üzerine ne demek? Kısaca anlamı nedir?
üzerine kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, üzerine hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: üzerine
Anlamlar:
1. Üstüne
Özelliği / Tipi / Türü: Zarf
Örnek: "Gerinerek kollarını yana doğru açarken başını divanın yastıkları üzerine koyuyor."
2. Hakkında
Örnek: "Dil üzerine bir yazı."
3. -den dolayı
Örnek: "Onun gelmesi üzerine ortalık düzeldi. Bu söz üzerine herkes rahat etti."
4. -den sonra
Örnek: "Bunca hazırlık üzerine yola çıkmamak insanı üzer."
5. -den daha üstün
Örnek: "'İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!' diyorlar."
üzerine hakkında eş anlamlı kelimeler
üzerine eş anlamlısı
üzerine kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : hakkında, üstüne
üzerine hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
üzerine zıt anlamlısı
üzerine kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
üzerine ile ilgili 4 örnek cümle
"üzerine" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "üzerine" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Çimenlerin üzerine basmayın
2. Ozanın şiiri üzerine yazılanları okudum
3. Durumun açıklanması üzerine herkes rahatladı
4. Bizim evde yemek üzerine kahve değil çay içilirdi
Diğer dillerde üzerine
İngilizce: On
Spanish: En
German: Auf
French: Sur
Italian: Su
üzerine ile ilgili atasözleri
Aşağıda üzerine hakkında ve içinde üzerine kelimesi geçen, üzerine ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
üzerine ile ilgili deyimler
Aşağıda üzerine hakkında ve içinde üzerine kelimesi geçen, üzerine ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: (bir şeyin) üzerine bir bardak (soğuk) su içmek
Anlamı: alay üstüne bir bardak su içmek.
Deyim: (bir şeyin) üzerine üzerine gitmek
Anlamı: üstüne üstüne gitmek.
Deyim: (birinin) üzerine atmak
Anlamı: üstüne atmak.
Deyim: çirkefe taş atmak (çirkefi üzerine sıçratmak)
Anlamı: edepsiz bir kimsenin tepkisine yol açacak bir davranışta bulunmak: 'Çirkefe taş atma, hikmetini mırıldanarak kaçar gibi uzaklaştı.' -Ö. Seyfettin.
Deyim: güneşi üzerine doğdurmamak
Anlamı: güneş doğmadan önce yataktan kalkmak: 'Ömrübillah güneşi üzerine doğdurmamış olmakla övünüyor.' -H. Taner.
Deyim: kapılar yüzüne (üzerine veya üstüne) kapanmak
Anlamı: istenilen şeye ulaşma imkânı verilmemek.
Deyim: kedi gibi dört ayak üzerine düşmek
Anlamı: en güç bir durumdan zarar görmeden kurtulmak.
Deyim: mütekabiliyet esası üzerine
Anlamı: karşılıklı olarak.
Deyim: parmağını yaranın üzerine basmak
Anlamı: asıl derdi veya bir derdin asıl sebebini göstermek.
Deyim: üzerine alınmak
Anlamı: üstüne alınmak.
Deyim: üzerine almak
Anlamı: 1) bir işi görev edinmek, deruhte etmek: 'İşte o günden beri keman sesi, ses duymayan kızların kulaklarına sevdanın sesini duyurmak işini üzerine almıştır.' -N. Hikmet. 2) bir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak tedirgin olmak, alınmak: 'Söylediklerini hepimiz ayrı ayrı üzerimize almıştık, susuyor ve sıkılıyorduk.' -Ö. Seyfettin. 3) eşinin üzerine bir başkasıyla evlenmek: 'Fakat haydi beni boşadınız. Almanya'da sevdiğiniz bir başka kadını üzerime aldınız neyse.' -Ö. Seyfettin.
Deyim: üzerine bir iki güneş doğmak
Anlamı: hlk. üstüne bir iki güneş doğmak.
Deyim: üzerine çekmek
Anlamı: üstüne çekmek.
Deyim: üzerine çökmek
Anlamı: duygu, durum vb. bastırmak, kaplamak: 'Üzerimize çöken şimşekli, yıldırımlı havanın bana verdiği helecanı yeniden duyuyorum.' -Y. K. Karaosmanoğlu.
Deyim: üzerine çullanmak
Anlamı: üstüne çullanmak: Korku, su içen bir ceylana saldıran kurt gibi üzerime çullandı.
Deyim: üzerine düşmek
Anlamı: üstüne düşmek.
Deyim: üzerine koymak
Anlamı: üstüne koymak.
Deyim: üzerine oturmak
Anlamı: üstüne oturmak.
Deyim: üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi
Anlamı: üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi: 'Aldım eve getirdim kuşu. Başka zaman olsa üzerime ölü toprağı serpilmiş gibi uyurdum. Gece uyku girmedi gözüme. Arada bir uyanıp kuşa baktım.' -T. Dursun K.
Deyim: üzerine titremek
Anlamı: üstüne titremek.