üzeri nedir? Anlamı ne demek?
üzeri kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, üzeri hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: üzeri
Anlamlar:
1. Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Bunların üzerinden ustalıkla atlayarak gemiye doğru yürüdü."
2. Bir şeyin dış yüzü, yüzey
3. Vücut, beden
Örnek: "Gece sıcak olduğu için üzerine yalnız ince bir pike örtü örttük."
4. Artan, geriye kalan bölüm
Örnek: "Alışverişin üzeri."
5. Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz
Örnek: "Akşamüzeri, öğleüzeri."
İçinde üzeri geçen birleşik ve kökteş kelimeler: akşamüzeri, ayaküzeri, bayramüzeri, ikindiüzeri, öğleüzeri
üzeri hakkında eş anlamlı kelimeler
üzeri eş anlamlısı
üzeri kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : yüzü, kimlik, varlık, yüzey, giysi, beden, vücut
üzeri hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
üzeri zıt anlamlısı
üzeri kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
üzeri ile ilgili 23 örnek cümle
"üzeri" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "üzeri" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Kubbenin üzerine güvercinler konmuştu
2. Masanın üzeri doluydu
3. Denizin üzeri martı doluydu
4. Pasta dökülmüş, Ayşe’nin üzeri kirlenmişti
5. Ölünün üzerinde bir şey yoktu, çırılçıplaktı
6. Paranın üzerini garsona verdi
7. Onun şiiri üzerine bir yazı yazmıştım
8. Onlar bizim üzerimizde oturuyor
9. Onu öğle üzeri görmüştüm
10. Bu işi kim üzerine alacak?
11. Köprü yapımı onun üzerinde kaldı
12. Sana selam getirmiştim, epeydir seni göremedim, üzerimde kaldı
13. Çok alıngandı, her sözü üzerine alır, kırılırdı
14. O, üzerine aldığı işi yapar
15. Sevgilinin üzerine düşersen sonuç alamazsın
16. O denli üzerine düştü ama iş olmadı
17. Üzerine gidersen oğlunu kırarsın
18. Olayın üzerine gitmekle ele ne geçerdi?
19. Balık tutmada üzerine yoktu doğrusu
20. Üzerine olmazsan iş yürümez
21. Aşırı gitme, üzerine varırsan oğlun sana karşı gelebilir
22. Üzerine varırsan, kedi bile olsa, hayvan tepkisini gösterir
23. Ordumuz iki kanatttan düşmanın üzerine yüklenmişti
Diğer dillerde üzeri
İngilizce: Over
Spanish: Sobre
German: Nach oben
French: Plus
Italian: Oltre
üzeri ile ilgili atasözleri
Aşağıda üzeri hakkında ve içinde üzeri kelimesi geçen, üzeri ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
üzeri ile ilgili deyimler
Aşağıda üzeri hakkında ve içinde üzeri kelimesi geçen, üzeri ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (bir iş) kâğıt üzerinde (üstünde) kalmak
Anlamı: 1) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak; 2) kararı bağlandığı hâlde uygulanmamak.
Deyim: (bir şeyin) üzerine bir bardak (soğuk) su içmek
Anlamı: alay üstüne bir bardak su içmek.
Deyim: (bir şeyin) üzerine üzerine gitmek
Anlamı: üstüne üstüne gitmek.
Deyim: (birinin) üzerine atmak
Anlamı: üstüne atmak.
Deyim: çirkefe taş atmak (çirkefi üzerine sıçratmak)
Anlamı: edepsiz bir kimsenin tepkisine yol açacak bir davranışta bulunmak: 'Çirkefe taş atma, hikmetini mırıldanarak kaçar gibi uzaklaştı.' -Ö. Seyfettin.
Deyim: demir üzerinde
Anlamı: den. demirini almış ve kalkmaya hazır (gemi).
Deyim: gözü (gözleri) (bir şeyde, bir şeyin üzerinde) olmak
Anlamı: dikkati bir yerde toplanmak: 'Masalarda oturan kadınların en ufak bir harekette gözleri kapıdaydı.' -N. Cumalı.
Deyim: güneşi üzerine doğdurmamak
Anlamı: güneş doğmadan önce yataktan kalkmak: 'Ömrübillah güneşi üzerine doğdurmamış olmakla övünüyor.' -H. Taner.
Deyim: kapılar yüzüne (üzerine veya üstüne) kapanmak
Anlamı: istenilen şeye ulaşma imkânı verilmemek.
Deyim: kedi gibi dört ayak üzerine düşmek
Anlamı: en güç bir durumdan zarar görmeden kurtulmak.
Deyim: mütekabiliyet esası üzerine
Anlamı: karşılıklı olarak.
Deyim: parmağını yaranın üzerine basmak
Anlamı: asıl derdi veya bir derdin asıl sebebini göstermek.
Deyim: üzerinde durmak
Anlamı: bir işe önem vermek, bir işle yakından, sürekli ilgilenmek: 'Klasik yazarlarımızın yapıtları üzerinde durmak, hepimiz için bir görev.' -S. İleri.
Deyim: üzerinde kalmak
Anlamı: 1) mal veya iş, artırma sırasında bir kimsenin olmak: 'Hasılı ne yaptı yaptı, elektrikli süpürge üzerinde kaldı.' -H. Taner. 2) istenmeyen şey birine yüklenmek, sorumluluğuna bırakılmak.
Deyim: üzerinden atlamak
Anlamı: bir şeyi ödev edinmemek.
Deyim: üzerinden atmak
Anlamı: 1) sıkıntı veren bir iş veya durumdan kurtulmak; 2) işi başkasına devretmek.
Deyim: üzerinden dökülmek
Anlamı: bol ve biçimsiz olmak.
Deyim: üzerine alınmak
Anlamı: üstüne alınmak.
Deyim: üzerine almak
Anlamı: 1) bir işi görev edinmek, deruhte etmek: 'İşte o günden beri keman sesi, ses duymayan kızların kulaklarına sevdanın sesini duyurmak işini üzerine almıştır.' -N. Hikmet. 2) bir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak tedirgin olmak, alınmak: 'Söylediklerini hepimiz ayrı ayrı üzerimize almıştık, susuyor ve sıkılıyorduk.' -Ö. Seyfettin. 3) eşinin üzerine bir başkasıyla evlenmek: 'Fakat haydi beni boşadınız. Almanya'da sevdiğiniz bir başka kadını üzerime aldınız neyse.' -Ö. Seyfettin.
Deyim: üzerine bir iki güneş doğmak
Anlamı: hlk. üstüne bir iki güneş doğmak.