üşürmek kısaca ne demek? Anlamı nedir?
üşürmek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, üşürmek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: üşürmek
Anlamlar:
1. Üşme işini yaptırmak, saldırtmak
Özelliği / Tipi / Türü: -e - -i
Örnek: "Köpekleri onun üstüne üşürdü."
üşürmek hakkında eş anlamlı kelimeler
üşürmek eş anlamlısı
üşürmek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : saldırtmak
üşürmek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
üşürmek zıt anlamlısı
üşürmek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
üşürmek ile ilgili 2 örnek cümle
"üşürmek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "üşürmek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Yiğitler düşmana kılıç üşürmek isterlerdi
2. Vücuduna sayısız hançer üşürmüşlerdi
Diğer dillerde üşürmek
İngilizce: Cold
Spanish: Frio
German: Kalt werden
French: Froid
Italian: Freddo
üşürmek ile ilgili atasözleri
Aşağıda üşürmek hakkında ve içinde üşürmek kelimesi geçen, üşürmek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
üşürmek ile ilgili deyimler
Aşağıda üşürmek hakkında ve içinde üşürmek kelimesi geçen, üşürmek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: açmaza getirmek (düşürmek)
Anlamı: düzen, hile yapmak, bir kimseyi oyuna getirmek, zor duruma sokmak.
Deyim: ağına düşürmek
Anlamı: tuzağına düşürmek.
Deyim: (bir şeye) gölge düşürmek
Anlamı: bir şeyin değerini veya ününü azaltacak işler yapmak: 'Bu iki yazarın usta hikâyeci vasıflarına gölge düşürmüştür.' -A. Ş. Hisar.
Deyim: (bir şeyin) izini düşürmek
Anlamı: iz düşümünü çıkarmak.
Deyim: çocuk (çocuğunu) düşürmek
Anlamı: gebe kadın çocuğunu vaktinden önce ve ölü olarak doğurmak, düşük yapmak: 'Beklenmedik acı olaydan ötürü Ayşe de çocuğunu düşürdü, ağır hastalandı.' -Halikarnas Balıkçısı.
Deyim: dehşete düşürmek
Anlamı: çok korkutmak, dehşete kapılmasına sebep olmak: 'Korkunç jestlerle yaptığı kara bulut tasvirleri bizi yeniden dehşete düşürdü.' -R. N. Güntekin.
Deyim: fırsatını düşürmek
Anlamı: kolayını bulmak.
Deyim: gönlünü düşürmek
Anlamı: âşık olmak, sevdalanmak: 'Biraz aklı olsa bizim Rabia'ya gönül düşürür mü?' -H. R. Gürpınar.
Deyim: heyecana düşürmek
Anlamı: heyecanlandırmak: 'Adına ve şimdi gördüğüm şahsiyetine zaten hayran olduğum büyük askerin bu alakası beni heyecana düşürmüştü.' -İ. A. Gövsa.
Deyim: kapana düşürmek (kıstırmak)
Anlamı: hile ile yakalamak: 'İçindekiler kendilerini ayaklarıyla bir kapana kıstırmışlardır.' -R. N. Güntekin.
Deyim: kılıç üşürmek
Anlamı: kılıç çekerek saldırmak: 'Kale kapılarında Allah adına birbirine kılıç üşürenler...' -A. İlhan.
Deyim: küçük düşürmek
Anlamı: değerini veya şerefini sarsmak: 'Handan'ı küçük düşürdüğünü, asıl suçun da bu olduğunu kabul etmişti.' -T. Buğra.
Deyim: maskesini düşürmek (kaldırmak)
Anlamı: gizli amaçlarını, gerçek kişiliğini ortaya çıkarmak.
Deyim: söz düşürmek
Anlamı: konuşmayı belli bir konuya getirmek.
Deyim: tansiyonu düşürmek
Anlamı: gerilimi azaltmak: 'Hiç değilse önde gelen fırkacıların tansiyonunu düşürmeyi de ümit etmişti.' -T. Buğra.
Deyim: tarih düşürmek
Anlamı: önemli sayılan bir olayın, çoğunlukla nazım biçiminde söylenen sözlerle, ebcet hesabına göre tarihini belirtmek.
Deyim: taş düşürmek
Anlamı: böbrekte oluşan kum ve taşları vücuttan atmak.
Deyim: tehlikeye düşürmek
Anlamı: sıkıntı, üzüntü veya zarar oluşturacak bir duruma sokmak.
Deyim: tertibe düşürmek
Anlamı: zarar verici bir eyleme, komploya uğratmak: 'Eski arkadaşının bir tertibe düşürüldüğünü sanmakla yanılmış.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: verim düşürmek
Anlamı: verimli olmaya engel olmak: 'Siyasi amaçlı ... işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz.' -Anayasa.