Toplamak ne demek? Toplamak TDK anlamı nedir?
Toplamak kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Toplamak hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Toplamak
Anlamlar:
1. Bir araya getirmek
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Şairin bütün eserlerini, bütün hatıralarını toplayacak."
2. Devşirmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Kırlardan çiçek topladık."
3. Devşirip kaldırmak
Örnek: "Sofrayı toplamak. Yatakları toplamak."
4. Dağınıklıktan kurtarmak
Örnek: "Bu odayı biraz toplamak gerek."
5. Bir araya getirmek, düzene sokmak, düzeltmek
Örnek: "Uzun yağlı saçlarını parmaklarıyla taradı, kalpağının altında topladı."
6. Artırıp biriktirmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Epey servet toplamış."
7. Hizmete çağırmak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Asker toplamak."
8. Vergi veya bağışı verecek olanlardan almak
9. Şişmanlamak, kilo almak
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
10. Çıban, yara irinlenmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
11. Sayıları veya nicelikleri birbirine ekleyip toplamını bulmak
Özelliği / Tipi / Türü: Matematik
İçinde Toplamak geçen birleşik ve kökteş kelimeler: akımtoplar, top toplayıcı
Toplamak hakkında eş anlamlı kelimeler
Toplamak eş anlamlısı
toplamak kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : düzeltmek, devşirmek, kilo almak
Toplamak hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Toplamak zıt anlamlısı
Toplamak kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Toplamak ile ilgili 12 örnek cümle
"Toplamak" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Toplamak" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. İnsanları bir amaçta toplamak kolay değildir
2. Çiçek toplamak için kıra gittiler
3. Masayı toplamak sana kaldı
4. Herkes kendi odasını toplasın
5. Saçlarını toplamıştı
6. Birkaç yılda epey servet topladı
7. Yıllardır pul topluyordu
8. Asker toplamak devletin yetkisindedir
9. Devlet vergi toplamakta beceri gösteremiyordu
10. Birkaç gün dinlenip beslenince biraz toplamıştı
11. Çıban toplamıştı, patlamak üzereydi
12. Kitap toplamak çağdışıdır
Diğer dillerde Toplamak
İngilizce: Total
Spanish: Total
German: Sammeln
French: Total
Italian: Totale
Toplamak ile ilgili atasözleri
Aşağıda Toplamak hakkında ve içinde Toplamak kelimesi geçen, Toplamak ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Toplamak ile ilgili deyimler
Aşağıda Toplamak hakkında ve içinde Toplamak kelimesi geçen, Toplamak ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ağzını toplamak
Anlamı: söylemekte olduğu kötü söz veya küfürleri kesmek: 'Evvela ağzını topla! Ağzını bozarsan ben de senden aşağı kalmam.' -S. F. Abasıyanık.
Deyim: aklını başına almak (toplamak, devşirmek)
Anlamı: akılsızca davranışlarda bulunmaktan kendini kurtarmak: 'Burası Ankara değil, aklını başına al, uslu otur.' -R. H. Karay.
Deyim: alaka (alakasını) çekmek (toplamak, uyandırmak)
Anlamı: ilgi çekmek: 'Bu sahneyi mangalın başında Havva Hanım bize kaç defa tekrar etti, hatırlayamam. Ama her defasında bizde büyük bir alaka uyandırıyordu.' -H. E. Adıvar. 'Yahu, biz bu hanımın sadece elini öpebilmek için ne yapacağımızı bilemez ve alakasını çekemezdik.' -N. F. Kısakürek.
Deyim: alkış toplamak
Anlamı: çok alkışlanmak.
Deyim: (bir şeyi) sokaktan toplamak
Anlamı: kolayca sağlamak, masrafsız ve zahmetsiz elde etmek: 'Baban parayı sokaktan topluyordu.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: (birinin) eteğini toplamak
Anlamı: 1) birinin derli toplu olmasını sağlamak, birini düzenli yaşatmak: 'Senin eteğini toplamaktan hamur açacak zamanı mı var onun?' -A. Kulin. 2) birinin kötü yaptığı işleri düzeltmek.
Deyim: bohçasını toplamak
Anlamı: eşyasını toplamak.
Deyim: cesaretini toplamak
Anlamı: kendine güven duygusunu, yürekliliğini ve atılganlığını bir araya getirmek: 'Bir gün bütün cesaretini toplayıp beyefendiye gider.' -F. R. Atay.
Deyim: dikkatini toplamak
Anlamı: duygu ve düşünceyi bir konu veya yapılan iş üzerinde yoğunlaştırmak: 'Dikkatini topladı, yürüyen insanlara daha bir titizlikle bakmaya başladı.' -O. Aysu.
Deyim: eteklerini toplamak
Anlamı: düzenli, temiz veya namuslu olmak.
Deyim: ilgi toplamak
Anlamı: 1) ilgisini yoğunlaştırmak, belli etmek; 2) ilgi görmek.
Deyim: imza toplamak
Anlamı: bir dilekçeyi veya öneriyi, destekleyenlere imzalatmak.
Deyim: kafasını toplamak
Anlamı: sağlıklı düşünebilir olmak: 'Soluk soluğa kuytu bir yere sinip kafasını toplamaya çalıştı.' -İ. O. Anar.
Deyim: keli körü toplamak
Anlamı: işe yaramaz kimseleri toplamak.
Deyim: kendinde toplamak
Anlamı: kendi üzerinde bulundurmak, kendi varlığı içinde yer almasını sağlamak.
Deyim: kendini toparlamak (toplamak)
Anlamı: 1) herhangi bir konuda eskiden kötü olan durumunu düzeltmek: 'Bir zamanlar benim de onların arasında bulunduğumu söyleyecek gibi oluyor fakat hemen kendimi toparlıyordum.' -Ö. Seyfettin. 2) bir konuda dikkatini yoğunlaştırmak: 'Tanıdığı hastanelerden birini tarif etmek için tekrar kendini toplamaya çalıştı.' -P. Safa. 3) sağlığına kavuşmak: 'Geçen sene bir buçuk şişe içti, biraz kendini toparladı.' -M. Ş. Esendal. 4) çeki düzen vermek: 'Seyfi, derhâl kendini topluyor ve hürmetle eğilerek uzaktan başıyla kadına bir selam veriyor, kadın mukabele ediyor.' -E. M. Karakurt.
Deyim: kuvvetini toplamak
Anlamı: gücünü artırmak, kuvvetlenmek.
Deyim: nal toplamak
Anlamı: 1) at, yarışta sonlara kalmak veya sonuncu olmak; 2) mec. herhangi bir alanda geride kalmak.
Deyim: parsayı başkası toplamak
Anlamı: bir emeğin karşılığını o emeği çeken değil, başka biri almak.
Deyim: pılı pırtıyı (pılıyı pırtıyı) toplamak
Anlamı: gitmek üzere bütün eşyalarını toplamak: 'Dört sene sonra ustası pılıyı pırtıyı toplamış, geldiği memlekete geri dönmüş.' -S. F. Abasıyanık.