Yemek kelime anlamı nedir? Yemek ne demek?


Google News

Yayınlama: 1 yıl önce

Okuma süresi: 3 dakika

Yemek kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Yemek hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...

Kelime: Yemek

Anlamlar:

1. Yemek yeme, karın doyurma işi

Özelliği / Tipi / Türü: Isim

Örnek: "Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni."

"Necati Cumalı"

2. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek

Örnek: "Yemekten sonra lokantalı vagondan birer de kahve getirttiler."

"Memduh Şevket Esendal"

3. Günün belli saatlerinde yenilen besin

4. Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama

Örnek: "Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu."

"Falih Rıfkı Atay"

İçinde Yemek geçen birleşik ve kökteş kelimeler: yemekaltı, yemek borusu, yemek dolabı, yemek duası, yemekhane, yemek hizmeti, yemek listesi, yemek masası, yemek odası, yemek salonu, yemek tablası, yemek takımı, alaminüt yemek, ana yemek, başyemek, hazır yemek, seçmeli yemek, seçmesiz yemek, sulu yemek, ev yemeği, güveyi yemeği, iftar yemeği, kuşluk yemeği, orospu yemeği, öğle yemeği, ölü yemeği, sahur yemeği, tencere yemeği

2. Ağızda çiğneyerek yutmak

Özelliği / Tipi / Türü: -i

Örnek: "Adam o kadar çabuk yiyor ki hizmetçi ekmek yetiştiremiyor."

"Burhan Felek"

3. Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek

Örnek: "Neclâ onun böyle kendinden geçercesine çalıştığını gördükçe üzüntüden tırnaklarını yiyor."

"Haldun Taner"

4. Isırmak

Örnek: "Sivrisinekler çocuğun kollarını yemiş."

5. Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak

6. Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak

Örnek: "Kendini topladı ama fena yerinden gagayı yedi sanırım..."

"Memduh Şevket Esendal"

7. Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Haram yemek. Rüşvet yemek."

8. Harcamak, tüketmek, bitirmek

Örnek: "Mirası sen yedin, zahmeti ben çekiyorum diye latife ediyordu."

"Memduh Şevket Esendal"

9. Yasal yoldan cezalandırılmak

10. Birine alacağını vermemek, ödememek

Örnek: "Bu adam benim yüz bin liramı yedi."

11. Başkasının parasını harcamak

Örnek: "Dalkavuklar çok parasını yemişler."

12. Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek

Özelliği / Tipi / Türü: Nesnesiz

Örnek: "Yapımına başlanan bu yapı günde 5 ton çimento yiyor."

13. Sürekli üzmek, tedirgin etmek

Özelliği / Tipi / Türü: Mecaz Anlam

Örnek: "Bu dert beni yiyor."

14. Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek

Özelliği / Tipi / Türü: Argo

15. Kandırmak

Özelliği / Tipi / Türü: Argo

Örnek: "Bizi yemek, sana mı kaldı."

İçinde Yemek geçen birleşik ve kökteş kelimeler: mirasyedi, otyiyenler, balyemez, etyemez, hüryemez, varyemez, karıncayiyen


Yemek eş anlamlısı

Yemek hakkında eş anlamlı kelimeler

Yemek eş anlamlısı

yemek kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Taam , Aş , Isırmak , Delmek , Oymak , Kemirmek , Aşındırmak , Tutulmak , Bitirmek , Tüketmek , Harcamak , Ödememek , Tedirgin Etmek , Mahvetmek , Perişan Etmek , Dalamak , Kaşındırmak , Çizmek , Batmak


Yemek zıt anlamlısı

Yemek hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler

Yemek zıt anlamlısı

Yemek kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!


Yemek ile ilgili 22 örnek cümle

"Yemek" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yemek" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.

1. Yemekten sonra hemen bir sigara yaktı

2. Bu akşamki yemeği beğendim

3. Öğle yemeği için eve gitmiştim

4. Derneğin yemeğinde herkes vardı

5. Koca bir balığı yemişti

6. Deniz kıyıyı yemiş

7. Yüzünü, açık yerlerini sivrisinekler yemişti

8. Çocuğun bacaklarını dikenler yemişti

9. Harman yağmuru yemişti, kuruması gerekiyordu

10. Hırsızlıktan bir yıl yemişti

11. Kalorifer günde bir ton kömür yiyordu

12. Haram yemek hocaların baş işidir

13. Bütün parasını bir gecede yemek istiyordu

14. Partililer kaymakamı yediler

15. Paramı yemek istiyordu ama zorla aldım

16. Kadın onun yüzüne gülüp parasını yemek istiyordu

17. Onun içini yiyen şeyi bilen yoktu

18. Böyle söylüyorsun ama kimse yemez

19. Bizi yemek sana mı kaldı, hıyar!

20. Bana yan bakanı yerim!

21. ön. Hastalık onu yiyip bitirmişti

22. Aşkı onu yiyip bitirmekteydi


Diğer dillerde Yemek

İngilizce: Food

Spanish: Alimento

German: Essen

French: Aliment

Italian: Cibo


Yemek ile ilgili atasözleri

Yemek ile ilgili atasözleri

Aşağıda Yemek hakkında ve içinde Yemek kelimesi geçen, Yemek ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.

Atasözü: emek olmadan yemek olmaz

Anlamı: yaşayabilmek, harcayabilmek için çalışıp kazanmak gerekir.

Atasözü: su küçüğün, söz (sofra, yemek) büyüğün

Anlamı: 1) temel bir ihtiyaç olan su önce küçüğe verilir, konuşmaya ise ilk önce büyükler başlar; 2) her şeyin bir sırası vardır; kişiler bu sıralamada yaşlarına, kültürlerine vb. özelliklerine göre yer alırlar.

Atasözü: tok iken yemek yiyen, mezarını dişiyle kazar

Anlamı: tok karnına yemek yemek, sağlık için çok zararlıdır.


Yemek ile ilgili deyimler

Yemek ile ilgili deyimler

Aşağıda Yemek hakkında ve içinde Yemek kelimesi geçen, Yemek ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.

Deyim: aklını peynir ekmekle yemek

Anlamı: alay akılsızca ve düşüncesizce davranışta bulunmak.

Deyim: alabandayı yemek

Anlamı: argo adamakıllı azarlanmak.

Deyim: altıdan yemek

Anlamı: hastanelerde perhizi olmayan hastalara verilen tam yemek.

Deyim: ayvayı yemek

Anlamı: argo kötü duruma düşmek, işi bozulmak: 'Ortak bir kaderimiz var biz kadınların, sonunda ayvayı yiyen biz oluyoruz.' -A. Kulin.

Deyim: baş yemek

Anlamı: 1) birinin ölümüne veya yok olmasına sebep olmak; 2) birinin güç duruma düşmesine yol açmak.

Deyim: bıçak yemek

Anlamı: bıçaklanmak.

Deyim: (bir iş birinin) vaktini almak (yemek)

Anlamı: epey zaman harcanmasını gerektirmek.

Deyim: (bir şeyin) kaymağını almak (yemek)

Anlamı: bir şeyin en büyük payını, kârını ele geçirmek.

Deyim: birbirini yemek

Anlamı: iki veya daha çok kimse birbiriyle uğraşmak, birbirine kötülük etmek: 'Birbirimizi yiyecek zaman değil çocuklar.' -R. N. Güntekin.

Deyim: (birine) bok yemek düşmek

Anlamı: kaba birinin bir işe karışmaması, burnunu sokmaması gerekir.

Deyim: (birini) çiğ çiğ yemek

Anlamı: parçalayıp öldürecek derecede kızdığı birini tehdit etmek.

Deyim: (birinin) başını yemek

Anlamı: güç duruma düşmesine yol açmak: 'Birbirlerinden şüphelensinler, birbirlerinin başını yesinler.' -N. Hikmet.

Deyim: (birinin) başının etini yemek

Anlamı: karşısındakini bezdirinceye, bıktırıncaya kadar sürekli konuşmak veya söylemek: 'Köyde patladığını telefonlarla, telgraflarla bana bildirerek başımın etini yiyen sen değil misin?' -N. F. Kısakürek.

Deyim: (birinin) parasını yemek

Anlamı: çalışmadan bedavadan geçinmek, birinin sırtından geçinmek.

Deyim: bok yemek

Anlamı: kaba yakışıksız bir iş yapmak: 'Merak etme kızım, bok yiyor o herif, dedi.' -A. Kutlu.

Deyim: borç yemek

Anlamı: borçla geçinmek.

Deyim: ceza yemek

Anlamı: cezalandırılmak.

Deyim: çalım yemek

Anlamı: futbolda çalım ile geçilmek.

Deyim: çifte yemek

Anlamı: hayvanın çiftesine maruz kalmak.

Deyim: çok baharın otunu yemek

Anlamı: hayatı dolu dolu yaşamış olmak.


Yorumlar

Yorum Yap
Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.

Yemek Y ile başlayan kelimeler Ye ile başlayan kelimeler Ne demek Sözlük Eş anlamlı kelimeler Zıt anlamlı kelimeler Atasözleri Deyimler Örnek cümleler