Yerinde nedir? Yerinde anlamı ne demek?
Yerinde kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Yerinde hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Yerinde
Anlamlar:
1. İyi, yeterli
Özelliği / Tipi / Türü: Sıfat
Örnek: "Binbaşı uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam."
2. Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde
Özelliği / Tipi / Türü: Zarf
Örnek: "Yerinde konuşmak."
3. Durumunda
Özelliği / Tipi / Türü: Zarf
Örnek: "Sıkılacak ne var, doktor onun babası yerinde."
İçinde Yerinde geçen birleşik ve kökteş kelimeler: keyfi yerinde, yerli yerinde
Yerinde hakkında eş anlamlı kelimeler
Yerinde eş anlamlısı
yerinde kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : yeterli, iyi, durumunda
Yerinde hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Yerinde zıt anlamlısı
Yerinde kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Yerinde ile ilgili 3 örnek cümle
"Yerinde" kelimesini bir cümle içinde kullanmak gerekirse, aşağıdaki cümleler gerçek veya mecaz anlamı ile "Yerinde" kelimesinin cümle içinde kullanımına örnek gösterilebilir.
1. Yerinde söze ne denir
2. Sağlığı, gücü yerinde biriydi
3. Her zaman yerinde davranmak gerekir
Diğer dillerde Yerinde
İngilizce: In
Spanish: En
German: Vor Ort
French: Dans
Italian: In
Yerinde ile ilgili atasözleri
Aşağıda Yerinde hakkında ve içinde Yerinde kelimesi geçen, Yerinde ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: ağır taş yerinden oynamaz
Anlamı: ağırbaşlı insan kimsenin oyuncağı olmaz, onu yıpratmaya kimsenin gücü yetmez.
Atasözü: gön yufka yerinden delinir
Anlamı: her iş en çürük yerinden patlak verir.
Atasözü: taş yerinde ağırdır
Anlamı: kişinin değerini en iyi bilenler, kendi çevresinde bulunanlardır.
Atasözü: yeğniyi yel alır, ağır yerinde kalır
Anlamı: hoppa züppe kimseler, hiçbir yerde barınamazlar; ağırbaşlı olanları kimse tedirgin edemez.
Yerinde ile ilgili deyimler
Aşağıda Yerinde hakkında ve içinde Yerinde kelimesi geçen, Yerinde ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: ağzı burnu yerinde
Anlamı: oldukça güzel, yakışıklı.
Deyim: anası yerinde
Anlamı: anne gibi kabul edilen (kadın).
Deyim: boy bos yerinde
Anlamı: uzun ve biçimli: Boyu bosu yerinde, yakışıklı adam.
Deyim: cami yıkılmış ama mihrabı yerinde
Anlamı: 'yaşlandığı hâlde güzelliği bozulmamış (kadın)' anlamında kullanılan bir söz.
Deyim: ense kulak yerinde olmak
Anlamı: tkz. 1) iri yarı olmak; 2) kelli felli olmak.
Deyim: eti budu yerinde (etine dolgun)
Anlamı: şişmanca, tombul.
Deyim: hâli tavrı yerinde
Anlamı: durumu, görünüşü, davranışı düzgün.
Deyim: hâli vakti yerinde
Anlamı: paraca durumu iyi, zengin: Bu adamın hâli vakti yerinde.
Deyim: iştahı yerinde olmak
Anlamı: yemesi, içmesi ve yaşaması düzenli olmak.
Deyim: kafası yerinde olmamak
Anlamı: gereği gibi düşünecek durumda olmamak.
Deyim: kalbi yerinden oynamak (fırlamak)
Anlamı: yüreği yerinden oynamak: 'En hafif bir hareketi kalbimizi yerinden oynatmaya yeterdi.' -A. Ş. Hisar.
Deyim: kalıbı kıyafeti yerinde olmak
Anlamı: görünüşü gösterişli olmak.
Deyim: kelle kulak yerinde
Anlamı: 1) kanlı canlı ve iri yapılı olan; 2) gösterişli, itibarlı sayılan: 'Aralarında yaşlı başlı, kelle kulak yerinde, efendiden adamlar da var.' -R. N. Güntekin.
Deyim: keyfi yerinde olmak
Anlamı: sağlığı, neşesi, mutluluğu bulunmak: 'Bugün keyfim yerinde olmadığından, arz odasına gelemeyeceğim.' -T. Oflazoğlu.
Deyim: ok gibi (yerinden) fırlamak
Anlamı: çok hızlı gitmek: 'Affedersiniz, beni burada görürse kızar diye ok gibi fırladı.' -B. Felek.
Deyim: sözü sohbeti yerinde
Anlamı: güzel, oyalayıcı, kırmadan konuşan: 'Bayanın kocası olan şişman adamcağız, sözü sohbeti yerinde, efendiden bir adam.' -M. Ş. Esendal.
Deyim: tatlı yerinde bırakmak (kesmek)
Anlamı: bir işi can sıkıcı bir duruma sokmadan sona erdirmek.
Deyim: yer yerinden oynamak
Anlamı: 1) bir iş çok gürültülü, telaşla ve heyecanla yapılmak: 'Ertesi gün cenaze kaldırılırken yer yerinden oynamalıydı.' -H. Topuz. 2) bir olay toplumda büyük tedirginlik yaratmak.
Deyim: yerinde bulmak
Anlamı: doğru olduğunu kabul etmek: 'Hayatını değiştirme kararımı yerinde bulması beni de memnun etti.' -C. Uçuk.
Deyim: yerinde duramamak
Anlamı: 1) sürekli kıpırdamak; 2) içi içine sığmamak: 'En ufak bir şeyden sevinir, yerlerinde duramaz olurlar.' -N. Cumalı.