ürün anlamı nedir? TDK karşılığı ne demek?
ürün kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, ürün hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: ürün
Anlamlar:
1. Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
2. Türlü endüstri alanlarında ham maddelerin işlenmesiyle elde edilen şey
3. Eser
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Cumhuriyet dönemi ressamlarının ürünleri sergilendi."
4. Bir tutum veya davranışın ortaya çıkardığı şey
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
İçinde ürün geçen birleşik ve kökteş kelimeler: ürün yelpazesi, organik ürün, yan ürün, su ürünleri, tekel ürünleri
ürün hakkında eş anlamlı kelimeler
ürün eş anlamlısı
ürün kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : mahsul, eser
ürün hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
ürün zıt anlamlısı
ürün kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
ürün ile ilgili 2 örnek cümle
"ürün" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "ürün" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Çalışmasının ürününü göremeden ölmüştü
2. Tarla bu yıl iyi ürün verdi
Diğer dillerde ürün
İngilizce: Product
Spanish: Producto
German: Erzeugnis
French: Produit
Italian: Prodotto
ürün ile ilgili atasözleri
Aşağıda ürün hakkında ve içinde ürün kelimesi geçen, ürün ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: güzel bürünür, çirkin görünür
Anlamı: güzeller nazlı olur, çirkinler ise kendilerini beğendirmeye çalışırlar.
Atasözü: köpek sürünmekle etek kesilmez
Anlamı: terbiyesiz kimsenin sataşmasıyla temiz kişi lekelenmiş olmaz.
Atasözü: yerine düşmeyen gelin yerine yerine, boyuna düşmeyen esvap sürüne sürüne eskir
Anlamı: kendine uygun bir evlilik yapamayan kız yerine yerine helak olur, boya göre dikilmemiş elbise de yerde sürünerek yıpranır gider.
ürün ile ilgili deyimler
Aşağıda ürün hakkında ve içinde ürün kelimesi geçen, ürün ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (bir iş) sürüncemede kalmak
Anlamı: bir iş sonuçlanıncaya kadar boş yere gecikmek, uzamak, askıda kalmak, bir türlü sonuçlanamamak.
Deyim: (bir işi) sürüncemede bırakmak (tutmak)
Anlamı: bir işi sonuçlanıncaya kadar boş yere geciktirmek, uzatmak: 'Bana niye bu davayı böyle sürüncemede tuttuğunu izah etsin.' -A. Kulin.
Deyim: eski kimliğine bürünmek
Anlamı: önceki düşüncelerine dönmek: 'Unutmak istediğim eski kimliğime bürünüvermiştim.' -O. Pamuk.
Deyim: ete kemiğe dönüştürmek (büründürmek)
Anlamı: canlandırmak: 'Aşkımemnu'da Firdevs Hanım'ı inanılmaz bir başarıyla ete kemiğe dönüştürmüş.' -S. İleri.
Deyim: kara yasa bürünmek
Anlamı: 1) aşırı üzülmek; 2) derin derin düşünmek.
Deyim: kılığa bürünmek
Anlamı: oymuş gibi görünmek.
Deyim: kisveye bürünmek
Anlamı: 1) herhangi bir kılığa girmek; 2) herhangi bir niteliğe, biçime girerek gerçek kimliğinden farklı bir görünüş almak: 'Bu sebeplerle bazıları eserin bu kisveye bürünmüş olarak yazıldığını kabul etmek istememektedirler.' -A. H. Çelebi.
Deyim: kuzu postuna bürünmek
Anlamı: karşısındakini aldatmak için gerçek kişiliğini saklamak, kendini zararsız ve uysal göstermek.
Deyim: kürünü kırmak
Anlamı: hlk. hevesini almak.
Deyim: kürünü öldürmek
Anlamı: hlk. gururunu kırmak, güçsüzlüğünü kabul etmek.
Deyim: sürüm sürüm sürünmek
Anlamı: yoksul ve perişan bir biçimde yaşamak.
Deyim: yasa bürünmek (boğulmak, gömülmek)
Anlamı: çok üzülmek: 'Bütün ev halkı yasa bürünmüştü, o gece hiçbirinin gözüne uyku girmedi.' -H. Topuz.
Deyim: yeise bürünmek
Anlamı: umutsuz, üzüntülü olmak: 'Omuzları bir ihtiyar gibi çökmüş, sesi yeise bürünmüş, kendi kendine söyleniyordu.' -H. E. Adıvar.
Deyim: yerlerde sürünmek
Anlamı: çok perişan, acınacak bir durumda bulunmak.