Zül kelime anlamı ne demek? Zül nedir?
Zül kelimesinin sözlük anlamı, eş ve zıt anlamlı karşılıkları, diğer dillerdeki anlamları, Zül hakkında örnek cümleler, atasözü ve deyimler...
Kelime: Zül
Kökeni: "Arapça ẕull" kelimesinden Türkçeye geçmiştir.
Anlamlar:
1. Alçalma, düşkünlük
Özelliği / Tipi / Türü: Isim - Eskimiş
2. Ayıplanacak şey
Örnek: "Böyle bir kitaptan bahsetmek benim için zül, muharriri için de bir şereftir."
Zül hakkında eş anlamlı kelimeler
Zül eş anlamlısı
zül kelimesinin eş anlamlı sözcükleri : Düşkünlük , Alçalma
Zül hakkında zıt (karşıt) anlamlı kelimeler
Zül zıt anlamlısı
Zül kelimesinin zıt anlamlı sözcükleri : Bulunamadı!
Diğer dillerde Zül
İngilizce: Zul
Spanish: Zul
German: Zul
French: Zul
Italian: Zul
Zül ile ilgili atasözleri
Aşağıda Zül hakkında ve içinde Zül kelimesi geçen, Zül ile başlayan veya biten atasözleri örnek olarak verilmiştir.
Atasözü: dille düğümlenen, dişle çözülmez
Anlamı: verdiği sözü yerine getirmeyen kişi, sebebi sorulduğu zaman kendini savunmakta zorlanır.
Atasözü: kalın incelene kadar ince süzülür
Anlamı: bir hastalık, bir sıkıntı karşısında güçlü gücünden bir parçasını yitirerek zayıflar ama zayıf olan, ölecek duruma gelir.
Atasözü: yoğun incelene kadar, ince süzülür
Anlamı: bir hastalık, bir sıkıntı karşısında güçlü gücünden bir parçasını yitirerek zayıflar ama zayıf olan, ölecek duruma gelir.
Zül ile ilgili deyimler
Aşağıda Zül hakkında ve içinde Zül kelimesi geçen, Zül ile başlayan veya biten deyimler örnek olarak verilmiştir.
Deyim: buzlar çözülmek
Anlamı: 1) buzlar erimeye ve kırılmaya başlamak; 2) mec. aradaki soğukluk, dargınlık, gerginlik ortadan kalkmak.
Deyim: büzülüp oturmak (kalmak)
Anlamı: bir kenarda çekingen bir tavırla oturmak: 'Ankara'ya kadar bir köşeye büzülüp kaldım.' -A. Gündüz.
Deyim: çenesinin bağı çözülmek
Anlamı: gevezelik etmek, yerli yersiz, sürekli konuşmak: 'Çenesinin bağı çözülmüştü, cıvıldıyor, annesinden, babasından söz açıyordu.' -O. Kemal.
Deyim: dili çözülmek
Anlamı: konuşamayan veya susan kişi konuşmaya başlamak: 'Aslında ben çok az konuşan biriyim. Dilimin böyle birdenbire çözülmesi çok garip.' -İ. Aral.
Deyim: dizlerinin bağı çözülmek
Anlamı: korkudan ayakta duramayacak duruma gelmek: 'Mengene gibi bir el, cerrahın yakasına yapışınca zavallının dizlerinin bağı çözülecek gibi oldu.' -İ. O. Anar.
Deyim: don çözülmek
Anlamı: hava ısınarak buzlar erimeye başlamak.
Deyim: ezilip büzülmek
Anlamı: güç bir duruma düşüp davranışlarıyla utandığını belli etmek: 'Etrafındakiler hanımefendiye karşı bir suç işlemiş gibi ezilip büzülüyorlar.' -H. E. Adıvar.
Deyim: gelin gibi süzülmek
Anlamı: geline yakışır biçimde edalı, nazlı yürümek.
Deyim: gözleri süzülmek
Anlamı: göz kapakları hafifçe kapanmaya başlamak: 'İki elini bastonun gümüş topuzuna dayamış, gözleri saadetten süzülmüş, adamı dinliyordu.' -H. Taner.
Deyim: süzüm süzüm süzülmek
Anlamı: kendini beğenmiş bir tavırla ağırbaşlı oturup çevreye bakmak: 'Gelin tarafı da görümceler de yerlerinden kımıldamadılar, süzüm süzüm süzüldüler.' -E. Bener.
Deyim: yola düzülmek
Anlamı: gidilecek yere doğru yola çıkmak: 'Güneş doğarken yola düzüldük.' -R. Mağden.
Deyim: zül saymak (addetmek)
Anlamı: bir olay veya sözü küçültücü, alçaltıcı, aşağılayıcı olarak değerlendirmek.
Deyim: zülfüyâre dokunmak
Anlamı: 1) hatırlı, güçlü bir kimseyi veya bir makamı gücendirmek, darılmasına yol açmak; 2) birine zarar veya sıkıntı vermek; 3) sıkıntı verecek, sorun olacak konulara girmek.