Türkiye’den Gazze’de ateşkes açıklaması! “Çabaları takdir ediyoruz”
Dışişleri Bakanlığı, Gazze’de kalıcı ateşkes sağlanmasına yönelik çabaları takdir ettiklerini belirterek, ‘Filistinlilerin ateşkes konusunda gösterdiği yapıcı tutumun İsrail tarafından da sergilenmesi gerekmektedir’ ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanlı
Dışişleri Bakanlığı, Gazze'de kalıcı ateşkes sağlanması için arabuluculuk yapan ABD , Katar ve Mısır 'ın çabalarını takdir eden bir açıklama yayımladı. Bakanlık, söz konusu ülkelerin liderleri tarafından açıklanan hususların desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Açıklamada, BM Güvenlik Konseyi'nin 2735 sayılı kararında belirtilen üç aşamalı planın, barış için uygun bir zemin oluşturduğu belirtildi. Bu planın başarılı bir şekilde uygulanması için Filistin tarafının gösterdiği yapıcı tutumun, İsrail tarafından da sergilenmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Dışişleri Bakanlığı, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve hükümeti üzerinde gerekli baskının kurulması için uluslararası topluma çağrıda bulundu. Bakanlık, ateşkesin kalıcı ve sürdürülebilir olması için tüm ilgili tarafların sorumluluk alması gerektiğinin altını çizdi.
Gazze'de yaşanan gerilimin ve çatışmaların, bölgede zaten hassas olan durumu daha da kötüleştirdiğinin belirtildiği açıklamada, sivil can kayıplarının ve insan acısının önüne geçilmesi için acil eylem çağrısı yapıldı. Türkiye'nin, Filistin halkının yanında durmaya ve uluslararası toplumda onların haklı sesini duyurmaya devam edeceği vurgulandı.
Ateşkes görüşmelerinde arabuluculuk yapan ülkelerin çabalarının önemine değinilen açıklamada, "Bu zorlu süreçte, ABD, Katar ve Mısır 'ın gösterdiği diplomasi ve arabuluculuk çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu ülkelerin liderleri, bugün yaptıkları ortak açıklamayla, barışa ulaşmak için kararlılıklarını bir kez daha göstermişlerdir." ifadelerine yer verildi.
Üç ülkenin liderleri tarafından yapılan açıklamada, ateşkesin sağlanması ve sürdürülmesi için birtakım prensipler ortaya konuldu. Bu prensipler arasında, tüm Filistinli grupların İsrail'e karşı saldırılarını durdurması, İsrail'in de Gazze'ye yönelik operasyonlarını sonlandırması ve ablukayı hafifletmesi yer alıyor.
Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, bu prensiplerin hayata geçirilmesinin önemine değinildi: "Ateşkesin kalıcı olması için, İsrail'in ablukayı kaldırma konusunda somut adımlar atması ve Filistinlilerin taleplerine kulak vermesi gerekiyor. Aynı zamanda, Filistinli gruplar arasında birlik sağlanması ve ortak bir ses oluşturulması da barış sürecinin başarısını etkileyecek kritik unsurlardır."
Bakanlık, Türkiye'nin bölgedeki tüm taraflarla açık ve yapıcı diyaloğunu sürdürdüğüne dikkat çekerek, ateşkesin sağlanması ve barış sürecinin ilerletilmesi için gerekli katkıyı sağlamaya devam edeceğini belirtti.
Son olarak, açıklamada Birleşmiş Milletler'in ve uluslararası toplumun rolüne vurgu yapıldı: "BM Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararları, barış sürecinin temel çerçevesini oluşturmaktadır. Uluslararası toplum, bu kararların uygulanması için gerekli iradeyi göstermeli ve Netanyahu Hükümeti'ni bu yönde teşvik etmelidir. Türkiye, BM'nin çabalarını desteklemektedir."
Dışişleri Bakanlığı'nın bu açıklaması, Gazze'de yaşanan gerilimin azaltılması ve kalıcı bir barışın sağlanması için diplomatik çabaların devam ettiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin aktif tutumu ve uluslararası toplumdaki çağrıları, barış sürecine katkıda bulunma yönündeki kararlılığını bir kez daha vurguluyor.
Açıklamada, BM Güvenlik Konseyi'nin 2735 sayılı kararında belirtilen üç aşamalı planın, barış için uygun bir zemin oluşturduğu belirtildi. Bu planın başarılı bir şekilde uygulanması için Filistin tarafının gösterdiği yapıcı tutumun, İsrail tarafından da sergilenmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Dışişleri Bakanlığı, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve hükümeti üzerinde gerekli baskının kurulması için uluslararası topluma çağrıda bulundu. Bakanlık, ateşkesin kalıcı ve sürdürülebilir olması için tüm ilgili tarafların sorumluluk alması gerektiğinin altını çizdi.
Gazze'de yaşanan gerilimin ve çatışmaların, bölgede zaten hassas olan durumu daha da kötüleştirdiğinin belirtildiği açıklamada, sivil can kayıplarının ve insan acısının önüne geçilmesi için acil eylem çağrısı yapıldı. Türkiye'nin, Filistin halkının yanında durmaya ve uluslararası toplumda onların haklı sesini duyurmaya devam edeceği vurgulandı.
Ateşkes görüşmelerinde arabuluculuk yapan ülkelerin çabalarının önemine değinilen açıklamada, "Bu zorlu süreçte, ABD, Katar ve Mısır 'ın gösterdiği diplomasi ve arabuluculuk çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu ülkelerin liderleri, bugün yaptıkları ortak açıklamayla, barışa ulaşmak için kararlılıklarını bir kez daha göstermişlerdir." ifadelerine yer verildi.
Üç ülkenin liderleri tarafından yapılan açıklamada, ateşkesin sağlanması ve sürdürülmesi için birtakım prensipler ortaya konuldu. Bu prensipler arasında, tüm Filistinli grupların İsrail'e karşı saldırılarını durdurması, İsrail'in de Gazze'ye yönelik operasyonlarını sonlandırması ve ablukayı hafifletmesi yer alıyor.
Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, bu prensiplerin hayata geçirilmesinin önemine değinildi: "Ateşkesin kalıcı olması için, İsrail'in ablukayı kaldırma konusunda somut adımlar atması ve Filistinlilerin taleplerine kulak vermesi gerekiyor. Aynı zamanda, Filistinli gruplar arasında birlik sağlanması ve ortak bir ses oluşturulması da barış sürecinin başarısını etkileyecek kritik unsurlardır."
Bakanlık, Türkiye'nin bölgedeki tüm taraflarla açık ve yapıcı diyaloğunu sürdürdüğüne dikkat çekerek, ateşkesin sağlanması ve barış sürecinin ilerletilmesi için gerekli katkıyı sağlamaya devam edeceğini belirtti.
Son olarak, açıklamada Birleşmiş Milletler'in ve uluslararası toplumun rolüne vurgu yapıldı: "BM Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararları, barış sürecinin temel çerçevesini oluşturmaktadır. Uluslararası toplum, bu kararların uygulanması için gerekli iradeyi göstermeli ve Netanyahu Hükümeti'ni bu yönde teşvik etmelidir. Türkiye, BM'nin çabalarını desteklemektedir."
Dışişleri Bakanlığı'nın bu açıklaması, Gazze'de yaşanan gerilimin azaltılması ve kalıcı bir barışın sağlanması için diplomatik çabaların devam ettiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin aktif tutumu ve uluslararası toplumdaki çağrıları, barış sürecine katkıda bulunma yönündeki kararlılığını bir kez daha vurguluyor.