üşürme kelime anlamı nedir? üşürme ne demek?
üşürme kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, üşürme hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: üşürme
Anlamlar:
1. Üşürmek işi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
üşürme hakkında eş anlamlı kelimeler
üşürme eş anlamlısı
üşürme kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
üşürme hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
üşürme zıt anlamlısı
üşürme kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Diğer dillerde üşürme
İngilizce: Usurme
Spanish: Usurme
German: Nicht kalt werden
French: Usurme
Italian: Usurme
üşürme ile ilgili atasözleri
Aşağıda üşürme hakkında ve içinde üşürme kelimesi geçen, üşürme ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
üşürme ile ilgili deyimler
Aşağıda üşürme hakkında ve içinde üşürme kelimesi geçen, üşürme ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: açmaza getirmek (düşürmek)
Anlamı: düzen, hile yapmak, bir kimseyi oyuna getirmek, zor duruma sokmak.
Deyim: ağına düşürmek
Anlamı: tuzağına düşürmek.
Deyim: ağzından düşmemek (düşürmemek)
Anlamı: her zaman sözünü etmek, söylemek: 'Bu ne cehennemdir lafı ağzından düşmüyordu.' -N. Cumalı.
Deyim: (bir şeye) gölge düşürmek
Anlamı: bir şeyin değerini veya ününü azaltacak işler yapmak: 'Bu iki yazarın usta hikâyeci vasıflarına gölge düşürmüştür.' -A. Ş. Hisar.
Deyim: (bir şeyin) izini düşürmek
Anlamı: iz düşümünü çıkarmak.
Deyim: çocuk (çocuğunu) düşürmek
Anlamı: gebe kadın çocuğunu vaktinden önce ve ölü olarak doğurmak, düşük yapmak: 'Beklenmedik acı olaydan ötürü Ayşe de çocuğunu düşürdü, ağır hastalandı.' -Halikarnas Balıkçısı.
Deyim: dehşete düşürmek
Anlamı: çok korkutmak, dehşete kapılmasına sebep olmak: 'Korkunç jestlerle yaptığı kara bulut tasvirleri bizi yeniden dehşete düşürdü.' -R. N. Güntekin.
Deyim: dilden düşürmemek
Anlamı: sürekli tekrar etmek.
Deyim: dilinden düşürmemek
Anlamı: sürekli olarak aynı kişiden veya şeyden söz etmek, sık sık anmak: 'Dilinden hiç düşürmediği cümleleri hep birer bilmece gibi şeylerdi.' -A. Ş. Hisar.
Deyim: elden bırakmamak (düşürmemek)
Anlamı: bir şeyle sürekli ilgilenmek, elden düşürmemek.
Deyim: elinden (bir şeyi) düşürmemek
Anlamı: sürekli onunla ilgilenmek: 'Kendileri sanata çok meraklılar, ellerinden hiç kitap düşürmezler.' -M. İzgü.
Deyim: fırsatını düşürmek
Anlamı: kolayını bulmak.
Deyim: gönlünü düşürmek
Anlamı: âşık olmak, sevdalanmak: 'Biraz aklı olsa bizim Rabia'ya gönül düşürür mü?' -H. R. Gürpınar.
Deyim: heyecana düşürmek
Anlamı: heyecanlandırmak: 'Adına ve şimdi gördüğüm şahsiyetine zaten hayran olduğum büyük askerin bu alakası beni heyecana düşürmüştü.' -İ. A. Gövsa.
Deyim: kapana düşürmek (kıstırmak)
Anlamı: hile ile yakalamak: 'İçindekiler kendilerini ayaklarıyla bir kapana kıstırmışlardır.' -R. N. Güntekin.
Deyim: kılıç üşürmek
Anlamı: kılıç çekerek saldırmak: 'Kale kapılarında Allah adına birbirine kılıç üşürenler...' -A. İlhan.
Deyim: küçük düşürmek
Anlamı: değerini veya şerefini sarsmak: 'Handan'ı küçük düşürdüğünü, asıl suçun da bu olduğunu kabul etmişti.' -T. Buğra.
Deyim: maskesini düşürmek (kaldırmak)
Anlamı: gizli amaçlarını, gerçek kişiliğini ortaya çıkarmak.
Deyim: söz düşürmek
Anlamı: konuşmayı belli bir konuya getirmek.
Deyim: tansiyonu düşürmek
Anlamı: gerilimi azaltmak: 'Hiç değilse önde gelen fırkacıların tansiyonunu düşürmeyi de ümit etmişti.' -T. Buğra.