Yemek kelime anlamı nedir? Yemek ne demek?
Yemek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Yemek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Yemek
Anlamlar:
1. Yemek yeme, karın doyurma işi
Özelliği / Tipi / Türü: Isim
Örnek: "Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni."
2. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek
Örnek: "Yemekten sonra lokantalı vagondan birer de kahve getirttiler."
3. Günün belli saatlerinde yenilen besin
4. Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
Örnek: "Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu."
İçinde Yemek geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yemekaltı, yemek borusu, yemek dolabı, yemek duası, yemekhane, yemek hizmeti, yemek listesi, yemek masası, yemek odası, yemek salonu, yemek tablası, yemek takımı, alaminüt yemek, ana yemek, başyemek, hazır yemek, seçmeli yemek, seçmesiz yemek, sulu yemek, ev yemeği, güveyi yemeği, iftar yemeği, kuşluk yemeği, orospu yemeği, öğle yemeği, ölü yemeği, sahur yemeği, tencere yemeği
2. Ağızda çiğneyerek yutmak
Özelliği / Tipi / Türü: -i
Örnek: "Adam o kadar çabuk yiyor ki hizmetçi ekmek yetiştiremiyor."
3. Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
Örnek: "Neclâ onun böyle kendinden geçercesine çalıştığını gördükçe üzüntüden tırnaklarını yiyor."
4. Isırmak
Örnek: "Sivrisinekler çocuğun kollarını yemiş."
5. Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak
6. Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
Örnek: "Kendini topladı ama fena yerinden gagayı yedi sanırım..."
7. Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Haram yemek. Rüşvet yemek."
8. Harcamak, tüketmek, bitirmek
Örnek: "Mirası sen yedin, zahmeti ben çekiyorum diye latife ediyordu."
9. Yasal yoldan cezalandırılmak
10. Birine alacağını vermemek, ödememek
Örnek: "Bu adam benim yüz bin liramı yedi."
11. Başkasının parasını harcamak
Örnek: "Dalkavuklar çok parasını yemişler."
12. Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek
Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz
Örnek: "Yapımına başlanan bu yapı günde 5 ton çimento yiyor."
13. Sürekli üzmek, tedirgin etmek
Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam
Örnek: "Bu dert beni yiyor."
14. Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek
Özelliği / Tipi / Türü: Argo
15. Kandırmak
Özelliği / Tipi / Türü: Argo
Örnek: "Bizi yemek, sana mı kaldı."
İçinde Yemek geçen birleşik ve kökteş kelimeler: mirasyedi, otyiyenler, balyemez, etyemez, hüryemez, varyemez, karıncayiyen
Yemek hakkında eş anlamlı kelimeler
Yemek eş anlamlısı
yemek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Taam , Aş , Isırmak , Delmek , Oymak , Kemirmek , Aşındırmak , Tutulmak , Bitirmek , Tüketmek , Harcamak , Ödememek , Tedirgin Etmek , Mahvetmek , Perişan Etmek , Dalamak , Kaşındırmak , Çizmek , Batmak
Yemek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Yemek zıt anlamlısı
Yemek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Yemek ile ilgili 22 örnek cümle
"Yemek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yemek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Yemekten sonra hemen bir sigara yaktı
2. Bu akşamki yemeği beğendim
3. Öğle yemeği için eve gitmiştim
4. Derneğin yemeğinde herkes vardı
5. Koca bir balığı yemişti
6. Deniz kıyıyı yemiş
7. Yüzünü, açık yerlerini sivrisinekler yemişti
8. Çocuğun bacaklarını dikenler yemişti
9. Harman yağmuru yemişti, kuruması gerekiyordu
10. Hırsızlıktan bir yıl yemişti
11. Kalorifer günde bir ton kömür yiyordu
12. Haram yemek hocaların baş işidir
13. Bütün parasını bir gecede yemek istiyordu
14. Partililer kaymakamı yediler
15. Paramı yemek istiyordu ama zorla aldım
16. Kadın onun yüzüne gülüp parasını yemek istiyordu
17. Onun içini yiyen şeyi bilen yoktu
18. Böyle söylüyorsun ama kimse yemez
19. Bizi yemek sana mı kaldı, hıyar!
20. Bana yan bakanı yerim!
21. ön. Hastalık onu yiyip bitirmişti
22. Aşkı onu yiyip bitirmekteydi
Diğer dillerde Yemek
İngilizce: Food
Spanish: Alimento
German: Essen
French: Aliment
Italian: Cibo
Yemek ile ilgili atasözleri
Aşağıda Yemek hakkında ve içinde Yemek kelimesi geçen, Yemek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: emek olmadan yemek olmaz
Anlamı: yaşayabilmek, harcayabilmek için çalışıp kazanmak gerekir.
Atasözü: su küçüğün, söz (sofra, yemek) büyüğün
Anlamı: 1) temel bir ihtiyaç olan su önce küçüğe verilir, konuşmaya ise ilk önce büyükler başlar; 2) her şeyin bir sırası vardır; kişiler bu sıralamada yaşlarına, kültürlerine vb. özelliklerine göre yer alırlar.
Atasözü: tok iken yemek yiyen, mezarını dişiyle kazar
Anlamı: tok karnına yemek yemek, sağlık için çok zararlıdır.
Yemek ile ilgili deyimler
Aşağıda Yemek hakkında ve içinde Yemek kelimesi geçen, Yemek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: aklını peynir ekmekle yemek
Anlamı: alay akılsızca ve düşüncesizce davranışta bulunmak.
Deyim: alabandayı yemek
Anlamı: argo adamakıllı azarlanmak.
Deyim: altıdan yemek
Anlamı: hastanelerde perhizi olmayan hastalara verilen tam yemek.
Deyim: ayvayı yemek
Anlamı: argo kötü duruma düşmek, işi bozulmak: 'Ortak bir kaderimiz var biz kadınların, sonunda ayvayı yiyen biz oluyoruz.' -A. Kulin.
Deyim: baş yemek
Anlamı: 1) birinin ölümüne veya yok olmasına sebep olmak; 2) birinin güç duruma düşmesine yol açmak.
Deyim: bıçak yemek
Anlamı: bıçaklanmak.
Deyim: (bir iş birinin) vaktini almak (yemek)
Anlamı: epey zaman harcanmasını gerektirmek.
Deyim: (bir şeyin) kaymağını almak (yemek)
Anlamı: bir şeyin en büyük payını, kârını ele geçirmek.
Deyim: birbirini yemek
Anlamı: iki veya daha çok kimse birbiriyle uğraşmak, birbirine kötülük etmek: 'Birbirimizi yiyecek zaman değil çocuklar.' -R. N. Güntekin.
Deyim: (birine) bok yemek düşmek
Anlamı: kaba birinin bir işe karışmaması, burnunu sokmaması gerekir.
Deyim: (birini) çiğ çiğ yemek
Anlamı: parçalayıp öldürecek derecede kızdığı birini tehdit etmek.
Deyim: (birinin) başını yemek
Anlamı: güç duruma düşmesine yol açmak: 'Birbirlerinden şüphelensinler, birbirlerinin başını yesinler.' -N. Hikmet.
Deyim: (birinin) başının etini yemek
Anlamı: karşısındakini bezdirinceye, bıktırıncaya kadar sürekli konuşmak veya söylemek: 'Köyde patladığını telefonlarla, telgraflarla bana bildirerek başımın etini yiyen sen değil misin?' -N. F. Kısakürek.
Deyim: (birinin) parasını yemek
Anlamı: çalışmadan bedavadan geçinmek, birinin sırtından geçinmek.
Deyim: bok yemek
Anlamı: kaba yakışıksız bir iş yapmak: 'Merak etme kızım, bok yiyor o herif, dedi.' -A. Kutlu.
Deyim: borç yemek
Anlamı: borçla geçinmek.
Deyim: ceza yemek
Anlamı: cezalandırılmak.
Deyim: çalım yemek
Anlamı: futbolda çalım ile geçilmek.
Deyim: çifte yemek
Anlamı: hayvanın çiftesine maruz kalmak.
Deyim: çok baharın otunu yemek
Anlamı: hayatı dolu dolu yaşamış olmak.