişiye yalvarmaya gitmek.
Deyim: eyyam görmek (sürmek)
Anlamı: iyi günler geçirmek, mutlu zamanlar yaşamak.
Deyim: hatim sürmek
Anlamı: okunan Kur'an'ı, önündeki Kur'an'dan takip etmek.
Deyim: hükûmet sürmek
Anlamı: ülke yönetiminin başında bulunmak.
Deyim: hüküm sürmek
Anlamı: 1) işbaşında olmak: Kral otuz yıl hüküm sürdü. 2) yaygın olmak: Hüküm süren kanaat. 3) etki, hız vb. sürmek, devam etmek: 'O yükseklerde fırtına, kar, tipi hüküm sürmekteydi.' -N. Nâzım.
Deyim: içi sürmek
Anlamı: ishal olmak.
Deyim: ileri sürmek
Anlamı: 1) öne doğru yürütmek; 2) bir düşünceyi veya tasarıyı önermek, serdetmek: 'Ne var ki sihirbaz parayı geri vermedi. Çünkü işin aslını bildiğini ileri sürüyordu.' -İ. O. Anar.
Deyim: işi yokuşa sürmek
Anlamı: işi zorlaştırmak.
Deyim: iz sürmek
Anlamı: 1) izlemek, arkasından gitmek, takip etmek: 'Sonradan onun da izini sürüp yerini buldum.' -Y. K. Beyatlı. 2) av sırasında hayvanın ayak izlerine bakarak gittiği yeri bulmaya çalışmak.
Deyim: kara sürmek
Anlamı: kara çalmak: 'Gericiliği, insanlara kara sürme suçlamalarını kabul etmedi.' -K. Tahir.
Deyim: keşiş hayatı sürmek
Anlamı: her şeyden elini ayağını çekip yalnız başına yaşamak: 'Büyük din adamlarının keşiş hayatı sürmesi boşuna mı dersiniz?' -H. Taner.